YANILTAN SANATÇILAR

...

Gazeteci, her söylenene hemen inanmaz. Şüphe duyar; soru sorarak yanıt arar, gerekirse araştırır öyle yazar söylenenleri. Çünkü haberin kaynağı kim olursa olsun söylenen söz sahibi kadar gazeteciyi de bağlar.

Bütün alanlarda olduğu gibi magazin haberlerinin özneleri de medyayı yanıltabiliyorlar. Sanatçılar, aktörler ya da yakınlarının bilerek, planlayarak, yanıltıcı açıklama yaptıklarına tanık oluyoruz. Geçen hafta bu tür kötüye kullanımın iki örneği yaşandı magazin basınında.

Kibariye’nin hamileliği: Kibariye, İzmir’deki konseri sırasında “3 aylık hamile olduğunu” söyleyince izleyicilerin hemen inanıp alkışlaması doğaldı. Doğan Haber Ajansı da sorgulamaya girmeden “Kibariye ikinci kez anne oluyor” diye geçti sanatçının sözlerini. Hürriyet ve Kelebek’te 31 Ağustos’ta yayınlandı bu haber. Tabii birçok gazete ve yüzlerce internet sitesinde de…

Aldı memleketi bir tartışma. “56 yaşındaki kadın nasıl hamile kalır” diye magazincilerden doktorlara kadar birçok insan fikir yürütme yarışına girdi. Dört gün boyunca süren tartışmaları bitiren yine Kibariye oldu. Sanatçı, 3 Eylül’de Kenan Doğulu ile konseri öncesinde “Beni sevenlerin sözlerinden çok etkilendim, hamileyim dedim. Ama öyle bir şey yok. 3 senedir menopozdayım” itirafında bulundu. Gazetecileri ve hayranlarını kandırmıştı.

Aslında Hürriyet Magazin Servisi ilk andan itibaren kuşku duymuş. Hürriyet Magazin Müdürü Selim Akçin, “Haber geldiği andan itibaren Kibariye ve eşine ulaşmaya çalıştık. Ama bilgi vermedikleri gibi, Kenan Doğulu konseri öncesinde açıklama yapacağını söyleyip bizi oyaladılar. Konsere kadar beklemek zorunda kaldık” dedi. Bu bilgiler gösteriyor ki, Kibariye’nin “hamileliği” bir “etkilenme” değil, açıkça bir kandırmaca, bir PR projesi.

Volkan Konak’ın düzeltmesi: Sanatçı Volkan Konak’ın ABD’ye yerleşmesi de ikinci örnek. 7 Eylül’de yayınlanan habere göre, menajeri (adı yazılmamıştı), “Konak’ın, çocuklarının eğitimi için Amerika’ya yerleşeceğini” söylemişti. Hatta yazılı bir bülten de göndermişti menajer.

Konak, bu haberden dört gün sonra çıktığı konserde Amerika’ya yerleşeceği haberini yalanladı. Sadece kızının, eğitimi için ABD’ye gideceğini söyledi. Fakat Hürriyet’te, 11 Eylül’de “..Amerika’ya yerleşeceğini açıklayan Volkan Konak kararından vazgeçti” haberi çıktı. Konak’ın menajerinin neden öyle bir açıklama yaptığına değinmemesi dikkat çekiciydi.

Kibariye örneğinde olduğu gibi Volkan Konak’ın ABD’ye yerleşmesi konusu da sanatçının gündeme gelmesini sağladı. Günlerce medyada bu konu işlenip durdu.

“Konak’ın vazgeçtiği” haberinde menajerinin bülten gönderdiği ve ilk açıklamayı onun yaptığı bilgisi de olmalıydı. Şimdi de gazetecilere düşen, Konak’ı izlemek. Gerçekten Amerika’ya yerleşiyor mu, aralıklarla kızının yanına mı gidiyor, izleyip yazmak lazım.

Kibariye ve Volkan Konak örnekleri, sanatçıların ya da en yakınındaki kişilerin bile söylediklerini kuşkuyla karşılamak gerektiğini kanıtlıyor. Açıklama yapanın adını yazmak, sorular sormak, mümkün olmazsa da soru işaretlerini, varsa ek bilgileri habere koymak zorunlu. Aksi halde gazetecilik yapmak yerine sadece söyleneni aktarmış oluruz. Halbuki sorgulamalıyız, her zaman, her söyleneni...