ÖSYM BAŞKANI ESKİDEN YALNIZ DEĞİL MİYDİ?

...

ÖSYM geçen hafta hatalarıyla gündemdeydi. Hürriyet’in ÖSYM ile ilgili “Tek başına bu kadar” manşeti de yankı yarattı. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ın 325 lira maaş aldığı, kadrosunun ve bütçesinin bile olmadığı anlatılan haber, eğitim camiasında, üniversitelerde ve hatta Meclis’te bile tartışıldı.

Bu habere Hürriyet okurlarından da farklı tepkiler geldi. Kaan Baştopçu adlı okur, “Manşete anlam veremedim” deyip ekliyordu:

“ÖSYM’nin bugüne kadar bir kadro, bütçe sorunu yok muydu da bugüne kadar düzgün işleyen bir kurumdu? ÖSYM’nin yaptığı yanlışları kadro ve bütçe ile açıklamaya çalışmak, herkes kurumu eleştirirken savunmak da nereden çıktı? ÖSYM kurulduğundan beri böyle çalışıyordu. Hatırlayın Prof. Dr. Altan Günalp zamanında tek bir hata mı oluyordu?”

Bilal Durdalı adlı okur da haberi eleştirirken “Yarımağan’ın sadece bu kadar maaşla çalışıyormuş algılaması yaratılması çok yanlış olmuş” diyordu. Durdalı, “ÖSYM’nin teşkilat kanunu olmamasından kaynaklanan sıkıntılar olabilir ama bunun haberde işlendiği gibi verilmesi yanlış anlaşılmalara neden olur” görüşünü savunuyordu.

Bu eleştirileri haberi kaleme alan arkadaşımız Nuran Çakmakçı’ya yönelttim. Çakmakçı, haberini savundu:

“ÖSYM’nin kadro ve bütçe sorunu hep vardı. Ancak, gündemde ÖSYM olunca ve hatalar arka arkaya gelince, başka bir açıdan da bakmak gerekiyordu. Biz hiçbir kurumun yanlışlarını savunmak için haber yapmadık. Sadece olaya farklı bir açıdan baktık. Yani madalyonun diğer yüzünü gösterdik.

Haberin tüm unsurları doğru. Yasası, bütçesi vs yok. Maaş da doğru. Yarımağan, bu maaş dışında üniversiteden emekli olduğu için emekli maaşı alıyor. Ayrıca sınavlardan sorumlu olduğu zamanlar küçük sınav harcırahları alıyor. Kimseyi mağdur yerine koymak ya da acındırma gibi bir amacım yok. Sadece kurumun çalıştığı koşulları ve durumunu göz önüne aldım.”

Okur Temsilcisi olarak, bu eleştirileri değerlendirirken eğitim uzmanı Nuran Çakmakçı’nın ÖSYM’nin hatalarını ilk günden itibaren yazdığını hatırlatmalıyım. Bu da ÖSYM’yi kayırmak gibi bir çaba olmadığını ortaya koyuyor.

Ancak yine de bu haberde yanlış anlamalara meydan vermemek açısından eksikler olduğunu düşünüyorum. ÖSYM’nin kadro ve bütçe sorunlarının baştan beri olduğu vurgulanmalıydı. Okurun da söylediği gibi ÖSYM’nin geçmişte de benzer koşullarda çalışmasına rağmen bu kadar çok hata yapılmadığına da dikkat çekilmeliydi. Hele “hatalarıyla yüz binlerce aileyi çileden çıkaran ÖSYM, aslında bu şartlar altında mucize yaratıyor” demek abartılıydı.