O fotoğraf hâlâ yayında ama Ebrar 'ın "unutulma hakkı" ne olacak?

...

      Sosyal medya ahalisinin çoğunluğunun homofobik ve cinsiyetçi olmadığını anlamış olduk. Kadın Milli Voleybol Takımı oyuncusu Ebrar Karakurt’un, kız arkadaşıyla birlikte çekilmiş fotoğrafını Instagram’dan paylaşması sonrasında ona destek veren paylaşımlar, hakaret eden, karşı çıkan paylaşımlardan daha fazlaydı.

     Twitterde #ebrarkarakurtyalnızdeğildir etiketli paylaşımların yanında #ebrarkarakurttakımdan atılsın etiketli olanlar görünmüyordu bile. Türkiye Voleybol Federasyonu’ndan “Özel hayatı kendisine aittir”, Beşiktaş Voleybol Takımından “Size ne” açıklamaları geldi; sanatçılardan yazarlara, aydınlardan siyasetçilere kadar yüzlerce isim, milli takımın yıldız oyuncusuna sahip çıktı. 

      Homofobik saldırılar oldu

      Medya da bir bütün olarak cinsiyetçi, ayrımcı yaklaşımlara karşı tavır alıp, Ebrar Karakurt’a sahip çıkamadı. İnternet medyasının bir bölümü bu konuya hiç girmezken, Takvim, Yeni Akit ve Yeniçağ’ın da aralarında olduğu bazı siteler cinsiyetçi haberler yaptı; Habertürk ve Medya Tava gibi siteler de olayı, bol fotoğraflı magazin haberi olarak değerlendirip tık avcılığına giriştiler.

     Ebrar Karakurt’un paylaşımını Takvim’in internet sitesi “Ebrar Karakurt'un en büyük sırrı ifşa oldu! Herkes olimpiyatın yıldızı kimdir diye merak ederken skandal patlak verdi çıkanlar fena” diye haber yaptı. Yeniçağ, “Ebrar Karakurt sevgilisi İmge kimdir?” başlığı altına “Ebrar Karakurt kız arkadaşıyla ilgili paylaşım yapınca yer yerinden oynadı” diye yazdı.

    En kötüsü Yeni Akit’ti, “Ahmet Hoca Ebrar Karakurt’un sapkınlığına tepki göstererek uyarılarda bulundu”, “Balık baştan kokar”, “Yetkililere Ebrar Karakurt konusunda böyle seslendi: LGBT’liden milli olmaz", “Ebrar Karakurt’un eşcinsellik teşhirine bir skandal destek de Beşiktaş’tan”  başlıklarıyla çok sayıda haber yayımlandı bu sitede.

    Habertürk “Ebrar Karakurt biyografisi: Boyu kaç, sevgilisi kim? başlıklı haberin girişinde Ebrar Karakurt’u “özel hayatı ile ilgili paylaşımlarıyla sık sık gündeme gelen milli voleybolcu” diye tanıtıyordu. Medyatava da “Ebrar Karakurt kız arkadaşıyla ilk kez paylaşım yaptı” başlıklı magazin haberini sekiz fotoğrafla süslemişti.

     Cumhuriyet, “Kadın Voleybol Takımı'nın yıldızı Ebrar Karakurt'un kız arkadaşıyla yaptığı paylaşım gündem oldu”, BBC Türkçe “Ebrar Karakurt: Türkiye Voleybol Federasyonu, homofobik saldırılara maruz kalan milli voleybolcuya destek verdi”, Odatv “Ünlü isimlerden Ebrar Karakurt’a destek”, Gazete Duvar “Ebrar Karakurt’a destek mesajı yağdı”, T24 “Sevgilisiyle paylaştığı fotoğraf nedeniyle homofobik saldırıların hedefi olan Ebrar Karakurt’a destek mesajları yağdı”, Onedio “Kız arkadaşıyla paylaştığı fotoğraf nedeniyle zorbalığa uğrayan Ebrar Karakurt tepkilere cevap verdi”, Birgün “Homofobik saldırıların hedefi olan Ebrar Karakurt’a destek yağdı”,  Medya Faresi “Sosyal medyada zorbalığa maruz kalan Ebrar Karakurt’a destek yağdı”  ve Diken de “Homofobik saldırılara maruz kalan Ebrar Karakurt’a destek büyüyor: Size ne?” başlıklı haberler yayımladılar. Milli voleybolcuya sahip çıkılmasına ilişkin gelişmelere yer verdiler. 

   Basılı medyayı da taradım ama sadece Cumhuriyet’te “Ebrar, savaşçı sporcudur”, Birgün’de “En güzel cevap başarımız” ve Posta’da “Federasyondan Ebrar’a destek” haberlerini gördüm. Dijital Gazete Pencere’de de “Homofobik saldırılara karşı Ebrar’a büyük destek: Ben böyleyim” bir haber yer alıyordu. Magazin eklerinde ve spor sayfalarında da Ebrar Karakurt’un paylaşımıyla ilgili başkaca bir habere rastlamadım.

    Medya cinsel yönelime saygı duymalı

    Ünlü bir sporcu da olsa Ebrar Karakurt’un cinsel yönelimi onun özel yaşamıdır. Medyanın insanların cinsel yönelimlerine, cinsel kimliklerine saygı duyması gerekir.

   Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde “Gazeteci; milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim, dil, din, mezhep, inanç, inançsızlık, sınıf, dünya görüşü ayrımcılığı yapmadan tüm uluslar, halklar ve bireylerin haklarını tanır, saygı gösterir” ilkesi yer alıyor. Ayrıca kişilerin cinsel yönelimi ve cinsel kimliğinin alay, hakaret ve önyargı konusu yapılmaması gerektiği vurgulanıyor.

   Aslında Ebrar Karakurt, Instagram’da kız arkadaşıyla fotoğraf paylaşırken cinsel yönelimi, cinsel kimliği hakkında açık bir ifadede bulunmamış; fotoğraftaki diğer kadının sevgilisi olduğu yönünde bir açıklama yapmamıştı. Fakat o fotoğrafı sosyal medyadan paylaşarak toplumda bilinen, tanınan ünlü bir kişilik olarak özel yaşam alanını kamuoyuna açmış oldu.

    Ancak Voleybol Federasyonu ve takım arkadaşları başta olmak üzere geniş bir çevrenin desteğini görmüş olsa da suçlamalar, hakaretler ve cinsiyetçi, ayrımcı ifadelerden de rahatsız olmuş olsa gerek ki, o fotoğrafı Instagram’dan kaldırdı. Sahada çekilmiş bir fotoğrafını “Ben böyleyim” diye paylaştı.

   Sonra da bu konuda hiç açıklama yapmadı. Ama Birgün gazetesiyle takım olarak yaptıkları söyleşi sırasında “Bizi desteklemeyen, bizi karalamaya çalışan insanlar olabilir ve biz bu insanlara en güzel cevabı sahada vereceğiz, verdik, vermeye devam edeceğiz. Çünkü her insanın görüşleri ve düşünceleri farklı” diyerek söylenenlere dolaylı bir şekilde yanıt verdi.

     O kaldırdı ama fotoğraf yayında

    Ebrar Karakurt, kız arkadaşıyla çekilmiş fotoğrafını sosyal medyadan kaldırdı ama dün baktım, 300’den fazla internet sitesinde hâlâ duruyor o fotoğraf. Hatta Ebrar Karakurt’un sosyal medya hesabından daha fazla insana ulaşabilecek mecralarda yayında.

    Bence bu, üzerinde durmayı, tartışmayı hak eden bir durum. Fotoğrafın sahibi, önce kendisi koymuş olsa da kamusal alanda herkesin görebileceği biçimde durması fikrinden vazgeçse de fotoğraf yayımlanmaya devam edilebilir mi?

      Düşünün, Ebrar Karakurt, o fotoğrafın sosyal medya hesabında durmasından kendisi ve kız arkadaşı için endişelenmese oradan kaldırmazdı. İkisini de homofobik, cinsiyetçi saldırılara hedef haline getirdiğinden kaygı duymuş olsa gerek ki, oradan silmiş. Kısacası, kendisine ve arkadaşına daha fazla zarar vermesini istememiş…

      Kaldı ki, o fotoğrafın yayımlanmasından sonra kız arkadaşının ismi, geçmişi yazılmaya, didiklenmeye başlandı; o aslında ünlü bir kişi de değil. Onun hakları ve “kişisel verilerinin korunması” da gözetilmeli.  

     Gazeteciliğin en önemli ilkelerinden biri de masum insanlara zarar vermemektir. Onun kaldırdığı fotoğrafı yayımlamayı sürdürerek medya, Ebrar Karakurt’u bu tür saldırıların hedefi haline getirmeye devam ediyor.

      Türkiye’de “Unutulma hakkı” ile ilgili yasal bir düzenleme yok; Sulh Ceza Hâkimlikleri, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına bile dayanmadan “unutulma hakkı” gerekçesiyle gelişigüzel erişim engelleme kararları veriyor.

    Anayasa Mahkemesi, “Unutulma hakkı” için “yayının içeriği, yayın süresi, güncelliğini yitirmesi, tarihsel bir veri olup olmaması, kamu yararına katkısı, habere konu kişinin siyasetçi veya ünlü olup olmadığı, haber veya makalenin konusu, olgusal gerçekler ya da değer yargısı içerip içermediği, halkın ilgili veriye yönelik ilgisi” gibi kriterlere bakıyor.

     Avrupa Parlamentosu’nun 2016’da kabul ettiği “Genel Veri Koruma Tüzüğü”nün “Unutulma hakkı” ile ilgili maddesinde “veri sahibinin işleme faaliyetinin dayandığı rızasını geri çekmesi ve işleme faaliyetiyle ilgili başka bir yasal gerekçe bulunmaması”, “Kişisel verilerin gecikmeye mahal verilmeksizin silinmesini talep etme hakkı bulunan haller”den biri olarak sayılıyor.

   Ebrar Karakurt’un fotoğrafı kaldırması tam da böyle bir durum. O fotoğrafı hesabına koyarak “işlenmesi için rıza vermiş” ama sonra kaldırarak “rızasını geri çekmiş” oluyor! Ebrar Karakurt, bir girişimde bulunmasa da medyanın “unutulma hakkı”nı gözeterek, o fotoğrafları kendiliğinden yayından kaldırması doğru olmaz mı?

     Biliyorum, Ebrar Karakurt ve arkadaşı başvurmadı ama ben böyle bir insani davranışta bulunmak gerektiğine inanıyorum. Zarar vermemek için…

     Nihayetinde Adalet Bakanlığı’nın bile Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği hukuki bir metne “eşcinselliğin İslam’a göre haram olduğunu” yazabildiği, LGBT bireylerin “Onur Yürüyüşü”nün yasaklandığı bir ülkedeyiz. 

      Faruk BİLDİRİCİ / 20 Ağustos 2021