SOSYAL MEDYA OLMASAYDI

...

Eskiden, yani yıllar yıllar önce gazeteler ile devletin radyosu ve televizyonu bir gelişmeyi görmezden geldiğinde okurlar o haberi öğrenemezdi.

Artık devir değişti, medya haber ve bilgi akışının tek belirleyicisi değil. Sosyal medya var, internet siteleri var, kişisel bloglar ve özel mesajlaşma kanalları var. Medya olup bitenleri eksik verdiği ya da vermediği zaman meraklı okurlar, o gelişmeleri başka mecralardan öğrenebiliyor.

Geçen hafta okurlardan, Cumhurbaşkanlığı’nın filosuna bir jumbo jetin katılması ve İstanbul üçüncü havalimanındaki işçi eylemleri konusunda Hürriyet’in eksik bilgi verdiği yönünde eleştiriler geldi.

Uçak konusundan başlayalım değerlendirmeye. Bülent İlik adlı okur, “16 Eylül’de ‘7 ülkenin jumbo jeti var’ haberinde uçağı Katar Emiri’nin hediyesi diye yazıyorsunuz. Çok sayıda açıklama uçağın satın alındığını gösteriyor” diyerek, Hürriyet’in bu konudaki tüm gelişmeleri aktarmadığını savunuyordu.

Aslında bu haberde yoktu ama bir gün önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleri “Bu uçak kimin uçağı” başlığıyla verilmiş, bu görüşleri ertesi gün de başka bir haberde tekrarlanmıştı. 17 Eylül’de de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu uçağın “hibe” olduğu açıklaması aktarıldı gazetede.

Belli ki okur, CHP Ankara milletvekili Gamze Taşçıer’in, “Katar Emiri’nin satış için yetkilendirdiği İsviçre firmasına ulaştığı ve firmanın uçağın satıldığını bildirdiği” ayrıntılı açıklamalarını başka mecralardan izlemiş.

“7 ülkenin jumbo jeti var” haberinde Taşçıer’in sözlerine ya da “uçağın satın alındığı” iddialarına yer verilmeliydi. Bir de uçağın değeri 125 milyon dolar diye yazılmıştı, Erdoğan “500 (milyon dolar) civarındaydı” dedi.

Üçüncü havalimanındaki işçi eylemi haberleriyle ilgili de çok sayıda okurdan eleştiri geldi. Örnek vermek gerekirse Serdar Özdemir, “İşçilerin eylemi haber değeri taşımıyor mu?” diye soruyordu.

Aslında işçi eylemi konusunda Hürriyet’te haber yapılmamış değil. İlk olarak 15 Eylül’de ekonomi sayfasında “Yeni havalimanı inşaatında eylem” başlığıyla kısa bir haber verilmişti. Ama “gözaltı yaşanmadığı” ve “işçilerin taleplerinin kabul edildiği, eylemin bittiği” yazılmıştı. 18 Eylül’de yine ekonomi sayfasında İstanbul Valisi Vasip Şahin ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın, 19 Eylül’de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın açıklamaları aktarılmıştı.

Okur Temsilcisi olarak bu haberlerin yaşananları gerektiği gibi yansıttığını söyleyemem. 15 Eylül’deki ilk haberde yanlışlar vardı; 400 civarında gözaltı vardı, eylemler devam ediyordu ve istekler kabul edilmemişti. Haberi düzeltmek için üç gün beklemeye, valinin açıklamasını görmeye gerek yoktu.

Böylesi yankı yaratan bir olayda doğru gazetecilik tavrı açıklamaları beklemek değil, olay yerine gitmek ve ilgili bütün taraflarla temas etmektir. Öncelikle işçilerin iddiaları gerçek mi değil mi ona bakılır. İddialar gerçekse haberler buna göre yazılır.

Gerçi 22 Eylül’deki haber havalimanına gidilerek yazılmış, şirket CEO’sunun işçilere yanıtı ve özür dilediği aktarılmıştı. Fakat yine işçiler ve işçi sendikasıyla görüşülmemiş; işçilerin kaldığı yerler gezilmemiş, iddiaları araştırılmamış, polisiye önlemlerden, gözaltı ve tutuklamalardan hiç söz edilmemiş, ağırlıklı olarak havalimanı tanıtılmıştı.

Aslına bakarsanız okurlar, oradaki gelişmeleri sosyal medyadan bütün ayrıntılarıyla an be an öğrendi. Medyada bilgi ve haberin yerini salt açıklamalar alınca okurun bu açığı sosyal medyadan kapatması doğal. Ama o zaman da gazetesine, televizyonuna olan güveni zedeleniyor.

Faruk BİLDİRİCİ / 24 Eylül 2018

Okurdan kısa kısa

 Ali Bederan: ABD kaynaklı “Göz damlasıyla kocasını öldürdü” internet haberinizde “Talihsiz adamın göz damlasına 'tetrahydrozoline' isimli kimyasalı koyan kadın, kocasını bu yolla öldürdü” yazılmış. Bu madde neymiş diye taradım, zaten kızaran gözlere damlatılan damlaların ana maddesiymiş! (6 Eylül)

A.Feridun Gündoğdu: 73 yaşındayım.“4 Bin yıllık ağırşak” haberindeki “ağırşak” kelimesini ilk defa gördüm. Haberde kısaca açıklanabilirdi. (16 Eylül) 

   Not: Ağırşak, iplik eğirirken iğin altına takılan, ortası delik yarımküre ağırlık.

 Avni Aksaycık:Bulmaca ekinin 3. sayfasındaki Şifreli Bulmacada Namık Kemal yerine Rus besteci Çaykovski'nin fotoğrafının kullanılması ilginçti. Sanırım ikisi de sakallı ve karizmatik olduğundan karıştırılmış. (16 Eylül)

     İzzet Doğan: İnternette “Yargıtay’dan çok önemli kredi kartı kararı” denilmiş ama bu başlık yanlış. Çünkü aslında kararı yerel mahkeme vermiş, Yargıtay onamış. Medya bu kararları Yargıtay kararı diye yansıtıyor. (11 Eylül)

Servet Canpolat: “En görkemli kaleler” haberinde Rumkale’nin Gaziantep’te olduğu yazılmış. Rumkale, Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde. (10 Eylül)

Berrin Akgün: İnternet sayfanızdaki haberlerde bazen başlık ile alakalı detay bile olmuyor. Örneğin “Sıla'nın mesajı Demet'i ağlattı”. 14 sayfa ilerle içinde yine Sıla'nın mesajı Demet'i ağlattı. O kadar!(14 Eylül)

Kadir Okur: “Schalke'nin konuğu Porto” haberinde “Fenerbahçe'nin tecrübeli şampiyonlar liginde” ifadesini anlamadım. Anzer balı haberi de komedi.1.5 ton bal üretilmiş, 5 ton sipariş var ama bu 1.5 ton Türkiye'ye yetermiş.  (18 Eylül)

H.Mahir Fisunoğlu: Sakarya ile ilgili ekte Büyükşehir Belediye Başkanının adı, fotoğrafta Zeki Topçuoğlu yazılmış. Haberde doğrusu vardı, “Zeki Toçoğlu”.(18 Eylül)

    Ünsal Gökten:“114 bin liralık zeytin vurgunu” haberinde Alaşehir yazılmış. Akhisar olması gerekirdi. (20 Eylül)

Ümit Babahan: Bir setin kuponu bitmeden diğerine başlıyorsunuz. Defalarca yazdım yine yazıyorum. Aceleniz ne anlamadım. 30.serinin 21 kuponu bitsin 31.seriye o zaman başlayın olmuyor mu? (21 Eylül)

Haftanın engellenenleri

Erişim Sağlayıcıları Birliği’nin bu hafta ilettiği diğer Sulh Ceza Hakimlikleri’nin erişim engelleme kararları şöyle sıralanıyor: ­

        * Mersin 2. Sulh Ceza Hakimliği, Memişoğlu Tarım ve Tat Bakliyat şirketlerinin “Biyogüvenlik Kanununa Muhalefet suçundan beraat etmelerine rağmen suçlayıcı haberlerin yayınlanmaya devam ettiği” gerekçesiyle yaptığı başvuruyu kabul ederek, 2013’te çıkan “Gündem GDO operasyonu”, “Amerikalı yemedi Türkler yesin”, “Biyolojik terör” haberlerine erişim engeli getirdi.

        * Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği, Sezgin Baran Korkmaz’ın başvurusu üzerine Ahmet Hakan’ın, “Ey Tük savcısı! Birinci vazifen!” ve “Sezgin Baran Korkmaz’a cevabımdır” yazıları ile Yalçın Bayer’in ABD Adalet Bakanlığı ne diyor?” başlıklı yazısının da bulunduğu toplam 51 linke erişimi, “Bora Jet’in ticari itibarını zedelediği” gerekçesiyle engelledi.

       * Ordu 2.Sulh Ceza Hakimliği, 12 Eylül’de Hürriyet’in yanısıra Milliyet, Posta, CnnTürk, OdaTv, Haber7 sitelerinde yayımlanan bir judo hocasıyla ilgili taciz iddiasını içeren haberleri, suçlanan kişinin adli kontrol şartıyla hemen serbest bırakıldığı gerekçesiyle engelledi.

       * Tomarza (Kayseri) Sulh Ceza Hakimliği, 13 Eylül’de yayımlanan “Üvey kardeşe cinsel istismar iddiasına tutuklama” haberine erişim engeli koydu.

       * Nevşehir Sulh Ceza Hakimliği, “Galerici ve eşinin korkunç ölümü” ve “Korkunç cinayetin sır perdesi aralanıyor” başlıklı haberler, öldürülen ve katilleri hala bulunamayan çiftin kızının başvurusu üzerine engellendi.

       * Kocaeli 1. Sulh Ceza Hakimliği, suçlanan doktorun “mesleki itibarım zedeleniyor, haberler bende manevi çöküntü yaratıyor” gerekçesiyle yaptığı başvuruyu kabul ederek 2016 yılında yayımlanan “Ünlü kalp cerrahına bıçak parası tutuklaması” haberlerine erişimi yasakladı.

       * Sakarya 2. Sulh Ceza Hakimliği, Hürriyet ve 15 web sitesinde yayımlanan “Oğlunun annesinden Tuncay Şanlı’ya şok suçlama” içerikli haberleri “aslı olmadığı ve kişilik haklarının ihlal edildiği” gerekçesiyle engelledi.

       * Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği, Hürriyet’in yanısıra 28 sitede yer alan “Türk Eğitim Vakfı’nda 10 bin 415 liralık Ali Munyar fonu oluştu” konulu haberler için “kişisel bilgileri paylaşılarak kişilik haklarının ihlal edildiği” gerekçesiyle erişim engelleme kararı verdi.

       * Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliği, 2016 yılında yayımlanan “Polise tokat atan BDP’li Tuncel’e ceza” haberlerinin yer aldığı Hürriyet ile birlikte 350’den fazla linke erişim yasağı getirdi.