SAVAŞ TAHRİKÇİLİĞİNE DİKKAT

...

Suriye ile savaş endişeleri arttı geçen hafta. Bunun asıl nedeni, Başbakan Erdoğan’ın, sınırda kan dökülmesinin ardından Esad yönetimine "Bu açıkça sınır ihlalidir. Düşünmek istemediğimiz oraya gitmektir. Ama bizi buna zorlarsa Suriye rejimi zorlar" diye seslenmesi.

Erdoğan’ın bu sözleri birçok gazetede olduğu gibi Hürriyet’te de "Bizi fazla zorlama" başlığıyla yayımlandı. Okurlarımızdan Oral Antmen, bu başlığı "savaş çığırtkanlığı" olarak nitelendirdi ve hükümetin Suriye’ye karşı savaş hazırlığına giriştiğini, buna karşı çıkılması gerektiğini yazdı.

Alp Eren Doğan adlı okur da Hürriyet ile birlikte bütün medyayı eleştiriyordu. Doğan, Suriye’de yaşananların objektif verilmediğini, "Türkiye medyasının muhalif grupların şiddet eylemlerine karşı ikiyüzlü bir habercilik anlayışı sergilediğini" savunuyordu. Doğan, mesajını bir çağrıyla noktalamıştı:

"Herkes çıldırmışça tek taraflı, dezenforme habercilik yapıyor. Medya, Irak savaşı ve tezkere dönemini aratmayacak şekilde saldırgan ve provokatif haberciliğin sınırlarını zorluyor. Hürriyet gazetesini insanlarımızın kanına mal olacak olası Suriye savaşına karşı sorumlu habercilik yapmaya çağırıyorum."

Aslında bu sadece Türkiye’nin değil, dünya medyasının sorunu. Uluslararası medya muhaliflere yardım etmek ve tek yanlı haberlerle askeri müdahaleye zemin hazırlamakla suçlanıyor. Suçlananların başında da El Cezire ve CNN International geliyor.

Türkiye kamuoyuna sunulan Suriye ile ilgili bilgilerin tümüyle gerçeği yansıttığı da kuşkulu. Çünkü Türkiye medyası, Suriye haberlerini ağırlıklı olarak uluslararası medyaya dayanarak aktarıyor. Bir de Hükümet yetkilerinin ve Dışişleri’nin açıklamaları yazılıyor. Ama neticede politik süzgeçten geçen bilgiler olduğu için objektifliği tartışmalı verilerdir bunlar.

Biz gazetecilere düşen gerçeğin üzerindeki bu yoğun sis perdesini kaldırmak için çaba harcamak. İşimiz, hükümet politikalarını alkışlamak adına savaş kışkırtıcılığı yapmak değil. Gazeteci, her koşulda barıştan yana olmak durumundadır. Mesleğimizin temel ilkelerindendir savaş karşıtlığı.

Ayrıca Suriye’de kan akmasını önlemek gerekçesiyle yapılacak bir savaşın (adı müdahale de olsa) daha çok insanın ölümüne yol açmayacağını kim bilebilir ki?