Medya patronluğunda şeffaflık şart

...

   Murat Kelkitlioğlu, Hacı Yakışıklı, Fuat Uğur, Hilmi Daşdemir, Gürkan Hacır, Barış Yarkadaş, Erdoğan Aktaş’tan Ertuğrul Özkök’e uzanan farklı çizgilerdeki isimleri bünyesine toplamış yeni ve farklı bir haber kanalı TV 100.

    Uğur Dündar’ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile söyleşisi sırasında SADAT reklamını ekrana getirmesinden ötürü çok konuşuldu, tartışıldı bu kanal. Paramiliter bir örgütlenme olan SADAT’ın, Kılıçdaroğlu’nu tehdit amacıyla hazırlanmış silahlı ve maskeli baskın fotoğraflı reklamının yayımlanması ciddi bir yayıncılık hatasıydı.

     TV100’ün yayın çizgisiyle ilgili dikkatimi çeken başka örnekler de var. Bunlardan ilki, TV100 yazar ve yorumcusu Hilmi Daşdemir’in, T24 yazarı Tolga Şardan hakkındaki paylaşımı. Araştırma şirketi sahibi de olan Daşdemir, Şardan’ın “MİT’ten Cumhurbaşkanlığı’na Sinan Ateş cinayeti raporu” haberinin “yalan” olduğunu savundu.

     Daşdemir’in dayanağı da Akşam gazetesinin bir haberiydi. O da “Doğrulama Servisi” adlı nereye ait olduğu belli olmayan bir sosyal medya hesabını kanıt gösteriyordu. Halbuki Şardan’ın haberiyle ilgili ne MİT’ten ne de Cumhurbaşkanlığı’ndan bir açıklama geldi; İletişim Başkanlığı’nın Dezenformasyon Bülteni’nde bile bir yalanlama yer almadı.

    Daşdemir, kaynağının sessiz kalarak doğruladığı haber üzerinden Şardan’ı “yalancı” ve “operasyon gazetecisi” diye damgaladı ama TV100 yazarı Murat Kelkitlioğlu’nun yazısının kaynağı tarafından yalanlanmasını görmezden geldi.

     Aynı zamanda Medya Grup Başkanı olan Kelkitlioğlu, TV100’ün sitesinde yayımlanan “CHP’den Yazıcıoğlu hamlesi” başlıklı yazısında “CHP’nin, Muhsin Yazıcıoğlu’nun oğlu Furkan Yazıcıoğlu’nu Sivas’ta birinci sıradan milletvekili adayı göstereceği”ni iddia etmişti. Furkan Yazıcıoğlu kendisini arayarak yalanlayınca Kelkitlioğlu, yazısını değiştirmek yerine sadece iki cümleyle ek yaptı. Onlarca internet sitesinde de yanlış haliyle kaldı Kelkitlioğlu’nun yalanlanmış “duyum” yazısı.

    En önemlisi de TV100’ün patronu Necat Gülseven’in organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı ile dostluğu! SADAT reklamı tartışmaları sırasında gündeme gelen Gülseven’in Çakıcı ile aynı masada yanyana çekilmiş fotoğrafı, 12 Kasım 2020 tarihinde Alaattin Çakıcı adına açılan sosyal medya hesabından paylaşılmıştı. “Alaattin Çakıcı Four Seasons otelde dostlarıyla akşam yemeğinde birlikteler” notuyla paylaşılan fotoğrafta Çakıcı ve Gülseven’in yanında, Cihan Çakıcı ve Tevfik Karaaslan adlı kişiler de bulunuyordu.

  Gülseven, Çakıcı ile dostluğu ve bu fotoğraf hakkında hiçbir açıklama yapmadı. Oysa bir medya sahibinin Çakıcı gibi bir isimle ilişkisi açıklanmaya muhtaç bir durumdur. Hatırlarsınız, bu ülke 1998’de bir Korkmaz Yiğit vakası yaşadı. Milliyet’i satın alan Yiğit’in, Alaattin Çakıcı ile konuşma kaseti ortaya çıkınca satış iptal edilmişti.

    Çakıcı’nın dostu olduğu anlaşılan Necat Gülseven de kamuoyunda tanınan bir isim değil. Bir otelcilik ve inşaat şirketi olduğu biliniyor. 2021’de AKP’li Belediye Meclis Üyesi Bülent Aydoğdu’yu ölümle tehdit ettiği iddiasına ilişkin haberler yayımlanmış; sonra bu haberlere erişim engeli getirilmiş.

    Gülseven’in medyadaki geçmişi de eski sayılmaz. TV100’ü 2018’de satın almış. Sonra 3N Medya’yı kurarak birbiri ardına Show Radyo, Viva Radyo ve Bizimev Tv'yi de gruba katmış. Medya grubunu ve özellikle de TV100’ü hızla büyütüyor. Hatta bir ara Milliyet’i satın alacağı haberleri de çıktı.  

      Gazetecilik şeffaf olması gereken bir faaliyettir. Sadece içeriğin değil medya kuruluşlarının sahiplik yapısının ve tabii medya sahiplerinin de tümüyle şeffaf olması şarttır. Bir medya kuruluşunun sahiplik yapısı şeffaf değilse, sahibiyle ilgili sorular yanıtlanmıyorsa üretilen haberlerin, yorumların, programların velhasıl bütün içeriğin güvenilirliği tehlikeye düşer.   

Faruk BİLDİRİCİ /19 Ocak 2023