Oytun Erbaş'ın "yanlış"ına medyanın kattığı yanlışlar

...

     Medyanın yalan ile gerçeği ayırt etmesi beklense de Doç.Dr. Oytun Erbaş’ın televizyondaki konuşmasının ardından öyle olmadı. Sosyal medya kaynaklı kimi haberler, Erbaş’ın bir “yanlışına” iki yanlış daha katılmasını sağladı.

    Oytun Erbaş’ın yanlışı, TVNET’deki “Sert Sorular” programında siyasi iktidara şirin gelecek cümleler kurarken bir de “babasının pazarcı” olduğunu söylemesiydi. Hemen ardından sosyal medya ve internet medyasında “babasının pazarcı değil bankacı olduğu” gerçeği ortaya çıkarıldı. Oytun Erbaş’ın bu yanlışı”nın yakalanması, sosyal medyada alay konusu oldu. Hatta komedyen Şahan Gökbakar da Oytun Erbaş’ı ti’ye alan bir görüntü yayımladı sosyal medyada hesabından.

   Söke’den hiç bahsetmemişti

   Oytun Erbaş’ı yalanlama faaliyeti orada dursa mesele yoktu ama durmadı. Oytun Erbaş’ın, televizyon programındaki sözleri “Ben Sökeli pazarcının oğluyum” diye tahrif edilerek yazılmaya başlandı.  Bu doğru değildi, programda Söke’den hiç bahsetmiyordu; sözleri aynen şöyleydi:

    “Mesela bana sormuşlardı. Ne iş yapar baban? Ben pazarcı demiştim. Pazarcıdan bilim adamı mı olur dedi bana birisi git sen doktorluk yap dedi bana.

    Biz Anadolu’dan gelmiş, bir şeyler yapmaya çalışan çocuklarız yani. Hep kendi emeğimizle bir yere gelmiş çocuklarız. Eğer bak -şunu da sana söyleyeyim- bu hükümet olmasaydı bizim öğretim üyesi olma şansımız yoktu.” 

     Fakat dönüp de televizyondaki konuşmaya bakmayan kimi haberciler, “Ben Sökeli pazarcının oğluyum” dediğini aktarınca bazıları da Sökeli olduğunu yalanlamaya giriştiler. Bu kez Oytun Erbaş’ın “Sökeli değil Ödemişli bir ailenin çocuğu” paylaşımları yayıldı.

   Dedesinin veteriner olduğu yanlıştı

      “Babasının pazarcı değil bankacı olduğu” ortaya çıkan Oytun Erbaş da kendisini yalancılıkla suçlayanları yanıtlarken medyanın “Söke” yanlışına sarıldı; Oda TV’ye “Babam bankacı onunla il il gezdik. Dedemlerle büyüdüm ben, dedem esnaftır benim pazarcıdır. Pazarlarda pirinç sattım. Ödemişliyim” açıklaması yaptı.

     Bunun üzerine de dedesinin pazarcı değil “veteriner” olduğu öne sürüldü. Bazı internet sitelerinde “Babam değil dedem pazarcıydı' diyen Oytun Erbaş'ın dedesi veteriner mi?” haberleri yayımlandı.

    Oysa haberin içinde Ödemişli Efeler Kulübü isimli internet sitesinde Oytun Erbaş’ın babası Bülent Erbaş için “Kuvâ-yi Milliye Soma Cephesi Komutanı Baytar Osman Erbaş’ın torunudur” denildiği aktarılıyordu. Yani Oytun Erbaş’ın dedesi değil, babasının dedesi veterinerdi. Haberdeki belge, başlıktaki iddiaları yalanlıyordu.

    Oytun Erbaş da “dedesinin veteriner olduğu” iddiasını soran Yeni Çağ’a, “Babamın dedesi yani veteriner. Babamın babası terzidir. Benim pazarcı olan annemin babası. Gerçek dedem yani” yanıtını verdi. Bu sözleri gerçeği yansıtıyordu.

    Kopyalama haberciliğinin sonuçları

    Maalesef internet medyasında haberi okutma kaygısı, zaman zaman gerçeği yalın biçimde aktarma işlevinin önüne geçiyor. Daha da kötüsü, dijital mecralardaki habercilik, sosyal medyadaki çarpıtılmış paylaşımlardan fazlasıyla etkileniyor.

   Bir televizyonda sarf edilen yanlış bir cümlenin ardından ortalığı kaplayan toz duman ve yazılan çizilen onca haber, bize medyanın haliyle ilgili de fikir veriyor. İçi boş, bilgi vermeyen ama çok okunan, merak uyandıran ama topluma yararlı bir bilgi de vermeyen haberleri seviyor internet medyası.

     Aslına bakarsanız habercilerin, Oytun Erbaş’ın, “Bu hükümet olmasaydı öğretim üyesi olma şansımız yoktu” sözüne haklılık kazandırmak için söylediği “Babam pazarcıydı” yanlışını (ya da kimilerine göre yalanını) ortaya çıkarıp babasının bankacı olduğunu yazması doğru gazetecilikti. Ama ondan sonrası tam anlamıyla yanlışlar serisiydi; olay lyakından izleyenler içinbile bir kördüğüme döndü.

     Sonuç olarak medya Oytun Erbaş’ın bir yanlışına bir doğru iki yanlışla yanıt vermiş oldu. Bu süreçte sosyal medyadaki paylaşımlarda böyle iddialar ortaya atılsa da incelenmeden, doğru düzgün araştırmadan kopyalama haberciliği yapılmamalıydı.

      Ayrıca başlığın haberi doğru yansıtması, içeriğiyle çelişmemesi, okuru yanıltmaması gerekir. Oysa bu konudaki son haberlere konulan “Pazarcı' demişti 'veteriner' çıktığı iddia edildi: Oytun Erbaş yine açıklama yaptı, 'Babam değil dedem pazarcıydı' diyen Oytun Erbaş'ın dedesi veteriner mi?”, “Oytun Erbaş, ‘Dedesi veteriner çıktı’ iddiasına cevap verdi”, "Oytun Erbaş'ın pazarcı akraba arayışı sürüyor" gibi başlıklar, haberin içeriğini tam yansıtmıyor, okura doğru bilgi vermiyordu.  

    Böyle haberler, topluma yanlış bilgi aktarılmasına yol açtığı gibi,  gazeteciliğin güvenilirliğine de zarar veriyor...

Faruk BİLDİRİCİ / 9 Şubat 2022