TAKIR TUKUR HABERLER

...

“Papadopoulos’un acıklı ölümü” başlıklı haber, küçücük, altlara sıkıştırılmış bir haberdi. Fakat ilk satırını okuduktan sonra öyle bir merakla sarıp sarmaladı ki haber beni, son satırına kadar hızla okudum.

14 Nisan’da Hürriyet’te çıkan bu haberi, bu köşede yazıp habercilere örnek göstermek üzere saklamıştım. Fakat bugüne değin yazma fırsatı bulamadım.

Haber bildik 5N1K kalıbıyla yazılmamıştı. Girişinde haberi özetleyen bir flaş da yoktu. Tam bir küçük öykü tadındaydı. Haberin kurgulanışını, üslubunu, zaman kiplerini kullanışını ve en önemlisi olaya yaklaşımını çok beğendim. Haberin ilk cümlesinde duru bir hüzün yüklüydü:

“Ioannis Papadopoulos, İstanbul Arnavutköy doğumluydu.”

Bir ölüm haberinin, doğumla başlaması, ardından gelecek trajik öyküye kapı aralamak açısından doğru bir seçimdi. Papadopoulos, askerliğini Ankara’da yapmış, 1964 yılında ailesiyle birlikte Yunanistan’a göç etmiş bir Rum’du. Belli ki bu topraklardan kopamamış, sonraki yıllarda yaz tatillerini hep İstanbul’da geçirmiş, ölmek için yine İstanbul’u seçmiş, Boğaz’ın serin sularına bırakmıştı kendini. Ailesi de onun bu seçimine saygı göstermiş, Papadopoulos’u Balıklı Rum Mezarlığı’nda toprağa vermişti.

Muhabirler Çetin Aydın ve Fırat Alkaç’ın hazırlayıp Eyüp Serbest’in redakte ettiği bu haberi genç gazeteciler, özellikle de polis adliye muhabirleri bulup okumalı. İsim kodlamalarla bulmacalara dönmüş, hukuki metinlerdeki kötü Türkçe ile anlaşılmaz hale gelmiş ve polis jargonuyla süslenmiş haberler yazmaktan vazgeçmeleri gerektiğini gösteren iyi bir örnek olduğunu anlayacaklarına eminim.

Ben 1980 yılında gazeteciliğe başladığımda -ve tabii ondan önce de- kullanılan polis ve yargı haberlerinin yazım tarzı aynen devam ediyor. Maalesef pek fazla ilerleme kaydedilemedi. Hatta “ortaya çıktı”, “şaşırttı” ve “dikkat çekti” gibi öznesi olmayan kalıpların yerli yersiz kullanılmasından bile vazgeçilmedi hala. Gerçi bu kalıplar diğer haber türlerinde de kullanılıyor ama polis ve yargı haberleri kadar yaygın değil.

Bir örnek vereyim; 10 Haziran’da Hürriyet’te çıkan “İstanbul’da işadamına silahlı saldırı” haberi, Atilla Baykal adlı bir işadamına yönelik saldırıyı anlatıyordu. Haberde “Baykal’ın araç koltuğunda bulunan poğaçalar ise dikkat çekti” cümlesi yer almıştı. Nesi dikkat çekiciymiş o poğaçanın, o anlaşılmıyordu haberden. Eminim haberi yazan muhabir de düşünmemiştir o poğaçanın neden ilginç olduğunu! Sadece eski Babıali tarzı habercilikten gelen cümle kalıbını bir alışkanlık olarak koyuvermiştir oraya…

Bu anlamsız alışkanlıklardan vazgeçme zamanı geldi de geçiyor. Dijital teknolojinin bu denli geliştiği, haberciliğin de kaçınılmaz olarak evrildiği bir dönemde hala eski kalıplarla haber yazmakta ısrar etmenin bir yararı yok.

O eski 5N1K kalıbının yeni medyaya dar geldiğini kabul etmeliyiz artık. Türkiye medyası, polis ve yargı haberlerinden başlayarak Batılı gazetecilerin “feature” dedikleri yazım türüne geçmek zorunda. Dijital haberciliğin hızıyla rekabet için de gerekli bu yenileşme…