FUTBOLDA HABER ÜLEŞTİRME

...

Twitter’dan yazan Cevat Kaptan adlı okur, bir GSM şirketinin kısa mesajlar üzerinden abonelerine spor haber ve yorumları veren uygulamasının geçtiği paylaşımı iletti.

Ardından sordu: “İsveç’e Hürriyet mi gönderdi, o şirket mi? Kurumlarına değil oraya çalışıyorlar”.

Okurun ilettiği 10 Eylül tarihli paylaşımda “Uluslar Ligi’nde Türkiye, bugün 21.45’te İsveç’in konuğu olacak. Hürriyet muhabiri Ali Naci Küçük A Milli Takım’daki son gelişmeleri Solna’dan bildiriyor” deniliyordu. Küçük de bu metni Twitter’dan paylaşmıştı.

Durumu anlayabilmek için internette, haber siteleri ve sosyal medyada bir tarama yaptım. Küçük’ün bu GSM uygulamasına yaptığı bağlantılar Milli Takım’ın İsveç maçıyla sınırlı değildi. Son iki ayda bu uygulamanın Küçük’ün adının geçtiği altı paylaşımını buldum sosyal medyada:

- “13 Temmuz- Galatasaray İsviçre’de ilk hazırlık maçında nasıldı? Transferde Terim’in aklı kimde? Hürriyet Muhabiri Ali Naci Küçük İsviçre’den bildiriyor.

- 16 Temmuz- Galatasaray’ın İsviçre kampında neler yaşanıyor? Kimler kendini gösterdi, kimler gözden düştü? Hürriyet Muhabiri Ali Naci Küçük açıklıyor.

- 22 Temmuz- Kampın yıldızı kim? Kim hayal kırıklığı yarattı? 16 günlük İsviçre kampında Galatasaray’ı adım adım takip eden Hürriyet Muhabiri Ali Naci Küçük açıklıyor.

- 31 Temmuz- Galatasaray, bugün 20.00’de Yunanistan Şampiyonu AEK karşısına çıkıyor. Transferde Aslan’ın ilk hedefi kim? Terim’in yüzünü güldüren olay ne? Hürriyet Muhabiri Ali Naci Küçük, Atina’dan bildiriyor.

- 5 Ağustos- Süper Kupa finaline saatler kaldı! Galatasaray, Akhisarspor maçına nasıl bir kadroyla çıkacak? Hürriyet Gazetesi Muhabiri Ali Naci Küçük, Konya’dan aktarıyor”.

Bu paylaşımların tümünün altında “...’i indirin, ‘Keşfet’ten ... Spor’u takip edin” anonsu yer alıyordu. Ayrıca Küçük’ün bu GSM uygulamasıyla hayli eskiye dayanan ve düzenli bir haber ilişkisi olduğu anlaşılıyor. Zira son aylarda katıldığı bu programların dışında internette geçen yıllara ait programların duyuruları da var. Örneğin 18 Kasım 2016 tarihli bir spor sayfasında “Riekerink’ten derbi öncesinde şok hamle. Hürriyet Gazetesi Muhabiri Ali Naci Küçük ... Spor’da açıkladı: İki yıldızını yedeğe aldı” bilgisi veriliyordu.

Bu bulgularımı Küçük’e ilettim, ancak yazılmak üzere yanıt vermek istemedi. Okur Temsilcisi olarak Hürriyet’in bir spor muhabirinin başka bir kurumla düzenli haber ilişkisi içinde olmasının etik bir davranış olmadığı kanısındayım. Hürriyet muhabiri haberini Hürriyet’e verir. Ücret alsa da almasa da başka bir kurumla böylesi düzenli bir ilişki içine girmesi editoryal bağımsızlığını ortadan kaldırır, çıkar çatışmalarına neden olur.

Dahası bu uygulama, hurriyet.com.tr’nin rakibi durumunda. Düşünün, Küçük’ü İsveç ya da Yunanistan’a gönderen Hürriyet, ama o GSM şirketi hiçbir masrafa katılmadan muhabirinden haber alarak Hürriyet ile yarışıyor! Bir de Küçük’ün verdiği özel haberler, “... spor açıkladı” diye rakip spor sitelerinde haber oluyor.

Tabii bu durum Küçük’e özgü değil, bunu biliyoruz. Bazı medya kuruluşlarının muhabir ve yazarları da bu spor uygulaması ile spor radyo-tv’lerine haber veriyorlar. Ama bir yanlışın yaygın olması onu doğru yapmaz.

Hakaretamiz tweet

     Gazeteci Lube Ayar, Hürriyet Galatasaray muhabiri Ali Naci Küçük’ün bir Twitter paylaşımıyla ilgili yorumumu sordu. Daha sonra başkaları da Ayar’ın bu mesajı hakkında benzer sorular yöneltti; Alper Atamer de e-posta gönderdi.

    Küçük, 19 Eylül gecesi 01.45’te geçtiği paylaşımda, “Allah Kerim Fatih Terim… İtiraz edenin…” diye yazmıştı. Değerlendirmeden önce “Böyle bir tweet atmış mıydınız” diye kendisine sordum. Küçük şu yanıtı verdi:

    “Ne yazık ki evet. Şampiyonlar Ligi maçının oynandığı gece böyle bir paylaşımım oldu. Yarım kaldığını ve yanlış yerlere çekileceğini fark edip hemen sildim. Bana yakışmayacak ifade tarzı ile yapılan bir paylaşımdı.”

    Yayın İlkelerimiz açık. Böylesi hakaretamiz bir tweeti silmek yetmez düzeltilmeli ya da özür dilenmeliydi. Gerçekten bir gazeteciye yakışmayacak bir paylaşım bu. İfade tarzı dışında yaklaşımı açısından da sorunlu. Futbol gazeteciliğindeki tarafgirlik ve izlenen takım yöneticileriyle bütünleşmenin sakıncalarını daha önce de yazmıştım. Gazetecinin haber kaynaklarına karşı objektif davranmayacağı görüntüsü de vermemeli.

Faruk BİLDİRİCİ / 1 Ekim 2018

     Okurdan kısa kısa

     Bahri Ovalı: Pazar ekinde Leyla Gencer sergisinin 15 Ekim'de biteceği yazılmış. Altta10 Ekim'e kadar gezilebilir denmiş. Hangisi doğru? (23 Eylül)

Not: Sergi 10 Ekim’e kadar açık kalacak.

     Hayal Kuru: İnternette “Yoga topuyla cinayet” demişsiniz ama yoga topla yapılmaz, plates topu vardır. (21 Eylül)

  Mehmet Ünal: Rica ediyorum internet sitenizdeki “Apple telefon fiyatları” haberini açıp okumayı dener misiniz? 41 sayfalık haber mi olur? (24 Eylül)

   M.Utlu/Ö.Özalp/A.J.Hurma/ A.Talaş/A.Aktaş/C.O.Yurtseven: Kocaeli’de bir baba oğluna pantolon alamadığı için intihar etti. Fenerbahçe ve farklı STK’lar ailesine yardım için harekete geçti. Siz ise bunların haber değeri taşımadığını düşünüyorsunuz. Bu bizi hayal kırıklığına uğratıyor. (22 Eylül)

 C.A: İnternetteki “Eve dönmeyen kızına kurşun yağdırdı” haberinde zanlıların isimleri kodlanırken, hayatını kaybedenlerden birinin adı ve soyadı neden açıkça paylaşılıyor? “Nikâhsız yaşadığı kişi” diye yazarak adını vermeniz cinayeti olağan bir hale getirmek değildir de nedir? (11 Eylül)

  Cavit Arasan: Başlığı lütfen okuyun. “Şehit babasını hastanelik etti”. Kimse kontrol etmiyor mu? “Şehidin babasını” olmalıydı”, yazık. (28 Eylül)

Haftanın engellenenleri

12 Şubat’tan beri bu köşede her hafta “Haftanın engellenenleri” başlığı altında Sulh Ceza Hakimlikleri’nin Hürriyet’teki haberlere ilişkin erişim engelleme kararlarını liste halinde yayımlıyorum. Amacım da hakimlerin gerektiği gibi incelemeden, neredeyse gelen her başvuruyu alelacele kabul ettiklerini, kopyala yapıştır gerekçelerle erişim engelleme kararları verdiklerini ve bu yolla basın özgürlüğünü ihlal ettiklerini sergilemek.

Nihayet Anayasa Mahkemesi’nden Sulh Ceza Hakimlikleri’nin bu kararlarını sınırlandıracak bir karar çıktı. Mahkeme, Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir şirketin üstlendiği projeden, bazı siyasetçiler ve bürokratların ev satın almasına ilişkin haber için verilen erişim engelleme kararının yanlış olduğuna hükmetti.

Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesi de şöyle:“Haberin kamusal faydası yüksek bir tartışmaya katkı sunduğu açıktır. Yayın içeriğine erişimin engellenmesi kararı verebilmenin ancak hukuka aykırılığın ve kişilik haklarına müdahalenin ilk bakışta anlaşılabilecek kadar belirgin olduğu ve zararın süratle giderilmesinin zaruri olduğu hallerde mümkün olduğu hatırlanmalıdır.

Anayasa Mahkemesi, haberin içeriğine erişimin engellenmesine karar verilmesinin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun düşmediği ve bu nedenle başvurucuların ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği sonucuna varmıştır.” Özetlemek gerekirse, erişim engelleme kararının ancak zaruri ve başka hukuk yollarıyla giderilemeyecek durumlarda başvurulacak bir yöntem olduğunu, aksi halde ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edileceğini belirtmiş mahkeme.

Bu görüş, yedi aydır süren çabamın haklılığının da teyidi aynı zamanda. Anayasa Mahkemesi bu kararı verse de Sulh Ceza Hakimlikleri, olanca hızlarıyla engelleme kararları almaya devam ediyor. Erişim Sağlayıcıları Birliği’nden bu hafta ilettiği erişim engelleme kararları şöyle sıralanıyor: ­

        * Bursa 1. Sulh Ceza Hakimliği, Bursa’nın Osmangazi İlçesi’ndeki Süluki Camii'nin imamı Metin Ukşal’ın başvurusu üzerine 2017’de yayımlanan “Camide imam ile tuvalet işletmecisinin mahkemelik olan tartışması” haberine erişim engellendi.

        * Bergama Sulh Ceza Hakimliği, Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu’nun avukatı Osman Can’ın başvurusu üzerine  üç yıl önce yayımlanan “Ünlü profesöre aile boyu şantaj” haberine “güncelliğini yitirdiği, kamu yararı ve tarihsel veri niteliği bulunmadığı için unutulma hakkı kapsamında değerlendirilebileceği” gerekçesiyle yaptığı başvuruyu kabul ederek erişim yasağı koydu.

         * Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği, 2002’de yayımlanan “Dolandırdığı yetmedi bir de geneleve sattı” haberini, suçlanan kişinin başvurusu üzerine “haberin güncelliğinin kalmadığı ve itibarının zedelenmesine neden olduğu” gerekçesiyle engelledi.

       * Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliği, Sezgin Baran Korkmaz’ın “asılsız ve yalan haberler yapıldığı, ticari itibarına ve saygınlığına zarar verildiği” gerekçesiyle yaptığı başvuruyu kabul ederek, Yalçın Bayer’in, “Beni iki kez tutuklattılar THK’nın 36 bağış binası satılmış”, “THK’nın Laleli tayyare evlerine büyük kumpas”, “Kingston kardeşlerin tutukluluğu sürecek rahip Brunsonla ilginç bağlantılar” başlıklı yazıları ile Razi Canikligil’in “Dermen’in kefalet başvurusu reddedildi” haberine erişim engeli getirdi.

       * Hürriyet ile birlikte 20 internet sitesinde iki yıl önce yayımlanan “Hakkında gözaltı kararı verilen 140 Yargıtay üyesinin ismi belli oldu” haberlerine Ankara 1.Sulh Ceza Hakimliği tarafından erişim yasağı getirildi.

       * “Doktora Facebook’ta büyük tuzak” haberine erişimi, İstanbul 7.Sulh Ceza Hakimliği, suçlanan kişinin beraat ettiği gerekçesiyle engelledi.