Kamyonları parçalayan dozer operatörü ve 500 liralık tost yapan restoran haberleri

...

Bir dozerin kamyonları parçaladığı sırada çekilen görüntüler önce TikTok'ta paylaşıldı. Görüntülerin üzerindeki “Çalışan işçi parasını alamayınca” yazısı dışında bilgi yoktu; nerede ne zaman çekildiği bile belirsizdi. Sadece olay yerindeki bir çalışanın sırtındaki “Çelikler” yazısı firmayla ilgili bir fikir veriyordu.

   Kamyonların kabin kısmının dozerle parçalanma görüntüsü kısa süre içerisinde Twitter’da yayıldı; 13 Eylül günü bazı hesaplardan paylaşıldı. Sabah ve bazı medya kuruluşları o gece bu görüntüleri ayrıca bir bilgi eklemeden Facebook ve Youtube’tan paylaştılar.

   Ardından bazı internet siteleri de yine hiçbir yeni bilgi eklemeden olduğu gibi haber yapmaya başladı bu görüntüleri. Yeniçağ sitesinde yayımlanan haber aynen şöyleydi:

    “Parasını alamayan kepçe operatörü, şirketin kamyonlarını böyle parçaladı

Çalıştığı yerden parasını alamadığı iddia edilen bir işçinin, şirkete ait kamyonları parçaladığı anlar sosyal medyada gündem oldu.

    Bir inşaat işçisinin paylaştığı görüntülerde, kepçe operatörü sıra halinde bekleyen iş kamyonlarını tek tek kepçesiyle ezerek paramparça ediyor. Çevredekiler operatörü engellemek adına koştursa da müdahale edilene kadar beş kamyon pert hale geliyor. Kepçe operatörünün parasını alamadığı için böyle bir yol izlediği iddia ediliyor. İşte o anlar…”

     Editoryal kontrolden geçmemişti

     Aslında bu bir haber değildi. Gazetecilikte 5N1K denilen ne, nerede, niçin, nasıl ve kim tarafından sorularına cevap vermeyen bir metindi. Bir görüntünün sosyal medyada yayıldığını duyurmaktan başka hiçbir bilgi içermiyordu. Görüntülerle ilgili hiçbir gazetecilik çalışması yapılmamış, görüntüler ve üzerindeki “Çalışan işçi parasını alamayınca” yazısı hiçbir editöryal kontrol mekanizmasından geçmemişti. Doğruluğu bile şüpheliydi.

     Ama kamyon parçalama görüntüsü, Yeniçağ’da yayımlanan metnin hemen aynı olan 2-3 cümlelik metinler eşliğinde Cumhuriyet, Odatv, Gerçek Gündem ve başka medya sitelerinde de yayımlandı. Bereket ki, haber diye sunulan metinler ve görüntünün çok ilgi görmesi üzerine Anadolu Ajansı ve Demirören Haber Ajansı devreye girdi de olay aydınlandı. Ajansların geçtiği ve Cumhuriyet, Diken, Gazete Duvar, T24, Tele1, Milliyet, Takvim, Karar, TGRT, Habertürk ve onlarca sitede yayımlanan haberde özetle şu bilgi veriliyordu:

     “Cudi Dağı eteklerindeki bir kömür ocağında kepçe operatörlüğü yapan Hakan M., iddiaya göre, amcası Ömer M.'den alacağını istedi. Parası ödenmeyince Hakan M., ekskavatörle kömür ocağındaki 5 kamyonun kabin kısımlarını parçaladı.

     İşçilerin araya girmesi ile sakinleşen Hakan M. bir süre sonra ekskavatörden indi. Kamyonlarda hasar meydana gelirken, Hakan M. araçları ezdiği anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. Yaklaşık bir ay önce yaşandığı belirtilen olay sonrası amca ile yeğen Hakan M.'nin anlaştığı, durumun emniyete yansımadığı bildirildi.”

    Böylece Tik Tok’da yayımlanan görüntü, bir gazetecilik ürününe dönüştü. Olay doğrulanmış ve bazı bilgiler edinilmiş oldu. Ajansların bu haberinin bazı siteler ilk haberlerini güncellerken bazıları da eski haberleri olduğu gibi bırakıp, ajans haberini ayrı sayfada verdiler. Yeniçağ, OdaTV ve Gerçek Gündem ilk haberi olduğu gibi bırakmayı tercih etmişti.

    Görüntülerde bir çalışanın sırtında “Çelikler” yazısı göründüğü için açıklama yapan Çelikler Holding de olayın kendi şirketleriyle ilgili olmadığını belirtti. Dünya gazetesinde yayımlanan açıklamada “videonun, Şırnak'ta ve işçi-işveren arasında değil ortaklar arasında gerçekleşen eski bir habere ait olduğu bilgilerine ulaşılmıştır” denildi.

    Çelikler Holding’in, kamyonları parçalayan kişinin “parasını alamayan işçi” değil, anlaşmazlığa düşen bir ortak olduğu iddiası günler sonra doğrulandı. Kamyonları ezen Hakan Mağrur, DHA ile konuştu ve kendisinin de firmanın ortağı olduğunu, ortağıyla tartışması sonrasında araçlara zarar verdiğini, olayda kimsenin mağdur olmadığını söyledi. Böylece ilk yayınların tümüyle yanlış olduğu ortaya çıkmış oldu. 

Sosyal medyada çıkan görüntüler üzerine yapılan birçok yanlış yayın gibi bu da hızla tüketildi; belki birçok kişinin belleğinde de yanlış biçimiyle kaldı. .

    500 liralık tost yapılan mekan ve AKP’li vekil

    Medyanın sosyal medyadan alıntıladığı, habermiş gibi sunduğu görüntülerin akıbeti her zaman parasını alamayan dozer operatörünün kamyonları parçalama görüntüsü gibi olmuyor. Araştırmadan, kontrol etmeden yayımlanan görüntüler ve ona dayanarak yazılanlar yanlış da çıkabiliyor.

    Editoryal kontrol süzgecinden geçirilmeden yayımlanan sosyal medya görüntüleriyle yapılan haberimsi metinlerin yanlış çıkabileceğine dair son örnek, Cumhuriyet’in “AKP’nin gözdesi Kavakçı, 500 liralık tostun yapıldığı mekanda görüntülendi” ve Yeniçağ’ın AKP'li vekil 500 liralık tostun yapıldığı mekandan çıktı” haberleriydi. İki gazetenin yayımlarında özetle şöyle deniyordu:

     “AKP İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı, aşırı lüks bir restoranda görüntülendi.

İBB tarafından verilen paranın ortaya çıkmasının ardından Kavakçı, bu kez Nişantaşı’nda bulunan 500 TL'lik tostun yapıldığı bir mekanda kadraja girdi.

    Youtuber Orkun Işıtmak'ın farkına varmadan Ravza Kavakçı'yı görüntülediği ‘Sonradan Görme’ başlıklı son videosunda 5 liralık ve 500 liralık tostları deneyerek bir karşılaştırma yapıyordu.

    Video sırasında Kavakçı'nın 500 liralık tostun denendiği Nişantaşı’ndaki bir mekanda yemek yediği görülüyor. Tostun bile bu kadar pahalı olduğu mekanda Kavakçı’nın yemek yemesi ise sosyal medyanın gündemine oturdu.”

    Ancak bu “haberlere” sosyal medyada o restoranda 500 liraya satılan tost olmadığı itirazları geldi. Ben de görüntüleri izledim. Orada zaten söz konusu restoranın işletme şefi ve sahibi Emircan Canatar, aynen şöyle diyordu:

     “Orkun Bey için bugün bizden böyle pahalı, birazcık da ürün değeri yüksek sandviç istedi. Fiyatı da 500 lira. Tabii normalde böyle bir rakama tekabül eden bir ürünümüz yok ama Orkun Bey için böyle özel bir şey yaptık. Umarım beğenirler.”

   Kısacası, çekim yapılan mekan lüks ve pahalı bir restorandı ama 500 liralık tost Youtuber’in çekimi için özel olarak hazırlanmıştı; restoran menüsünde 500 liralık tost yoktu! Oysa Yeniçağ’da restoran sahibinin bu sözlerine yer verilmiş olsa da her iki gazetenin başlıkları ve haberdeki “tostun bile bu kadar pahalı olduğu mekan” ifadesi ile görüntülerin çekildiği “aşırı lüks” restoranda “500 liraya satılan tost olduğu” izlenimi veriyordu.

    Sosyal medya görüntülerine bakılarak ayrıntılı bir gazetecilik çalışması yapmadan hazırlanan “500 liralık tost ve AKP’li vekil” haberlerinin doğru olmadığını gösteriyor. Madem bu görüntüler haber yapılacak, restoran menüsüne bakılıp, yemek fiyatları öğrenilerek Ravza Kavakçı’nın lüks bir restoranda yemek yediği haberi yazılabilirdi! En azından o restoranda tostun normalde kaç liraya satıldığı habere eklenebilirdi.

   Sosyal medya veri madeni

   Şırnak’ta parasını alamayan dozer operatörünün kamyonları parçalama ve 500 liralık tostun yapıldığı restorandaki AKP’li vekil hakkındaki yayınlar, aynı gazetecilik sorununa işaret ediyor. Her ikisinde de yanlış, sosyal medyadaki görüntülerin, araştırmadan, hatta haberin temel unsurlarını bile oluşturmadan “haber” yapılmasından kaynaklanıyor.

    Son zamanlarda özellikle internet medyasında sık görülen bir hastalık bu. Hızlı olma ve çok tıklanacak, ilgi çekici haber bulma kaygısı, gazetecilik yöntemlerinin geri planda kalmasına neden oluyor. 

Sosyal medyadaki paylaşımlar, sanki bir ajanstan geçilmiş gibi “hazır haber” kabul ediliyor; üzerinde bir gazetecilik çalışması yapılmadan çalakalem hazırlanmış 2-3 cümle eklenerek yayımlanıyor. Editoryal süzgeçten geçirilmeyen bu “haberler”in çoğu da eksik ve yanlış çıkıyor; okur ve izleyicinin güveni de sarsılıyor.

     Halbuki sosyal medya gazeteciler için, yayıma hazır haberlerin olduğu bir alan değildir. Doğrularla yanlışların, manipülatif paylaşımlarla gerçek bilginin birbirine karıştığı, ayırt etmek ve haber haline getirmek için araştırılması, doğrulanması ve editöryal kontrol mekanizmalarından geçirilmesi gereken bir platformdur. 

    Gazeteciler, oradaki paylaşımları ipucu kabul ederek araştırıp, doğrulayarak haber yapmalı. Böyle yaklaşılırsa sosyal medya gazeteciler için veri madeni olabilir. Aksi halde gazeteciler için yanlışlar yumağına sürükleyen bir mecraya dönüşür.

   Faruk BİLDİRİCİ / 17 Eylül 2021