İLK RAHİM NAKLİ 80 YIL ÖNCE

...

“Dünyada ilk rahim nakli” haberi, neredeyse bütün gazeteler, internet siteleri ve televizyonlarda yayımlandı. Bu haberler, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe ve ameliyatı yapan Doç. Dr. Ömer Özkan’ın açıklamalarına dayanıyordu.

“İlk” ve “en” haberlerinden hep korkmuşumdur. Nitekim Ankara Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. İ. Ethem Geçim’den bilimsel açıklamalarla dolu uzun bir mail geldi, özetleyeyim: “Rahim nakli ile ilgili haberinizi burnumun direği sızlayarak okudum ve rahmetli hocam Prof. Dr. Şadan Eraslan’ın aziz hatırasına hürmeten size yazıyorum. Rahim nakli yapıldığını bildiren ilk bilimsel yayın 1918’de Knauer tarafından yazılmıştır. Ardından 1931’de Almanya’nın Dresden kentinde ilk kez yapılan rahim naklini takiben bu ameliyat yüzünden öldüğü bilinen, daha sonra filmlere de konu olan Lili Elbe vakası vardır.

1950’li yıllarda merhum hocamız Şadan Eraslan tarafından devrin ünlü cerrahı Hardy’nin laboratuarında rahim nakilleri hayvan deneyi olarak uygulanmış ve nakledilen rahimden ilk kez köpeklerin doğumu da 1966’da literatüre girmiştir.

Bu deneylerden 1978’den itibaren vazgeçilmesinin nedeni, rahim naklinin hayat kurtarmayan, üstelik alternatifi olan bir yöntem olmasıdır. Takılan rahmin vücutta kalabilmesi için bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanmanın getirdiği tehlikeler, tıp etiğine uygun olmadığını düşündürmektedir. Bunu kabul etmeyen birçok otorite vardır.

2000 yılında Suudi Arabistan’da bir kadına rahim nakli yapılmış ve rahim ancak 99 gün yeni vücudunda kalabilmiş ve sonra çıkarılmak zorunda kalınmıştır. Yani marifet, rahmin yerleştirilmesi değil de orada tutulmasıdır. Akdeniz Üniversitesi’nde yapılanın dünyada ilk olmakla ilgisi yoktur.

Keşke konuyu gazetecilere sunma yerine önce bilimsel bir ortamda, örneğin tıbbi bir dergide sunsaydılar. Eğer editör olduğum bir tıbbi mecmuaya bu vaka bildirilseydi, ‘Çok güzel, ameliyat etmişsiniz ancak gelin bir süre bekleyelim ve sonuçları görelim’ derdim. Bakınız literatüre, Eraslan ve Hardy ekibi beklemiş, köpek doğurduktan sonra yavru köpeklerle birlikte poz vermişler.”

Bu mailin ardından 10 Ağustos’ta Hürriyet’te yayımlanan “Dünyaya umut veren nakil” haberini bir daha okudum. Diğer gazete ve televizyonların çoğunun tersine Hürriyet’teki haberin ilk sayfadaki başlığında “ilk” denmiyordu, hem de “naklin bir kadavradan yapıldığı” vurgulanıyordu. Orada bir sorun yoktu bence. Ancak iç sayfadaki haberde bir karışıklık olmuştu. Başlıkta “Türkiye’de ilk rahim nakli” dense de haberin birinci cümlesinde ilk sayfadaki bilgilerle de çelişen bir şekilde “dünyanın ilk rahim nakli”nden sözediliyordu.

Bu durumu aktarıp, Dr. Geçim’e bir itirazda bulundum; “Ama haberde bu ameliyatın dünyada kadavradan yapılan ilk rahim nakli olduğunu yazıyor.” Geçim, bu kez tam altı sayfalık bir maille diğer gazete ve internet sitelerinin başlıklarını da alıntılayarak yanıt verdi bu itirazıma:

“Lütfen gönderdiğim haber başlıklarına bakınız. Neden o haberlere ‘dünyada ilk rahim nakli’ başlıkları atıldı? Burada bir yanıltma var mıdır? Haberin içindeki detayları okurun yüzde kaçı anlar? Dahası umut verilen binlerce kadına bu olayın etik ve tıbbi sakıncalarını anlatacak birileri var mı acaba?”

Elbette bu söylediklerinde haklı. Biz gazeteciler, sağlık haberlerinde insanları yanıltıcı bilgi veremeyeceğimiz gibi uyarıcı da olmalıyız.