EZHEL VE SANATÇININ TUTUKLANMASI

...

Rap sanatçısı Ezhel’in (Sercan İpekçioğlu) tutuklanması, Hürriyet’te “Pişmanım” başlığıyla haber oldu. Operasyonla gözaltına alındığı, pişman olduğunu söylediği ve şarkılarında uyuşturucuyu özendirdiği gerekçesiyle tutuklandığı aktarılıyordu. Benzer haberler başka gazetelerde de yer alıyordu.

Fakat aynı gün sanatçının sosyal medya hesabından bu haberlerin dikkate alınmaması yönünde bir açıklama yapıldı. Sanatçı cezaevinden gönderdiği mektupta da gazetelere kızgındı:

“...Kadıköy’de yapılan operasyonda gözaltına alınmışım. Herkes bilsin isterim ki polis beni ifadeye çağırdı ve sonraki sabah, başım dik ve gönlüm rahat şekilde Vatan Emniyet’e ifade vermeye gittim. Beni bir kaçak ve korkak gibi gösteren tüm medyayı kınıyorum.”

Bunun üzerine ünlü rap’çinin avukatı Fuat Ekin ile görüştüm. Ezhel’in operasyonla gözaltına alındığı ve daha önce bir soruşturmada adli kontrolle serbest bırakıldığı iddialarını yalanladı ve “Sadece hintkeneviri ile çektirdiği fotoğrafı Instagram’da paylaşmasından ötürü pişman olduğunu söyledi” dedi.

Ezhel’in emniyet ifadesine baktım. İki sayfalık ifade metninde ilk soruda Ezhel’in “davet üzerine Şube Müdürlüğümüze geldiği” vurgulanıyor. Demek ki Hürriyet ve internette yayımlanan haberlerdeki “operasyon ile yakalandığı” bilgisi yanlış. Bir süre önce “adli kontrol ile serbest bırakıldığı” konusunda ise ifade metninde bir bilgi bulunmuyor.

“Pişmanlık” konusu son soruda geçiyor. Ezhel, “şarkılarını uyuşturucu maddeyi özendirmeye yönelik yapmadığını” savunuyor, şunları söylüyor:

“Daha önce yaptığım ‘Yarınımız yok’ şarkısında da ecstasy, eroin ve bonzai gibi maddelerin kullanımının zararları olduğu yönünde şarkı sözlerim vardır. Suç olduğunu bilseydim kesinlikle bu tür paylaşımlar yapmazdım, pişmanım.”

Anlaşılan, “pişmanım” sözünü sosyal medyadaki iki “hintkeneviri fotoğrafı” paylaşımı için kullanmış. Zaten bir önceki soruda da bu fotoğrafları paylaşmanın suç olduğunu bilmediğini söylüyor. Şarkılarından dolayı pişmanlığı söz konusu değil. Dikkat edilirse sosyal medyada yayınlanan mektubunu da “Kahrolsun sansür. Yaşasın tam bağımsız rap” diye sonlandırıyor.

Tutuklanan sanatçı müziğini savunurken, gazetedeki haberde onu geri adım atmış ve “suçlu olduğunu kabul etmiş” gibi sunmamalıydık. İnternetteki “tutuklandı” haberinde de “İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri (...) bazı şarkılarında uyuşturucu kullanımını özendirdiğini belirledi” denilerek suçlu olduğu kesinmiş gibi yazılması da yanlış.

Kaldı ki bir sanatçının şarkıları nedeniyle tutuklanmasına ve böyle bir gerekçeyle hakkında dava açılmasına demokrasilerde sık rastlanmaz. Yargılanmasına 19 Haziran’da başlanacak olan Ezhel’in tutuklanmasına, sanatçının düşünce ve ifade özgürlüğü penceresinden bakmalı, bir tutuklama haberinden daha fazla ilgi göstermeliydik.

Güvenilir araştırma şirketi”

Gazeteci olarak seçimlerde asli görevimiz, insanların karar verebilmesine yardımcı olmak, tarafsız ve objektif şekilde bilgilendirmek. Kamuoyu araştırmaları da oy kullanacak seçmenleri bilgilendirmenin bir yolu.

    Ama maalesef kamuoyu araştırmaları artık sadece seçmen eğilimlerini saptamak için değil, seçmeni yönlendirmek için de kullanılıyor. Gazeteci olarak manipülasyonlara aracı olmamak için araştırma haberlerinde  “yapan kuruluşun adı, kimin talebi ve finansmanı ile yapıldığı, tarihi, görüşülen kişi sayısı ve araştırma yönteminin açık olarak belirtilmesi” zorunlu. Artık “Demirören Medya Grubu Yayın İlkeleri” adını alan Yayın İlkeleri de bunu öngörüyor. Amaç okurun, araştırmayı bu veriler ışığında değerlendirmesini sağlamak.

    Abdülkadir Selvi’nin 31 Mayıs’ta yayımlanan yazısında ise “Güvenilir bir kamuoyu araştırma şirketinin aboneleri için yaptığı bir ankete göre Erdoğan ilk turda kazanıyor. Ama açık ara bir fark gözükmüyor” denilmişti. Bırakın araştırma tarihi, görüşülen kişi sayısı gibi bilgileri, araştırma şirketinin adı bile yazılmamıştı. “Güvenilir araştırma şirketi” tanımlaması, söz konusu araştırmayı güvenilir kılmadığı gibi okurun değerlendirmesi için de yeterli veri sunmuyor.

Faruk BİLDİRİCİ / 11 Haziran 2018

Okurdan kısa kısa

Hülya Ercan: Neden ölüm ilanlarınızı sadece gazetenizde görüyorum? İnternet sayfalarınızda da yer ayırsanız sayfayı çok kişinin takip eder. Not: İnternette “Hürriyet bugünkü vefat ilanları” sayfasında yayımlanıyor.

Talat Kuruca: “Kod adı rekor” ve “İhracatta tüm zamanların rekoru” diye ihracat rakamlarını yazmışsınız. Ama ithalat rekorlarından söz etmiyorsunuz. TÜİK, 31 Mayıs’ta, nisan ayında ihracatın yüzde 7,8, ithalatın yüzde 15,6 arttığını açıkladı. Bu açıklamayı da gazetenizde göremedim. (2 Haziran)

Orkun Koparan: İnternette haber başlıklarına yorum katma huyunuz değişmeyecek mi? Haberin başına “Skandal” yorumunu neye göre yapıyorsunuz? Haber başlığının önüne sıfat eklemek size ne kazandırıyor?  

C. Halil Çiçek: İnternette “Ozan Tufan bombası! Galasaray..” Bu bir haber mi, ihbar mı? Bir de “Aziz Yıldırım’ın olmayacak itirafında bulunduğu” deniyor. Hangi itiraf var anlamadım. Yazım hatalarını söylemeyeyim bile… (3 Haziran)

Meral Sarıtepe: Gazetedeki üç cümlelik “Gerçek hayatta Sherlock ‘çıktı” haberinde iki yazım hatası var. “Şoför” bir türlü doğru yazılamamış. Başlıkta ise “da” eki eksik. ‘4 Haziran)     

A.Cemal Emeç: Web sayfasında 20 başlıktan sadece biri muhalefet haberi. Seçim sürecinde sizin göreviniz tarafsız olarak her farklı haberi halka bildirmek.

Eda Karabiber: Kelebek’in arka sayfasında bir haber var; “Yılın Quality’leri seçildi”. Haberde de “En Quality” tabirleri var. Türkçe karşılığı olan kelimenin İngilizcesini kullanmanız bende hayal kırıklığı yarattı. (6 Haziran)  

Haftanın engellenenleri:

Sulh Ceza Hakimlikleri’nin bu hafta erişiminin engellenmesine karar verdiği hurriyet.com.tr haberleri şöyle sıralanıyor: ­

*   Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliği, 7 Ocak 2015’te yayınlanan “Zarrab’ın şirketi Royal Denizcilik 2011’de 8 milyon zarar etmiş” haberini “kişisel itibarı zedeleyici nitelikte olmakla birlikte güncel haber değerini yitirdiği” gerekçesiyle eriyim engeli getirdi. Avukatlar, daha önce de başvurmuş, ancak 4. Sulh Ceza Hakimliği erişim engeli talebini reddetmişti.

*  Edirne 2. Sulh Ceza Hakimliği, 10 Ağustos 2016 tarihinde Hürriyet’in yanısıra 100’ü aşkın internet sitesinde yayımlanan “Kesinleşmiş hapis cezası bulunan Mehmet Ayağ sahte kimlikle yakalandı” başlıklı haberlerin tümüne erişim engeli getirdi.

* İstanbul Anadolu 5.Sulh Ceza Hakimliği, manken Pınar Zeybek hakkındaki Kelebek’teki galeri fotoğraflarına erişim yasağı getirdi.

* Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği, 2006 yılında yayımlanan ve Kırgızistan uyruklu Bakıyt Momunkulov ile ilgili “Piyaniste gizli kameradan 7 bin YTL ceza” ve “Piyaniste gizli kamera davası” haberlerine erişimi engelledi. Bu habere erişim engeli getirildiğine ilişkin yazının yer aldığı farukbildirici.com ve başka sitelerde yer alan içeriklere de erişim engeli getirildi.

* Antalya 4.Sulh Ceza Hakimliği, “Tecavüzle suçlanan öğretmene beraat” ve “Öğretmen hemşehrisi koli bandıyla bağlayıp tecavüz etti” haberlerine erişimi engelledi.

*  Kaş Sulh Ceza Hakimliği, 2014’te Hürriyet’in yanısıra 73 sitede yayımlanan “Kaçak yolcuları bidonla denize bıraktılar” haberine erişim yasağı getirdi.

*  Korkuteli Sulh Ceza Hakimliği, milli güreşçi Recep Çakır’ın yargılanmasına ilişkin “Başpehlivan adayına tecavüz tutuklaması” haberine erişimi engelleme kararı verdi. Hakimlik, “Tecavüzden yargılanan güreşçiden ilginç savunma”, “Milli güreşçinin ikinci avukatı da çekildi”, “Tecavüzden tutuklu güreşçiye suç duyurusu” ve “Milli güreşçiye 22.5 yıl hapis cezası” haberlerine erişimi engelleme isteğini ise reddetti.

*  Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliği, çok satan “Allah de ötesini bırak” kitabının yazarı Uğur Koşar'ın eşinin boşanma davası açtığına ilişkin “Rekortmene fotoşok” haberine yasak getirdi.

*   Nazilli Sulh Ceza Hakimliği, M.A. adlı okul müdürünün kız öğrencilere ped dağıttığı iddiasıyla ilgili 2016’da yayımlanan “Aydın’da kan donduran iddia” habere erişim engellendi.

* Antalya 4.Sulh Ceza Hakimliği, Türk bir astsubay ve Yunan bir kadının yılan hikayesine dönen evlilikleri ve bebekleriyle ilgili “Kardeşimiz sandık sahtekar çıktı”, “Hepimizi kandırdı” ve “Barış bebek ortada kaldı” haberlerine erişim yasaklandı.