NEDEN "İSLAM DEVLETİ" DEMİYORUZ?

...

Irak ve Suriye’deki terör örgütlenmesi, kendine bir süredir “İslam Devleti” adını veriyor. Ama Türkiye’de aralarında Hürriyet’in de bulunduğu medya ağız birliği etmişçesine “IŞİD” olarak yazıyor bu örgütün adını.

Sadece medya değil, devlet adamları ve uzmanlar da aynı ismi kullanıyor bu örgüt için. Fransa’da yaşayan Hürriyet okuru Gül Urfa S. orada izlediği bir televizyon programında örgütün “İslam Devleti” olarak anıldığını duyunca Türkiye medyasının tutumunu sorma gereği duymuş:

“Medya sürekli IŞİD diyor ama örneğin Fransa’da tercüme edildiğinde ‘İslam Devleti’ deniyor, yani İD. Neden Türk medyası IŞİD diyor o zaman? Bu önemli çünkü herkes kendisini tanımladığı terminolojide anılmak durumunda.”

Benzer bir soru da Twitter’dan geldi. Orada da “Örgütün adı #islamdevleti İD ise neden ısrarla Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) olarak yazılıyor? CB Erdoğan da İD’ye IŞİD diyor, devlet politikası mı ya da ‘İslam Devleti’ adı kutsal da herkes ağız birliği mi yapıyor?” diye soruyordu bir okur.

Bildiğim kadarıyla iktidardan medyaya IŞİD konusunda “AKP yerine Ak Parti diyeceksiniz” türünden bir istek gelmedi. Bu örgüt ilk başta kendine “Irak Şam İslam Devleti” (Devlet’ül İslâmiyye fi’l Irak ve’ş Şam) adını vermişti, onun da Türkçedeki kısaltması IŞİD’di. Örgüt, Haziran 2014’te adını “İslam Devleti” olarak değiştirse de IŞİD olarak yazılmaya ve söylenmeye devam etti.

Batı medyasında da örgüt, başlangıçta ISIS (Islamic State of Iraq and al-Sham) ya da ISIL (Islamic State of Iraq and the Levant) olarak anılıyordu. “Levant” ve “al-Sham”, Suriye’den Filistin toprakları ve Ürdün’e uzanan bir bölgeyi ifade ediyor.

Örgüt adını değiştirdiğini ilan edince Batı medyası da “Islamic State” (İslam Devleti) olarak yazmaya başladı. “Islamic State”in kısaltması olarak da genellikle yine “ISIS” ya da “ISIL” kullanılıyor. New York Times gibi, kısaltmayı “IS” olarak yapan medya kuruluşlarına da rastlanıyor.

Fakat Batı’da “İslam Devleti” adlandırmasını kullanmanın doğru olup olmadığı tartışılıyor bir yandan da. Arzu Çakır Morin’in Hürriyet Sosyal’de çıkan “Fransızlar neden IŞİD değil DAEŞ diyor” başlıklı yazısına göre, “İslam Devleti” adına ilk karşı çıkan, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius oldu. Fabius, 10 Eylül’deki Meclis konuşmasında “Bunlar ne bir devlet, ne de İslamla alakaları var. Bu barbarları isimlendirirken devlet demeyelim” çağrısında bulundu. Fabius’un bu girişiminin ardından Fransa’da “Irak Şam İslam Devleti”nin (IŞİD) Arapça kısaltması olan “DAEŞ” kullanımı hızla yayıldı. İngilizce yazılışıyla “DAESH”i birkaç kez kullananlardan biri de ABD Dışişleri Bakanı Kerry’di ama ABD yönetimi genellikle, ISIL kısaltmasını tercih ediyor.

Bu arada Kürtler de Fabius’un çağrısına benzer şekilde “Irak Şam İslam Devleti”nin Kürtçe kısaltması olan “DAİŞ” diye adlandırıyor bu örgütü.

Tartışmaya değer bir sorun var ortada. Bir yandan bakıldığında, “Madem bu örgüt kendine ‘İslam Devleti’ diyor, bu adı kullanmak, kısaltmasını da ‘İD’ olarak yazmak durumundayız. İlan ettikleri ilk ismi kabul edip, ikincisini reddetmek tutarlı olmaz denebilir” denebilir.

Fakat öbür yandan istedikleri adı kullanmak bu örgütü “İslam Devleti” olarak tanıtmak, meşruiyet kazanmasına yardımcı olmak anlamına gelir. Oysa ne örgüt lideri El Bağdadi, kendisinin ilan ettiği gibi “halife” olarak kabul edilebilir, ne de örgütün kendisini “İslam Devleti” olarak adlandırması.

Bu nedenlerle “IŞİD” kısaltmasını kullanmanın doğru olduğu kanısındayım. Ama örgütün ideolojik yaklaşımını anlatabilmek, cihatçı bir grup olduklarını vurgulamak da gerekli. Hatta bazen Hürriyet’in Dış Haberler sayfalarında rastladığımız “İslam Devleti diye adını değiştiren terör örgütü IŞİD” tanımı da isabetli bir yaklaşım.