ÇOCUĞU KİM VURDU?

...

10 yaşındaki Mehmet Ezer’in polisin attığı gaz kapsülüyle yaralanması haberinin başlığı, “Gaz kapsülü çocuk vurdu” şeklindeydi. Aynı başlık gazeteden alınarak internette de kullanılmıştı. 26 Mart sabahı erken saatlerde tepkiler geldi bu başlığa.

İlk mesajını gönderen Aybars Karaçalı, “Hadi yaa! Özneye bak” diyordu. Karaçalı’nın mailini hemen İnternet Haber Merkezindeki arkadaşlara ilettim, başlığı önce “Yine gaz kapsülü yine çocuk” olarak değiştirdiler. Sonra da “Bir Berkin de Silvan’da” oldu başlık ve gün içindeki gelişmelere göre de sürekli yenilendi.

Karaçalı, ilk başlığın düzeltildiği bilgisini vermemin ardından yeni bir mail gönderdi:

“Sorun Türkçe sorunu değil, gazetecilik sorunu! Gaz kapsülünü nesneye çekmek ile habercilik olmaz. Eylemi gerçekleştiren özneyi de eklemeniz lazım. Buradaki başlık ‘Polis yine gaz kapsülü ile çocuk vurdu’ vb olmalıydı. Birilerini rahatsız etmemek için yumuşatarak başlık atınca görevinizi tamamlamış olmuyorsunuz. Çok üzücü.”

Evet, Karaçalı’nın vurguladığı gibi, gaz kapsülü kendiliğinden fırlayıp çocuğun başına çarpamayacağına göre, “Gaz kapsülü çocuk vurdu” başlığı yanlış. Ancak haberin o gaz fişeğini polisin attığını gizleme ve birilerini rahatsız etmeme çabasıyla o şekilde sunulduğu eleştirisine katılmıyorum.

Silvan’da 10 yaşındaki o çocuğun yaralanması haberi, 26 Mart’ta sadece altı gazetede birinci sayfaya çıkarılmıştı; Hürriyet de onlardan biriydi. Hürriyet’te, ilk sayfadaki o yanlış başlığın altındaki spotta “Polisin attığı gaz bombası kapsülünün başına isabet ettiği belirtilen 10 yaşındaki Mehmet Ezer yaralandı” denilmişti. Polisin sorumluluğunun üzeri örtülmüyor, okura bu bilgi veriliyordu. Ayrıca internette daha sonra konulan “Bir Berkin de Silvan’da” başlığı, Berkin ile Mehmet arasında bir ayrım yapılmadığını gösterdi.

Doğrusu da bu. Polisin 45 derecelik açıyı gözetmeden çocukları hedef alarak gaz fişeği atması İstanbul’da olsa da haber, Silvan’da da olsa. Bu olaylara haber değeri katan, nerede olduğu değil, her ikisinde de insan hayatının hiçe sayılması. Hem de vatandaşların güvenliğini sağlamakla görevli polisler tarafından…