GAZETECİ-SEKTÖR İLİŞKİSİ

...

Emre Özpeynirci, Hürriyet Ekonomi Müdür Yardımcısı ve Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) Başkan Yardımcısı. 9 Nisan tarihli ve "Biz ’arabacılar’ın sektöre katkısı" başlıklı yazısını OGD’ye ayırmıştı. Otomotiv gazetecilerinin otomotiv sektörüne katkılarından söz ediyor, ardından derneğe yönelik eleştirilere yanıt veriyordu:

"...Bazı meslektaşlarımız bu 3 yıllık süreçte ne yazık ki ısrarla bizim yanımızda olmamak için mücadele verdi, bazıları bizi çıkarcılıkla bile suçladı. İnanın kendileri bile bunu söylerken neyi kastettiklerinin farkında değillerdi. Kendi çevrelerinde işler böyle yürüdüğü için mi ’Kesin bu işte bir çıkar var’ diye düşündüler bilemem...

Diğer taraftan 3 yıllık süreçte bazı üyelerimizin, derneğin tek amacının (Türkiye’de Yılın Otomobili) ödül töreninden ibaret olduğu eleştirisini getirmesine de üzüldüm. Arkadaşlar bu tören hepimizin prestiji, gazetecilerin kurumlarından bağımsız neler yapabildiğinin bir göstergesi.

...Varsın saçma sapan eleştiriler gelsin, bizi kimse yolumuzdan döndüremez. Çünkü biz yanlış iş yapmıyoruz, namusumuzla itibarımızı artırmak için mücadele ediyoruz."

Erkan Sökmen adlı okur, Özpeynirci’nin bu yazısına internette "Boş verin siz olumsuz ithamları. Çok doğru bir iş yapıyorsunuz. Hatta geç bile kalınmıştır. Ekonomimiz için bu kadar önemli olan bir sektörde böyle bir faaliyeti ayakta alkışlıyorum, elinize emeğinize sağlık" yorumunu yapmış.

Okur Temsilcisi (Ombudsman) olarak Özpeynirci’nin yazısına iki temel itirazım var. Birincisi, bir gazeteci yönetiminde olduğu derneğe ilişkin eleştirilere gazetesinden yanıt vermemeli. Oysa Özpeynirci’nin bu yazısı Hürriyet’i dernek içi tartışmaların zemini haline getiriyor, gazete eleştirilere yanıt aracı olarak kullanıyor. Bu mevzular, dernek kongreleri ya da toplantılarının gündemi olabilir ama Hürriyet’in değil.

İkincisi, bildiğim kadarıyla gazetecilik meslek örgütlerinin temel amacı o alandaki mesleki sorunlara çözüm bulmak, gazetecilere destek olmak ve daha kaliteli gazetecilik yapılması için çaba harcamaktır. Özpeynirci ise yazısında "Verdiğimiz ödülü markalar büyük bir güç olarak kullanmaya başladı ki amacımız da buydu" diyor. Bir gazetecinin temel amacı ’sektöre katkı’ olamaz.

Zira gazetecilik; şirketlerin, güç odaklarının, güçlülerin, iktidarların, partilerin ya da bazı organizasyonların sesi olmak değildir.

ÖZPEYNİRCİ’NİN YANITI

Eleştirilerinize katılmıyorum. Evet, isminde ’Otomotiv’ olan bu derneğin öncelikli amacı bu sektöre hizmet eden gazetecilerin itibarını arttırmak. Ama bunun yanında tabii ki otomotiv sektörünü desteklemek de var. Unutulmamalı ki sektörün ekonominin lokomotifi olmasında biz gazetecilerin de payı büyük. Yazılan yazılar insanların otomobil beğenilerini değiştirdi ve düzeltti, firmaların kendilerine çekidüzen vermelerini sağladı ve gerçek rekabeti ortaya koydu.

Aynı zamanda vergi, hurda teşviki haberleriyle insanların daha güvenli araçlara binmesi sağlandı, çevreyi kirleten araçların yarattığı sıkıntılar dile getirildi. Yani biz gazeteciler otomotiv sektörünün gücünün herkes tarafından bilinmesini, duyulmasını sağladık. Bu dernekle de kurumlarımızdan bağımsız bunu devam ettirip, ’Türkiye’de Yılın Otomobili’ (TYO) yarışmasıyla tüketiciler için yol gösterici olmayı hedefledik. Bu yarışmayla bizim de parçası olduğumuz otomotiv sektörünün gücünü kamuoyunda daha fazla duyurduk.

Yazımda dernek içi eleştirilere değil yapılan haksızlıklara rağmen üçüncü yılında da TYO yarışmasını başarılı bir şekilde düzenlediğimizden ve tüm sektörü bir araya getirdiğimizden bahsediyorum. Amacım olumsuzluklara rağmen doğru bildiğimizden sapmayarak başarılı olduğumuzu göstermekti. Bu yarışma çalıştığımız kurumları da dolaylı olarak etkiliyor, çünkü markalar bu yarışmayla birlikte ilan ve reklam vermeye de başladılar. Bu da doğru iş yaptığımızın bir kanıtı...

HASTANEDEKİ YANGIN

"YANGINA davetiye" ve "Uyanıklar yapmış" başlıklı haber, Taksim İlkyardım Hastanesi’nde çıkan yangını konu alıyordu. Haberde ortağı Serel İnşaat ile birlikte adı geçen Uyanıklar İnşaat Şirketi’nin yönetim kurulu başkanı Veysi Uyanık, hastanede "Yönetmeliğe aykırı yanıcı malzeme (köpük) tespit edildiği" iddiasına itiraz etti. Uyanık, gönderdiği metinde iddialara şöyle cevap verdi:

"Yangının meydana geldiği cephede şirketimizin imalatı söz konusu değildir. Esas yangın çıkan cephe bir önceki firma tarafından yapılmıştır. Köpük olarak belirtilen malzeme, XPS malzemedir ve kamu ihalelerinde halen kullanılan yangına dayanıklı üründür. Söz konusu hastanede kullanılan XPS malzemesi, proje aşamasında kamu kurumu tarafından belirlenmiştir. Şirketimiz, proje firmasının belirlediği ve işveren idare tarafından onaylanmış malzeme ile imalatı yapmıştır. İmalattan kaynaklanan hiçbir eksiklik ve kusur söz konusu değildir."

HAFTANIN ENGELLENENLERİ:

Sulh Ceza Hâkimlikleri’nin, bu hafta erişiminin engellenmesine karar verdiği hurriyet.com.tr haberlerinden öne çıkanlar şöyle sıralanıyor:

* Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürü Şeref Çalışır’ın (58) yanında çalışan ve kendisinden yaklaşık 40 yaş küçük olan iki kadın memura cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla 8 yıl hapis cezasına mahkûm olmasıyla ilgili haberler...

* Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan’ın ses sanatçısı Sevim Tanürek’e çarparak ölümüne neden olduğu trafik kazasını konu alan 1998 tarihli Emin Çölaşan yazısı.

* Yalova’daki bir hastanede görevli cerrahın, şikâyetçi bir hastanın işbirliğiyle yapılan polis operasyonunda seri numaraları alınmış banknotları "bıçak parası" olarak aldığının saptanması üzerine tutuklandığını bildiren haber.

* İstanbul’da gece yarısı evine giden bir kadının üzerine idrarını yaptığı iddia edilen erkek şüpheliyle ilgili geçen hafta yayınlanan haber.

* Miss Turkey 2015 güzellik yarışmasının 20 finalistini tanıtan Kelebek haberi.

* WikiLeaks belgeleri ile ilgili "ABD en başından beri vaziyete hâkimmiş" başlıklı haber.

* Konya Selçuk Üniversitesi’nin, derslerinde başarısız olan kız öğrenciye "sınıf geçme karşılığı ilişki teklif ettiği" iddia edilen bir öğretim üyesi hakkında soruşturma başlattığına dair 1998 tarihli haber.

OKURDAN KISA KISA:

Suphi Dragon: Bir habere tıklıyorum, foto galeri çıkıyor 35 sayfa, 45 sayfa, 60 sayfa. Örneğin pasaportsuz gidilen ülkeler için 40 kere tıklamak gerekiyor. Beş veya onuncuda sıkılıp bırakıyorum. Makul sayıya indirmek lazım.

İbrahim Atik: "Dünyanın en çirkin gelini diyorlardı son hali inanılmaz" gibi haberleri çevirip çevirip internette veriyorsunuz. Habercilik anlayışınız bu mu?

Serdar Bir: "Genç kızın uçakta hostese verdiği ’Yardım edin’ notu korkunç gerçeği ortaya çıkardı." Bu haber Şubat 2017’den kalma. Fakat sitenizde yeni bir haber gibi sunulmuş. Tercümenin de eski olmaması gerekir. (11 Nisan)

Kemal Yılmaz: Spor Arena sayfasında kadın basketbolu ile ilgili haberleri okur musunuz lütfen. Eğer kadın basketbolu takip edilmiyor diyorsanız o zaman hiç sayfa açmayın. (6 Nisan)

FARUK BİLDİRİCİ / HÜRRİYET / 15 NİSAN 2018

KIRLANGIÇ YUVASI / 81KENDİ KENTİNDE KAYBOLMAKDoğup büyüdüğüm kentin sokaklarında kaybolacağım hiç aklıma gelm

KIRLANGIÇ YUVASI / 81

KENDİ KENTİNDE KAYBOLMAK

Doğup büyüdüğüm kentin sokaklarında kaybolacağım hiç aklıma gelm

Artık bir gazete çatısı altında değilim. Gazetecilik yaşamımda ilk kez sadece kendi adıma konuşup yazabileceğim. Yazdıklarım bir tek beni bağlayacak. Gazeten

Artık bir gazete çatısı altında değilim. Gazetecilik yaşamımda ilk kez sadece kendi adıma konuşup yazabileceğim. Yazdıklarım bir tek beni bağlayacak. Gazeten

Endişelenme! E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar doldurulmalıdır (*).

© 2019 Faruk Bildirici - Medya Ombudsmanı. Tüm Hakları Saklıdır.