Ekonomi sayfalarında “mutluluk reçetesi” haberciliği

...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir kararnameyle Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı görevden alması hukuki itirazlara yol açtı; bankanın bağımsızlığının ortadan kalktığı eleştirileri yöneltildi.

İktidar yanlısı medya ise 7 Temmuz günü, ekonomide olağanüstü yansımaları olabilecek bu görevden alma ve atamayı, “Merkez Bankası’na yeni başkan atandı” gibi son derece sıradan başlıklarla okura yansıttı.  Eleştirileri, tartışmaları görmezden geldi.

Her ne kadar bu internet siteleri, gazete ve televizyonlar, Çetinkaya’nın görevden alınmasını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası’nın faiz politikasına müdahale edeceği sinyali vermesini küçük haberlerle görseler de ekonomideki etkisi öyle olmadı.

Dolar çıktı haber yok, dolar indi haber çok

8 Temmuz Pazartesi günü döviz kurları yeniden yükselmeye başladı; dolar aniden 5.70 TL’nin üzerine çıktı. Daha birkaç gün önce “Dolar 5.60’ın altını gördü” (4 Temmuz/Sabah) haberleri yayımlayan iktidar yanlısı medya, doların bir günde 10 kuruştan fazla yükselmesinde haber değeri görmedi.

Zaten bu medya kuruluşları YSK’nın İstanbul’da seçim iptaline karar verdiği 6 Mayıs günü doların 6 TL’nin üzerine çıkmasını da haber yapmamış, görmezden gelmişlerdi. Hürriyet, Sabah, Akşam, Milliyet, Posta, Star, Türkiye ve Yeni Şafak gibi gazeteler ve internet sitelerinde dövizdeki hızlı yükselişle ilgili haber yoktu o günlerde de. Sadece Sözcü, Cumhuriyet ve Birgün bu gelişmede haber değeri görmüştü.

Ama 11 Mayıs’ta dolar 6 TL’nin altına gerilediğinde bu medya hemen harekete geçti. Hürriyet, Sabah, Milliyet ve Star’da dövizin değerindeki düşüş birinci sayfadan haber oldu. Eleştirel yaklaşan Sözcü, Cumhuriyet ve Birgün ise dövizin kamu bankalarının gece yarısı operasyonuyla düşürüldüğünü öne çıkardı.

Mayıs ayında dolardaki yükselişi görmeyen medya kuruluşlarından Sabah, İstanbul seçiminin ardından dolardaki düşüş hızlanınca 26 Haziran’da “Dolarda düşüş keskinleşecek” haberi yapmıştı. 2 Temmuz’da Hürriyet, “Faiz düştü borsa çıktı”, Akşam, “G-20 rüzgarı piyasaya iyi geldi dolar düştü, borsa çıktı” ve Milliyet “Piyasalarda yaz bereketi” başlıklı haberler yayımlamıştı. Çetinkaya’nın görevden alınma vakası yaşandığında piyasalarda bahar havası haberleri devam ediyordu bu medyada.

Ne güzel değil mi, dolar yükseliyor haber yapmıyorlar, dolar iniyor birinci sayfalarda mutluluk haberlerinden geçilmiyor. Olumsuzlukları gizleme üzerine kurulu bir habercilik bu. “Mutluluk reçetesi haberciliği” diyorum ben buna…

İşsizlik oranı yükselince zorlandılar

İktidar yanlısı medyanın ekonomi sayfalarındaki “olumsuzu göstermeme ya da olumlu tarafını bulma” üzerine kurulu haberciliği, işsizlik oranlarında da kendini gösterdi. TÜİK’in 17 Haziran’da yaptığı açıklamaya göre, işsizlik oranı Mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre 4.0 puan artışla yüzde 14.1 düzeyine yükseldi. İşsiz sayısı da 1 milyon 334 bin kişi artarak 4 milyon 544 bin kişiye çıktı.

İktidar yanlısı medya, böylesine bir kara tablonun bile olumlu gösterecek tarafını buldu; evet geçen yılın aynı dönemine göre artmıştı işsizlik oranı ama bir önceki aya yani Şubat ayına göre 0.6 puan azalmıştı!

İşsizlik oranları haberini Sabah, “İşsizlik 11 ay sonra düşüşe geçti”, Yeni Şafak, Direnç kırıldı düşüş başladı”, Türkiye “Bir ayda 186 bin kişi iş buldu”, Star “704 bin kişi iş bulmasına rağmen işsizlik 4 puan arttı” başlıklarıyla duyurdu. Hürriyet, Milliyet, Akşam ve Posta ise “İşsizlik oranı Mart’ta 14.1” gibi işsizlik oranındaki yüksek artışı gizleyen başlıkları yeğlediler. Bu gazetelerin ortak özelliği bu gelişmeyi ekonomi sayfalarında küçücük haberleştirmeleri ve web sayfalarında da manşete taşımamalarıydı.

İlk sayfadan haber yapan Sözcü, Cumhuriyet, Birgün ve Aydınlık ise bu oranların olumsuzluğunu vurgulamışlardı. Sözcü “İşsizler ordusuna 1.3 milyon katıldı”, Cumhuriyet “28 milyon genç kayıp”, Birgün “İşsiz nesil” ve Aydınlık ise “İşsizlik füze gibi” başlığıyla duyurdu bu gelişmeyi.  Evrensel gazetesi ekonomi sayfasında “1 milyon 334 bin yeni işsiz”, Karar ise “Kriz döneminde bile örneği yok” diye haber yaptı.

Enflasyon yükselince soğana sığınmışlardı

“Mutluluk reçetesi” haberciliği, Haziran ayı enflasyon oranları açıklandığında da başarıyla uygulandı! Haziran ayı tüketici enflasyonu yüzde 0.03 çıkınca iktidar yanlısı medya, 4 Temmuz 2019’da birinci sayfadan müjdeler olarak verdi haberi. Sabah “Enflasyon son bir yılın dibine indi”, Milliyet “Enflasyona 3’lük atış”, Akşam “Yıllık enflasyon 1 yılın en düşüğünde”, Star “Enflasyonda yılın en sert düşüşü”, Türkiye “Enflasyon çakıldı”, Yeni Şafak “Enflasyon düşüyor”, Hürriyet ise “Enflasyonda sert düşüş” başlığıyla yayımladı.

Oysa bu gazeteler Haziran 2018’de enflasyon aylık yüzde 2.61 artıp, yıllık oran 15.39 olduğunda patates-soğan fiyatları ve maaş artışları üzerinden haber yapmışlardı. 4 Temmuz 2018 tarihli Sabah “Zam şampiyonu kuru soğan”, Akşam “Zam şampiyonu kuru soğanda düşüş başladı”, Star “Patates ve soğan sert düştü” ve Yeni Şafak ise “Patates ve soğan fiyatı sert düştü” başlıklı haberler yayımlamıştı. Türkiye “Enflasyon can sıktı”, Hürriyet, “Enflasyonda 14 yıllık zirve” ve Milliyet “Enflasyon yüzde 15 çıktı” başlıkları atarak olumsuzluğu gizlememişti.

Eleştirel yaklaşan gazeteler ise bu yıl enflasyondaki düşüşü, memur ve emeklilerin maaş zamlarına yansımaması için elektrik, çay, şeker, akaryakıt zamlarının Temmuz ayına bırakılması üzerinden değerlendirdiler. Sözcü “Zam kurnazlığı milyonları vurdu”, Cumhuriyet “Zam yansımadı enflasyon durdu”, Birgün “Hükümetten enflasyon oranında kalem oyunu”, Evrensel “Memura, emekliye rakam kazığı” başlığını kullandı.

Bu gazeteler geçen yıl da enflasyon oranındaki artışın olumsuzluğunu öne çıkarmışlardı. Sözcü “Mutfağın rekortmenleri”, Cumhuriyet “Enflasyon fırtınası”, Birgün “Hayat pahalılığı istikrarlı artıyor”, Evrensel “Zam fırtınasının kara bulutları”, Aydınlık “14 yılın en kötüsü” olarak duyurmuştu.

Okurdan bilgi saklıyorlar

İktidar yanlısı medyada ekonomi sayfalarındaki haberciliğin nasıl yapıldığını enflasyon oranları, döviz fiyatı ve işsizlik oranları üzerinden somutlaştırmaya çalıştım. Görüldüğü gibi, ekonomideki olumsuzlukları göstermemeye çalışıyorlar haberlerde.

Zaten ekonomi sayfalarında çoğunlukla olumlu haberler ya da olumlu başlıklar kullanıyorlar. Açın bakın bu medya kuruluşlarının ekonomi sayfalarına olumsuzluk içeren başlık ve haber bulmakta epey zorlanırsınız.

Sadece ekonomide değil, diğer alanlarda da benzer bir habercilik yürütülüyor; Ali Babacan’ın AKP’den istifası, ODTÜ’de gençlerin direnişi ve polis müdahalesiyle ağaç kesilmesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Belediye Meclisi’nde yaptığı belediyenin maddi durumuna ilişkin sunum, Ankara Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in evindeki belediyeye ait kamera sistemlerinin sökülmesi, hatta Dünya Bisiklet Birliği’nin Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nu World Tour 2020 takviminden çıkarması bile internet sitelerine girmiyor; gazetelerde verilmiyor ya da aralara saklanıyor.

Okurdan ve izleyiciden bilgi saklanıyor, olumsuzluk içeren ve siyasi iktidarın hoşuna gitmeyecek haberler duyurulmuyor. Elbette insanlar da bunu fark edip yeni mecralara, eleştirel medyaya ve yabancı medya kuruluşlarının Türkçe yayınlarını izlemeye yöneliyor.

SETA’nın yabancı medya kuruluşlarının Türkiye birimlerinde çalışan gazeteci arkadaşlarımızı fişleyen, hedef gösteren raporunu hazırlayanların anlayamadığı nokta tam da burası. Siz medya üzerinde baskı kurar, medyayı gerçekleri duyurmayan, olumsuzlukları gizleyen, tek sesli propaganda bülteni haline getirirseniz insanların gerçekleri aktaran, nesnel haber veren mecralara yönelmesi kaçınılmaz olur.

Faruk BİLDİRİCİ / 11 Temmuz 2019