FENERBAHÇELİLERİN ÜZÜNTÜSÜ

...

Fenerbahçe taraftarları, iki hafta önce Hürriyet’te yayımlanan iki habere tepki gösterdi. Yargıtay’dan Fenerbahçe yöneticileriyle ilgili davada onama kararı çıkınca bu haberleri değerlendirmeyi ertelemiştim.

Taraftarları üzen ilk haber, 12 Ocak’ta “Metris’te karavana” başlığıyla çıktı. “Şike” davasının da avukatı olan Ali Rıza Dizdar ile yapılan bir söyleşiye ilişkin haberde yer alan “Şikecilerden Digitürk” arabaşlığını, davada yargılananları “peşinen mahkûm etmek” olarak gören taraftarlar mail yağdırdı. Haberi yazan Gülden Aydın ile konuştum, o da üzülmüştü bu hataya. Kastını aşan bu ifadeyi kullandığı için özür diledi Fenerbahçeli taraftarlardan.

Taraftarları sinirlendiren ikinci haber Daniel Pancu ile Bükreş’te yapılan söyleşiydi. 15 Ocak’ta spor sayfasında yayımlanan bu söyleşi “Türkiye’de şikeyi soludum /İhaneti Cordoba’da gördüm” başlığını taşıyordu. Pancu, 2005’te Beşiktaş ile Fenerbahçe’nin oynadığı maçın şaibeli olduğunu öne sürüyor; “Türkiye’de şikenin günün birinde patlaması benim için sürpriz olmadı. Hissediliyordu” diyordu. Doğrudan Fenerbahçe’ye yönelik bir suçlama içermiyordu Pancu’nun sözleri.

Bu söyleşiye Fenerbahçeli taraftarların yanı sıra Fenerbahçe Yönetim Kurulu da tepki gösterdi. Açıklamada, söyleşi, “3 Temmuz’u gündemde tutmak amaçlı, planlı ve stratejik bir röportaj” olarak nitelendirildi. Hatta bununla da kalmadı, FB Tv’den bir muhabir Bükreş’e giderek, Pancu ile söyleşi yaptı. Pancu, Hürriyet’te çıkan söyleşideki Cordoba ile ilgili sözleri yalanlarken, “Cordoba karakterli bir oyuncu. Onunla ilgili öyle bir şey söylemem mümkün mü?” deyip kamera önünde yemin etti. Bu söyleşi “Pancu Hürriyet’in haberini külliyen yalanladı” diye haber yapıldı; sosyal medyada öyle yorumlandı.

Bu gelişmeler üzerine haberde imzası bulunan Celal Demirbilek de Pancu ile söyleşiyi Türkçeye çeviren yeminli tercüman Niculae Pascut’un, söyleşinin yapıldığı gün olan 13 Ocak’ta imzaladığı tutanağı açıklayarak savundu haberini.

Ayrıca Demirbilek’i arayıp sorular yönelttim. 1973’te spor yazarlığına başlayan, deneyimli bir gazeteci olan Demirbilek, söyleşinin öyküsünü anlattı:

“Vakıfbank’ın Dinamo Bükreş ile maçını izlemek üzere geçen ay Bükreş’e gittiğimde bir gazetede Pancu’nun fotoğrafı dikkatimi çekti. Onun üzerine girişimde bulundum. Yıllardır Balkanlar ile ilgilenir, oradaki spor camiası hakkında haber yaparım. Pancu ile birlikte birkaç röportaj daha organize edip, kendi imkânlarımla yeniden gittim Bükreş’e. Lucescu’nun sözlerini sorunca öyle söyledi, ben de tercümanın çevirdiklerini not alıp yazdım. Hem doğrudan Fenerbahçe’yi suçlayan bir cümlesi de yoktu.”

Anlaşılan Demirbilek söyleşiyi kaydetmemiş, o nedenle gazetede yazılan sözleri kanıtlamak için tercümanın tutanakları dışında bir kanıt yok. Pancu, söyleşinin Hürriyet’te yayımlanmasının ardından gelen baskılar üzerine geri adım atmış da olabilir. Nitekim Cordoba ile ilgili sözleri yalanladı ama FB Tv muhabiri sormadığı için “Türkiye’de şikenin günün birinde patlayacağı benim için sürpriz olmadı. Hissediliyordu” sözlerini yalanlamadı.

Bu durumda Pancu’nun Cordoba konusunda FB TV’ye söylediklerine mi itibar etmek gerek; yoksa tercümanın tutanağına mı? Bence yine de sözlerin asıl sahibi olan Pancu’nun yeni açıklamasını doğru kabul etmek durumundayız. Kaldı ki, söyleşilerde tercümana imzalı tutanak tutturmak diye alışıldık bir yöntem de yok gazetecilikte. Keşke Demirbilek, günler öncesinden planlanmış söyleşiye giderken yanına bir kayıt cihazı alsaydı…