Hatay'da ormanları PKK mı yaktı?

...

Hatay’ın Belen, İskenderun ve Arsuz ilçelerindeki orman yangınlarını PKK mı çıkardı? Krom madeni projesi yapılacak bölgenin yanması tesadüf mü? Yangın haberinin duyulduğu andan itibaren bu sorulara yanıt aranıyor.

Televizyonlar, internet siteleri ve gazetelerin çoğu, bu orman yangınlarını PKK’nın çıkardığını yazdı:

“Hatay’daki yangını, bugüne kadar Türkiye’nin birçok yerindeki yangınlardan sorumlu olan terör örgütü PKK üstlendi. PKK adına ormanları yakıp doğayı katleden teröristler, kendilerine ‘Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ adını veriyor.”

12 Ekim günü yayımlanan gazetelerin büyük bölümünün başlıkları da aynı yaklaşımla hazırlanmıştı:

“Terör örgütü ciğerimizi yakıyor” (Hürriyet), “Hainler yaktı yarayı devlet saracak” (Akşam), “PKK’ya ortak yangın tepkisi: Hatay’da çatışma planladılar” (Aydınlık), “CHP ve HDP Hatay’daki yangında PKK’yı görmedi (Sabah), “Ateşin değil İblis’in çocukları” (Yeni Akit), “Orman yakan PKK’lılar ‘şenlik’ yaptı” (Yeni Şafak).”

Milliyet ve Cumhuriyet gazeteleri ise ormanı PKK’nın yaktığına ilişkin söylenenleri “iddia” olarak aktarmışlar, söz konusu örgütün üstlendiği bilgisini de vermişlerdi. Birgün ve Karar’ın haberlerinde ise PKK ile ilgili iddialar yer almıyordu.

Medyanın büyük bölümünün fail konusunda hükmü vermiş olmasına rağmen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise yangın bölgesindeki incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada “Türkiye genelinde yangının terör örgütü tarafından gerçekleştirildiği hususunda bir yaygın kanaat söz konusu. Tabii bizim bu konudaki tahkikatımız devam ediyor” dedi. Soylu’nun “kanaat”ten söz edip, soruşturmanın sürdüğünü orman yangınını PKK’nın çıkardığı konusunda kesin kanıt olmadığını gösteriyordu.

Yürütülen soruşturma sonucunda yangını çıkarmakla suçlanan iki kişi, mahkemede tutuklandı ama bu kişilerin kimlikleri ve PKK üyesi olup olmadıklarıyla ilgili açıklama yapılmadı.

Kaynak Anadolu Ajansı

PKK’nın bu yangınları üstlendiğine ilişkin haberin kaynağı Anadolu Ajansıydı. 10 Ekim akşamı geçilen “Terör örgütü YPG/PKK, Hatay’daki orman yangınını propaganda çalışmasına dönüştürdü” başlıklı haberde şöyle deniliyordu:

“Terör örgütü YPG/PKK’nın yandaşı sosyal medya hesapları, Hatay’da dün başlayan ve 3 ilçeye yayılan orman yangınlarının, ‘Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ adlı örgüt tarafından çıkarıldığını iddia etti.”

Anadolu Ajansı, PKK’ya yakın haber sitelerinden Nûçe Ciwan’ı kaynak gösteriyordu. Ben de kontrol ettim, gerçekten de Nûçe Ciwan sitesinde “Ateşin Çocukları İnisiyatifi: Hatay’daki kutsal ateşi selamlıyoruz” başlıklı bir haber yer alıyor. Bu haberde “Ateşin Çocukları İnisiyatifi: Hatay Belen’deki … bütün şehri ateş, kül ve korku içerisinde bırakan kutsal ateşi yakan inisiyatifimizin doğal üyelerine bin selam olsun” deniyor.

“Ateşin Çocukları İnisiyatifi”nin PKK’ya yakın internet sitelerinden ANF’de yer alan daha önceki açıklamalarında da daha önce çıkarılan yangınlar duyuruluyor! “Ateşin Çocukları İnisiyatifi, Türkiye’nin metropollerinde gerçekleştirmiş olduğu yakmalara ilişkin yazılı açıklama yaptı” başlıklı 10 Ekim tarihli haberde Adana, Çanakkale, İzmir, İstanbul, Balıkesir ve Denizli’de birçok yerin ateşe verildiği öne sürülüyor. Diğer açıklamalarda da Bursa’da üç işyerinin yakılması, İstanbul’da sanayi sitesindeki yangın, Bursa, İzmir, Ankara ve Balıkesir’de araç yakılması gibi olaylardan bahsediliyor.

Hem sahipleniyor hem de reddediyorlar

Büyük kentlerde çıkarılan yangınların bu internet sitelerinde “yakma eylemi” olarak ve “başarı” gibi haber haline getirilmesi de bu eylemlerin desteklendiğine işaret ediyor. Nitekim Hatay’daki orman yangınından duyulan “sevinç” de Nûçe Ciwan’ın 10 Ekim’de yayımladığı haberde “Hatay cayır cayır yanmaya devam ediyor” başlığına yansımıştı.

Fakat bu haberde Ateşin Çocukları İnisiyatifi’nin Hatay’daki orman yangınını üstlendiği tekrarlanırken bir yandan da “Yangının çıkış sebebi henüz bilinmezken Türk devletine bağlı medya grupları PKK’nin gerçekleştirdiği gibi yalan haberler yaymaya çalışmakta” denilerek yangının PKK ile ilişkisi reddediliyor. ANF sitesinde de PKK’nın (HPG) Hatay’daki orman yangınını kendilerinin yapmadığı yolundaki bir açıklaması yayımlanmış.  Bu açıklamada, “…Hatay ve İskenderun’da çıkan orman yangınlarını Hareketimize yıkmak istemektedir. Fakat bu mesnetsiz açıklama ve haberlerin hiçbir gerçekliği bulunmamaktadır” deniliyor.

Soylu’nun kuşkusu

Görüldüğü gibi, PKK’ya yakın internet sitelerinde bir yandan “orman yakma eylemleri” sahiplenilirken, bir yandan da PKK’nın bu eylemlerin kendileriyle ilişkisini reddediyor. Daha önce de bazı terör eylemleri PKK tarafından reddedilmesine rağmen PKK’nın kontrolündeki alt örgütler tarafından üstlenilmişti.

Üstelik yaklaşık bir yıllık geçmişi olan “Ateşin Çocuklar İnisiyatifi”nin de PKK’nın kontrolündeki bir alt örgütlenme olduğu ve PKK’ya rağmen orman yangını gibi “eylemler” düzenleyemeyeceği kesin. “Ateşin Çocukları İnisiyatifi’nin Hatay’daki orman yangınını üstlendiği haberinin PKK’ya yakın internet sitelerinde yayımlanması da bunun göstergesi.

Gazeteci olarak bakıldığında elimizdeki tek somut veri, PKK’nın alt örgütlenmesinin Hatay’daki orman yangınını üstlenmiş olması. Ama öbür yandan da yetkili kişi olan İçişleri Bakanı Soylu’nun açıklamalarını görmezden gelmek mümkün değil. Anlaşılan Soylu, PKK’nın sırf güç gösterisi olarak böyle bir terör eylemini üstlenmiş olabileceğinden kuşkulanıyor; o yüzden de soruşturmanın sonuçlanmasını bekliyor.

Dolayısıyla haberlerde bu orman yangınını PKK’nın çıkardığını kesin kanıtlara dayanıyormuş gibi yazmak yanlıştı. “İddia” olarak vermek ve PKK’nın kontrolündeki bir örgütlenmenin ormanı yakma olayını üstlendiği bilgisini aktarmak doğru olurdu. Ama PKK’nın bu yangından sorumlu olduğunu iddia olarak bile görmemek, hiç yazmamak da yanlıştı.  Gazeteci, sorumlu kim olursa olsun ortada ciddi veriler varsa yazmaktan kaçınmamalı.

Ormanları yakmak doğaya ihanettir, insanlık suçudur. Hiçbir gerekçe ormanları yakma gibi terör eylemlerini mazur gösteremez. Tabii Hatay’daki orman yangınlarına gösterilen duyarlılığın Şırnak’taki, Hakkari’deki ya da Karadeniz’deki ormanlar yandığında da göstermek gerektiğini vurgulamalıyım.

Faruk BİLDİRİCİ / 15 Ekim 2020