GAZETECİLERİ ELEŞTİRMEK DAHA MI KOLAY

...

Ayşe Arman’ın Hürriyet Pazar’da yayımlanan “Ayşe organ naklinde” başlıklı söyleşisine Prof. Dr. İlhan Erkan’dan bir eleştiri geldi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 1970 Mezunları Grubu adına yazdığını belirten Erkan, “Kamuoyu bilmelidir ki, dünyanın hiçbir yerinde tıp eğitimi almamış ve yemin bağlayıcılığı olmayan hiçbir kişi, ameliyathanelere giremez, izleyemez ve ameliyata dâhil olamaz. Bizler bu konuda Hacettepe Üniversitesi’nin adının dolaylı da olsa geçmesinin ezikliği ve üzüntüsü içindeyiz” diyordu.

Ayşe Arman’ın 9 Ocak’ta yayınlanan, “İnsanın en küçük formuna dokunmanın mutluluğu” başlıklı yazısıyla ilgili olarak Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği’nden gelen açıklama da Erkan’ın eleştirisi ile benzer içerikteydi.

TJOD açıklamasında, Arman’ın, “Hekimin, hastanın ve hastanenin onayıyla sezaryen ameliyatına girmesi, göbek kordonunu kesmesi ve operasyona bizzat iştirak etmesi”ne tepki gösteriliyordu. TJOD’nin açıklamasının bazı bölümlerini aynen aktarmamda yarar var:

“Söz konusu haberi ne meslek etiği ne de gazetecilik etiği ile açıklamak mümkün değildir. Hekimlerin, mesleğin etik prensiplerine aykırılık nedeniyle değerlendirileceği öncelikli ve doğru yer yasalarımıza göre Tabip Odaları Onur Kurulları ve TTB Yüksek Onur Kuruludur. Derneğimiz, inceleme sonrası kendi Disiplin Kurulu çalışma usullerine göre gerekenleri yapmakla beraber konunun asıl muhatabı olan Tabip Odasına başvurmayı değerlendirecektir.

Haberin gazetecilik etiği açısından da aykırılıklar içerdiği görülmektedir. Basın Konseyi, bu olayı mercek altına almalı ve gerekli uyarıları yapmalıdır. Bugün hekimle beraber göbek kordonu kesen gazetecilerin, yarın polis muhabiri ise polisle beraber cop sallaması, savaş muhabiri ise askerle beraber kurşun atması, adliye muhabiri ise hâkimle beraber karar vermesi mi beklenmektedir?”

Bu açıklamayı yazan doktorlar, keşke yazdıklarını yayınlamadan önce bir kere daha okusalardı. Çelişki içindeler çünkü. Doktor olarak bir haberin gazetecilik etiğine uygun olmadığına karar verip cezalandırılmasını istiyorlar, ama kendi meslektaşlarıyla ilgili olarak Etik Kurullara başvurmayı henüz değerlendiriyorlar!

Bir kere, gazetecilerin ameliyathanelere girmesini engelleyen bir gazetecilik ilkesinden söz etmek mümkün değil. Ayşe Arman, ameliyathaneye izinsiz girmiş olsaydı; gazetecilik açısından, o insanların hayatını riske sokma, hijyen sorunları yaratma ihtimalinden dolayı eleştirilebilirdi. Ama izin alarak, o ameliyatı yapan doktorların bilgisi dahilinde ameliyathaneye girdiğine göre gerisi artık tıp adamlarının sorunu. Zaten “Tıp eğitimi almamış kişilerin ameliyathanelere sokulmaması” da hekimlerin uyması gereken bir etik ilke sanırım.

Böyle bir durumda doktorların, önce kendi içlerinde “etik” değerlendirme yapmalarında yarar var. Meslektaşlarına hesap sormayanların, gazeteci yargılama hakkını da kendilerinde görmemeleri gerekir. Yoksa gazetecileri eleştirmek daha mı kolay geliyor?