Olimpos'un imara açılması ve gazeteciliğin rehaveti

...

      Gazetecilerin gözleri yeterince açık olmayınca onların görevini yerine getirmek başkalarına düşüyor. İş makinelerinin Salda gölünden kum taşıdığını Yeşilova’nın CHP’li Belediye Başkanı Mümtaz Şenel’in paylaşımı sayesinde öğrenmiştik. Gazeteciler, ondan sonra devreye girmişti.

     Şimdi de Olimpos antik kenti yapılaşma tehdidi altında. İmar planı onaylandı, SİT dereceleri değiştirildi, düşürüldü. Gazetecilik yine geri kaldı, yetkili ve etkililerin söylediklerinin bölüm pörçük aktarılmasıyla yetinildi.

     Bereket Salda’da Belediye Başkanı’nın uyarması gibi Olimpos’ta da çevrecilerin sesleri yükseldi de konu ülke gündemine girebildi. Ama yazılanlarda o kadar çok gazetecilik açığı ve yanlışı vardı ki, değinmeden geçmek gazeteciliğe haksızlık olur.

      Aynı başlıklar aynı yanlışlar

     Olimpos’un SİT derecesi haberlerindeki yanlışlar ve eksikler silsilesi Demirören Haber Ajansı’nın 28 Nisan’da geçtiği haberle başladı. Hürriyet ve Milliyet internet sitelerinde kullanılan bu haber, “Olimpos imar planı onaylandı” başlığını taşıyordu.

     Ne kadar masum değil mi? Olimpos’un başına gelecek kara bulutlardan söz edilmediği gibi Kumluca Belediye Meclis Üyesi Halil Karataş’ın plan güzellemeleri aktarılmıştı. Karataş, “Olimpos’un birinci derece arkeolojik SİT alanından, üçüncü derece SİT alanına çevrildiğini” söylemiş, “betonlaşma olmayacağı” güvencesi vermişti! Başkaca bir ayrıntı yoktu, ne SİT derecesi düşürülen alanların neresi olduğu, ne de yapılaşmaya açılmasının sakıncaları.

     Aradan iki gün geçti, bu kez aynı haber Sabah gazetesinin internet sitesinde yayımlandı. Sabah’ın haberinin tek farkı, Halil Karataş’ın “Ak Partili” olduğunun yazılmasıydı. TRT’nin aynı gün kullandığı haberde de hemen aynı bilgiler veriliyordu.

     Sabah ve TRT de DHA, Hürriyet, Milliyet haberlerindeki “Olimpos’un birinci dereceden üçüncü derece SİT alanına dönüştürüldüğü” yanlışını aynen tekrarlamıştı. Haberler Olimpos antik kentinin bulunduğu bölgenin tümünün SİT derecesinin düşürüldüğü ve yapılaşmaya açıldığı izlenimi veriyordu!

      Çevreciler uyarmasaydı

     İmar Planının getirdiği problemlere işaret etmeyen bu Olimpos haberleri, kimselerin dikkatini çekmedi. Altı gün sonra çevreciler devreye girip sosyal medyada paylaşımlarda bulunana kadar da öylece kaldı.

     6 Mayıs’ta Twitter’da #Olymposadokunma başlığı açıldı. Arkeoloji Dünyası adlı hesaptan “1. Derece arkeolojik sit alanı demek; bilimsel çalışmalar haricinde aynen korunması, hiçbir yapılaşmaya izin verilmemesi demekti. 3. dereceye düşürülmesi rant odaklı turizmin eline teslim ediyoruz demek. İzin vermeyeceğiz” paylaşımı yapıldı.

     7 Mayıs’ta da “Kuzey Ormanları Savunması”, “Her Yer Kazdağları” ve “Beydağı Kardeşliği” adlı çevreci gruplar seslerini yükselttiler. Onların paylaşımlarıyla Olimpos’taki “Koruma Amaçlı İmar Planı” hazırlanmasına yönelik eleştiriler medyanın gündemine girebildi.

     Çevreciler uyarmasalar, sosyal medyada paylaşımlarla tepkilerini dile getirmeseler, planı Olimpos’a müjde gibi sunan ilk haberlerle yetinilmiş olacaktı.

     Ajans haberi 10 gün sonra kullanıldı

     Dünyaca ünlü Olimpos antik kenti ile ilgili böyle tepkiler yükselince gazetecilerin araştırması, onaylandığı söylenen planı incelemesi, bütün taraflarla konuşması, verileri didiklemesi beklenir. Öyle olmadı.

     İnanılması zor ama Haber7, Habertürk ve T24 haber siteleri, DHA’nın 28 Nisan’da geçtiği ilk haberi hem de sadece başlığını değiştirerek 8 Mayıs’ta kullandılar. Düşünebiliyor musunuz, aradan 10 gün geçmiş ve o yetersiz, eksik, yanlış haber bir kez daha yayımlanıyor.

     Üstelik Habertürk ve Haber7, sanki Olimpos antik kenti daha önce SİT alanı değilmiş de yeni ilan edilmiş gibi başlık attılar. Habertürk, “İmar planı onaylandı! Olimpos artık 3. derece sit alanı!”, Haber7 ise “Olimpos için imar planı onaylandı: SİT alanı oldu” diyordu. T24 ise aynı habere çevrecilerin eleştirileri doğrultusunda “Olimpos imar planı onaylandı; birinci derece SİT alanından üçüncü derece SİT alanına çevrildi” diye yaklaşıyordu.

      Tepkileri aktaran haberler

     Aynı gün Birgün ve Yeşilgazete’de ise yeni haberler yayımlandı. Birgün’deki haber sadece “yaşam savunucusu Birsen Tanyeri” ile konuşarak tek taraflı hazırlanmıştı, bu kişinin konuyla ilgisi de belirtilmemişti.  

     Ama ilk günden beri haberlerde yapılan temel yanlış burada düzeltilerek, Olimpos antik kentinin 1. derece SİT alanı olarak kaldığı vurgulanmıştı. Ama yine 3. derece SİT alanına dönüştürülerek yapılaşmaya açılan bölgenin neresi olduğu yazılmamıştı. Bu bölgenin SİT derecesinin 1. dereceden 3. dereceye düşürüldüğü de yanlıştı.

     Cumhuriyet’in internet sitesi de Birgün’ün bu haberini aynen aldı, atıfta bulunarak kullandı. Ama onlar da bu haberin eksiklik ve yanlışlarını gidermek için çaba harcamamışlardı.

     8 Mayıs’ta Yeşilgazete’nin web sayfasında da Olimpos Antik kentinin 3. derece arkeolojik SIT alanına dönüştürüldüğü belirtiliyor, araştırmadan ilk günlerde başlayan yanlışa devam ediliyordu.

  Sözcü’de 9 Mayıs’ta yayımlanan haber de “Yeni ‘imar’ planı ile Olympos Antik Kenti’nin SİT derecesi düşürüldü” başlığını taşıyordu. Bereket Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu ile konuşulmuştu ve o SİT değişikliğinin antik kenti etkilemediğini anlatıyordu. Bütün bu haberlerde Olimpos’ta hangi bölgenin SİT derecesinin değiştirildiği, hangi alanın yapılaşmaya açıldığı karmakarışık ve yanlış yazılmıştı.

    Tepki haberlerinde arkeologlar, şehir plancıları ve mimarların görüşünün olmaması, bu önemli değişikliğe Antalya Mimarlar Odası ve Akdeniz Üniversitesi’ndeki akademisyenlerin itiraz etmemesi de dikkat çekiciydi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de sessiz.

    Yanlışları düzelten iki haber

     Doğru bilgiler, nihayet 9 Mayıs’ta Hürriyet’te Aysel Alp imzalı “Olimpos’a dokunma / Bakan Ersoy: İzin vermem” başlıklı haberde ve gazeteci Yusuf Yavuz’un kendi blogu ile OdaTV’de yayımlanan “SİT derecesi düşürülen Olimpos’u gelecekte ne bekliyor” başlıklı yazısında yer aldı. İkisi de iyi çalışılarak hazırlanmış, ilgililerle konuşulmuştu.

     Bu iki habere dayanarak Belediyenin askıya çıkardığı “Koruma Amaçlı İmar Planı”na ilişkin doğru bilgileri şöyle sıralayabilirim:

     1) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın onayladığı “Koruma Amaçlı İmar Planı” ile Olimpos antik kentinin SİT derecesi düşürülmedi; yine 1. derece olarak kaldı. Çıralı, Adrasan ve Faselis’in bulunduğu bölge de 1. derece arkeolojik SİT alanı olarak devam edecek.

     2) SİT derecesi düşürülen bölge Olimpos’ta, Kumluca ilçesine bağlı Yazır (köyü) mahallesinde. Her yaz binlerce turisti ağırlayan ve kanalizasyon sistemi bile olmayan ağaç evlerden oluşan turistik tesislerin olduğu bölge eskiden 2. derece SİT alanı iken, şimdi 3. derece SİT alanına dönüştürüldü.

     3) Böylece yaklaşık dört bin yataklı kaçak turistik tesis cenneti yapılaşmaya açılmış oldu. Kaçak yapılar yasallaşacak, iki katı geçmemek koşuluyla yapılaşmaya gidilecek. 125 bin metrekarelik bu alanda ticari yapılar, sağlık merkezi, trafo, belediye yapıları da olacak.

     Anlaşılan bu bölgenin SİT derecesinin değiştirilmesini başta Kumluca’nın CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu ve AKP’li Belediye Meclis üyesi Halil Karataş olmak üzere bölge halkı da destekliyor. Çünkü Olimpos Antik kentinin cazibe merkezi olduğunu fark eden köylüler 1990’lardan itibaren arazilerini ağaç evler, bungalovlar ile turistik tesislere dönüştürmüş. İzinsiz, ruhsatsız olmalarına rağmen su ve elektrik de bağlanmış, yıllardır devletin gözü önünde işletilmiş bu tesisler.

     Şimdi aslında 2. derece arkeolojik SİT alanında asla inşa edilmemesi gereken yapılar yıkım tehdidinden kurtuluyor. İki kata kadar izin verilen yapılaşmanın nereye varacağı, Olimpos antik kentine kadar gidip gitmeyeceği ve İmar Planının antik kenti nasıl koruyacağı zamanla görülecek.

      Önce plan sonra sondaj

     İmar Planı’na gelen tepkiler üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, savunmaya geçti. Ersoy, ilk açıklamasında “Olimpos gibi bir değerin bozulmasına ben de izin vermem” diye garanti verdi.

     Ersoy, CNN TÜRK’te Hakan Çelik’in programında da yapılaşmaya izin verilen alanda arkeolojik kalıntılar olabileceği eleştirilerine “Cuma günü talimat verdim. Daha önce yapılan 36 noktadaki sondaj çalışmasına ilaveten yine ek sondajlar yapılsın ve herkesin içi rahat olsun dedik. Ekipler bu hafta çalışmalara başlayacak” yanıtını verdi.

     Ne kadar garip değil mi? Bu ekipler, toprak altında arkeolojik kalıntı olduğunu tespit ederse ne olacak? Böyle bir imar planı hazırlanmadan önce yüzde yüz emin olmak gerekmez miydi?

     Bakan Ersoy’un bu sözleri birçok medya kuruluşunda yayımlandı ama hiçbiri bakanın sözlerine şüpheyle yaklaşmıyordu. Zaten yaygın medyanın büyük bölümü çevrecilerden gelen eleştiriler ve tepkilere hiç yer vermedi, sadece bakan Ersoy’un yanıtlarını yayımladı.

    Bölgenin yapılaşmaya açılmasının sakıncalarını ayrıntılı olarak yazan da Birgün oldu. Birgün, bugün “Olimpos’a dokunma” manşetiyle çıktı, arka sayfasını da Olimpos’a ayırdı. 

     Özetlemek gerekirse, medyanın büyük bölümü Olimpos’taki değişiklik haberlerinde işlevini yerine getiremedi. SİT değişikliğinin önemini fark ettiren, gündeme getiren medya değil çevreciler oldu. Ardından yanlışlarla dolu ve “İmar planı onaylandı” gibi SİT derecesi değişikliğinin önemini gizleyen haberler kullanıldı sonra da bakanın savunmaları. Okurlara, Olimpos’ta bir şeylerin ters gittiğini anlamalarına yetecek eleştirileri aktarılmadı. Tek taraflı ve yanlış bilgilerle dolu, eksik gedik haberler yayımlandı.

     Eleştiren, sorgulayan, itiraz eden, açıklamaların perde arkasını araştıran, askıya çıkarılan planları didikleyen gazeteciliğin hayat alanı daralınca rehavet de çöküyor gazetecilere. İşte o zaman kötü işçilik iyiden iyiye sırıtıyor.

                                                                                                                       Faruk BİLDİRİCİ / 13 Mayıs 2020