YA MEDYANIN SORUMLULUĞU?

...

Medya yeni keşfetti CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’i. Soma’daki madenlerle ilgili araştırma önergesinin 20 gün önce AKP’nin oylarıyla Meclis’te reddedilmiş olduğu haberi, facianın ertesi günü gazetelerin ilk sayfasındaydı.

Haberlerin ortak noktası, AKP’nin bu madenlerle ilgili iddiaları ciddiye almamasıydı. Peki, Soma’daki madenlerle ilgili bu iddiaları medya ne kadar önemsemiş, ciddiye almıştı? Bu soruya yanıt verebilmek için 29 Nisan’da TBMM’de yapılan görüşmenin ertesi günü çıkan gazeteleri taradım. Hürriyet dâhil hiçbir gazetede Meclis’teki görüşmelerle ilgili tek satır haber bulamadım.

Demek ki, Soma’daki madenlerle ilgili iddiaları medya da ciddiye almamış! Oysa bırakın Meclis’teki görüşmelerin yayımlanmasını, doğal gazetecilik refleksi, orada dile getirilenlerin peşine düşmeyi, Yazı İşleri’nin Soma’ya muhabir göndermesini ve oradaki durumun araştırılmasını gerektirirdi. Bunun yapılamamış olması, son yıllarda Türkiye’de ortaya çıkan gazetecilik açığına da işaret ediyor.

Ne yazık ki, Başbakan, bakanlar, siyasetçiler ve işadamlarının açıklamalarını deşifre edip, bir şey katmadan haberleştirmek makbul bir gazetecilik artık. Toplumsal sorunların, haksızlıkların üzerine giden, kitlelerin problemlerini dert edinen, gizlenen gerçekleri ortaya çıkarmak için didinen bir gazetecilik anlayışı yerine, siyasi iktidarın ya da iç çevrelerinin sözcülüğünü yapan, araştırmak yerine aktarılanla, söylenenle yetinen bir habercilik tarzı hâkim medyaya. Tabii bir de “yangın yeri gazeteciliği” yayıldı; bir yerde olay mı var, hemen duman tüten yere gidiliyor; görünen aktarılıyor, sonra da unutulup gidiyor o yangın.

Elbette böyle bir gazeteciliğin yerleşmesinde siyasi iktidarın baskıcı tutumunun etkisi büyük ama iktidar tek neden olarak gösterilemez. Medyanın habercilik yerine eğlendirmeyi, şovu ön plana almasının ve toplumdaki güç odaklarıyla içli dışlı olmasının etkisi de az değil bugünlere gelinmesinde…

Soma’daki maden faciasını doğal göstermek için yüzyıl öncesinden örnekler veren Başbakan Erdoğan’a tek soru sorulamamış olması bile yeterince göstermiyor mu Türkiye medyasının ahvalini?