GALATASARAY TARAFTARLARI ÜZÜLDÜ

...

GALATASARAY TARAFLARLARI ÜZÜLDÜ

105 yaşındaki Artvinli Fatma Çolak, en yaşlı Galatasaray taraftarı. Fatma nine, Galatasaray’ın iki maçını izledi, takımı ikisinde de yenildi. Galatasaray-Trabzonspor maçının ardından Hürriyet’in spor sayfalarında Fatma nine ile ilgili bir haber yer aldı: “Fatma ninenin suçu ne? Galatasaray yüzünü güldürmedi.”

Bu haberin yayınlandığı 8 Kasım günü sabah saatlerinden itibaren Galatasaray taraftarlarından tepki gelmeye başladı. Hafta boyunca Galatasaray taraftarlarından 50’yi aşkın elektronik posta aldım. Çoğunda, haber başlığı “Fatmagül’ün suçu ne?” dizisi üzerinden eleştiriliyordu. Tepki gösterenler arasında yer alan ultrAslan Genel Müdürü Oğuz Altay da Hürriyet Spor Servisi’ni, terbiye sınırlarını aşmak ve “Galatasaray’a tarafsız davranmamak” ile suçluyor; “basın özgürlüğünün suistimal edildiğini” savunuyordu.

Bu başlığın yarattığı fırtınayı, Spor Servisi’nden arkadaşlarla konuştum. Şaşırmışlardı, böyle bir tepkiyi beklemediklerini, “Galatasaray ile ilgili bir gelişmeyi ilginç kılmak için o başlığı kullandıklarını ve asla Galatasaray camiasını rencide edecek bir davranış içinde olmayacaklarını” dile getirdiler.

Aslında Türkiye’de spor basınının, medyanın diğer alanlarına göre farklı, enteresan, gülümseten yaratıcı başlıklar atma geleneği, futbol camiasının yakından bildiği bir durum. Hatta Can Kozanoğlu’nun “Bu maçı alıcaz” başta olmak üzere birçok incelemeye konu olmuştu futbol haberlerindeki bu başlıklar.

Ayrıca “taraftarlık” apayrı bir olgu. Bir pazartesi günü Trabzon’a gittiğimde insanların asık suratla dolaştıklarını görmüş, hayret etmiştim. O hafta Trabzonspor’un yenilmiş olduğunu, bütün kentin o nedenle üzgün olduğunu öğrenmiştim sonra. İnsanlar, takımlarıyla o denli özdeşleşiyorlar ki, galibiyet onlar için dünyanın en büyük ödülüne dönüşebiliyor. Tabii mağlubiyeti de büyük bir felaket olarak algılıyorlar. Futbol haberlerinin muhatapları böylesine hassas insanlar…

Bir de günlük dil, kaçınılmaz olarak popüler kültürden etkileniyor; kimi zaman bir reklam filmindeki replik, kimi zaman da bir televizyon dizisindeki tanım, hemen günlük dile girip yaygınlaşabiliyor. “..suçu ne?” kalıbını yaygınlaştıran, kimileri için eğlencelik bir unsur haline getiren de “Fatmagül’ün suçu ne?” dizisi oldu. Oysa oradaki “suçu ne?” sorusunun nedeni bir kadına tecavüz edilmesi…

İşte “Fatma ninenin suçu ne?” başlığını da bu çerçevede değerlendirmek, özenli davranmak gerek. Kuşkusuz Hürriyet Spor Servisi’nin, Galatasaray camiasına yönelik bir kastı olamaz. Ancak futbol medyasının geleneksel “ilginç” başlık atma kaygısı, bu kez üzücü bir tablonun ortaya çıkmasına neden olmuş. Çünkü “..suçu ne?” kalıbı maalesef, tecavüzü çağrıştırıyor.

Ancak buradan hareketle Hürriyet Spor Servisi’ni damgalamak, taraftarlık ile suçlamak da yanlış. Biliyorum ki, taraftarların spor medyasını baskı altında tutmaması ve misyon yüklemeye çalışmaması, en az gazetecilerin taraftar olmaması ve haberlere taraftarlığı karıştırmaması kadar önemlidir.