LSD İLAÇ OLAMAZ

...

Belli ki, çok kızmıştı. “Bu röportaj sorunlu. Kötülüğe platform sunulmuş” diyor, LSD’yi “yasal olmayan ilaç” olarak tanımlayan sözlerin doğruymuş gibi yayımlanmasının etik olmadığını vurguluyordu uzun mesajında.

Almanya’da yaşayan Dr. S. Tan Yetgin adlı bu okurun eleştirdiği söyleşi, “Başbakanın odasında böcek olduğunu aylar önce biliyorduk” başlığıyla 9 Eylül’de çıkmıştı Hürriyet Pazar’da. Aynur Tartan, söyleşiyi “Öngörüsü olduğunu söyleyen insanlarla ‘Evrenin dili’ adlı bir grup oluşturan nöroloji uzmanı Doç. Dr. Sultan Tarlacı’yla duyular dışı algılamayı, gelecek öngörülerini ve uzaktan görüyü konuştuk” başlığıyla sunuyordu.

Doç. Dr. Tarlacı, Münevver Karabulut cinayetinin sanığının saklandığı yeri, Başbakan Erdoğan’ın odasına konulan dinleme aletini önceden bilebildiklerini savunuyor; bu “öngörü”nün kaynağını şöyle açıklıyordu:

“Beş duyumuz var. Ancak belli bir mesafenin dışına çıktığımızda bu beş duyumuz yetersiz kalıyor. Duyular dışı algı rüyada, hipnozla ya da LSD gibi yasal olmayan bazı ilaçlar alındığında ortaya çıkıyor. Öngörüyse elinizdeki pozitif verilerden hiçbir çıkarım yapmadan olmamış bir olayı önceden algılayabilmektir.”

Okurumuz Yetgin’in karşı çıktığı bölüm tam da burasıydı. Yetgin, “Bir uyuşturucu ve zehir olduğu apaçık olan LSD, röportaj yapılan kişinin ağzından ilaç gibi sunulmuş. LSD’yi övmek, zararından başka faydaları olabileceğini söylemek özellikle gençliği zehire teşvik etmek demektir” itirazında bulunuyordu.

Yetgin, çok haklı. Söyleşilerde karşımızdaki kişinin söyledikleri elbette onu bağlar ama biz gazeteciler yanlışları da aynen yansıtmak konumunda değiliz. Tersine yanlış olduğunu vurgulamak, sakıncalı olacağı bariz olan sözleri ise yayımlamamakla yükümlüyüz. Diyelim söyleşi yaptığımız kişi birine küfretti! Yayımlayabilir miyiz? Hayır. Öyleyse söyleşilerde doğru olmadığı bariz konuları ayıklayabiliriz.

Söyleşi yapılan kişi ne derse desin, zararlı bir uyuşturucu olduğu bilinen, yasaklanmış bir madde olan LSD’yi “yasal olmayan ilaç” olarak yazamayız. LSD, 1947’de ilk üretildiğinde bir süre psikiyatrik vakalarda ilaç olarak kullanılmıştı ama sonra zararları tespit edildiği için yasaklandı.

Tarlacı’nın, LSD’nin “duyular dışı algı” yarattığından söz etmesi de doğal. Çünkü LSD (Lizerjik asit dietilamidi), “en kuvvetli halüsinojen” olarak tanımlanıyor. LSD alan biri, halüsinasyon görür, gördüklerini de gerçek sanır.   Doğal olmayan onun gördüğü halüsinasyonları biz gazetecilerin gerçek gibi sunması. Hele polise yardım ettikleri, katilin yerini buldukları gibi hiçbir kanıtı, hiçbir somut dayanağı olmayan halüsinasyonları sorgulamaya tabi tutmadan aktarmak anlaşılır gibi değil…