TAHMİNLERLE YAZMAK YANILTIR

...

PKK’nın Ilgaz dağındaki saldırısıyla ilgili haber, Hürriyet’te, “Konvoya pusu” başlığıyla yer aldı. Haberin spotunda, “Çankırı yolunda, Başbakan Erdoğan’ın seçim otobüsünde olduğunu zanneden teröristler konvoyu çapraz ateşe aldı” deniliyordu. Abdullah Küçükyaylı adlı okur, bu spottaki “Teröristlerin Erdoğan’ın otobüste olduğunu zannettiği” ifadesini eleştirdi:

“Bugünkü başlığınızı hayretler içinde okudum. Nereden biliyorsunuz öyle zannettiklerini? Daha kimse yakalanmadı, buna dair bir açıklama yok. Hayır aslında onlar zannetmemiş, siz öyle zannettiklerini tahmin etmişsiniz.”

Okur haklıydı. Zaten haberin içinde “zannetme”ye neden olacak en küçük bir veri yoktu. Dolayısıyla neye dayanarak “başbakanın otobüste olduğunu zannettikleri” sonucuna ulaşıldığı anlaşılamıyordu. Zaten saldırıda otobüs hedef alınmamıştı, otobüse isabet eden tek bir mermi bile yoktu!

Saldırının Başbakan Erdoğan’a yönelik bir suikast girişimi olmadığı konusundaki resmi açıklama da bir gün sonra geldi. Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş’a göre, saldırganlar, bırakın Erdoğan’ın otobüste olduğunu zannetmeyi, o konvoyun AKP’ye ait olduğunu bile bilmiyorlardı:

“Teröristler saldırmak için bir polis aracı bekliyorlardı. İlk gördükleri polis aracını silahla taradılar ve önce aracın şoförünü hedefleyerek atış yaptılar. Olay, ‘Başbakanın konvoyuna saldırı’ şeklinde yansıdı. Ama bizim değerlendirmemiz, bu olayın Başbakan’ın konvoyu niyeti ve bilgisiyle olmadığı şeklinde.”

Dahası, Vali Bektaş’ın bu sözleri, PKK’nın saldırıyı üstlenirken yaptığı açıklama ile de doğrulandı. PKK açıklamasında, saldırının “seyir halindeki polis aracına yönelik olduğu” vurgulanırken, “Eylem, sadece polislere yönelik olarak gerçekleştirilen bir eylemdir. Ne sivillere, ne de başbakana yönelik bir girişimimiz olmamıştır” denildi.

Sanırım durum yeterince açık. “Başbakan Erdoğan’ın otobüste olduğunun zannedilmesi” gibi bir durum yok. Bu örneğin de gösterdiği gibi, haber yazarken, somut verilere, bilgilere dayanmamız gerekli. Tahminlere dayanarak ne haber, ne de spot yazılabilir. Yazılırsa da işte böyle bir gün bile geçmeden yalanlanır; bir gazetecilik yanlışı olarak arşivlerdeki yerini alır.