OKURA SAYGI ÇAĞRISI

...

“Dekolte krizi” nedeniyle geçen hafta yazdığım “Sabah okurlarının bilme hakkı” başlıklı yazıma, Sabah gazetesi ombudsmanı İbrahim Altay, gazetesinde "Ombudsman nasıl çalışmalı" başlıklı bir yazıyla yanıt verdi.

Yazımda Sabah okurları için dile getirdiğim “bilme hakkı”, elbette Hürriyet okurları için de ihmal edilmemeli. Bu nedenle hurriyet.com.tr’deki “Okur Temsilcisi” sayfasına Altay’ın bana yönelttiği eleştirileri içeren “Ombudsman nasıl çalışmalı” başlıklı yazısının linkini koydum. Keşke gazetede yer sorunu olmasa da o yazının tamamını bu köşede de yayımlayabilsek!

Böylece Hürriyet okurları benim yazımla Altay’ın yanıtını birlikte okuyarak, iki farklı görüşü daha sağlıklı ve daha nesnel değerlendirme olanağı bulabilecekler. Sabah’ın da benim yazımın tamamını benzer yöntemle kendi okurlarına duyurmasını diliyorum. Okurun bilme hakkına saygı öncelikle bilgi vermeyi gerektirir bence.

Tabii bu iki yazıya ek olarak, Sabah’ın “Taksim Gezi Parkı’nda ışığı sönen habercilik” başlıklı eleştirisinin ardından işten attığı ombudsmanı Yavuz Baydar’ın T24’te yayımlanan konuyla ilgili yazısını da okumakta yarar var. “Sabah’ın yayın ilkeleri olduğu ortaya çıktı” başlıklı yazısında, “Sabah’ta dokuz yıl ombudsmanlık yaptığım halde, gazetenin yayın ilkelerinden ben de açıkçası haberdar değildim” diye yazdı. Bu yazının da bağlantısını veriyorum; Sabah’ın, okurlarına bu yazıyı da duyurması gerektiğine inanıyorum.

Artık karar velinimetimiz olan okurların…