MAHKEME KARARIYLA SANSÜR

...

Sansürü savunan ve uygulayan devlet adamlarını çok gördü bu ülke. Fakat gazetecinin sansür uygulattığına, bir yazarın yazısını yayından kaldırttığına pek tanık olmamıştık. Nihayet o da oldu!

Bir gazeteci ya da gazete sahibi, başka bir gazetedeki yazı ya da haberden “hoşlanmadığı”nda, o yazıya karşı görüşünü kendi gazetesinde yayımlar. Dahası, yanıt hakkını kullanmak için girişimde bulunabilir. Nitekim Türkiye basın tarihi, yazar ve gazete sahiplerinin renkli polemikleriyle doludur.

Turkuvaz Medya, bu geleneksel yöntemleri yeterli bulmuyor olacak ki, Mehmet Yılmaz’ın, 30 Ocak’ta Hürriyet’te yayımlanan “Bu davaya sonunda Yüce Divan bakacak” ve 3 Şubat’ta yayımlanan “Tapeleri meclis kürsüsünde yayınlayın” başlıklı yazılarına, kendi gazeteleri Sabah ve Takvim’den ya da televizyonlarından yanıt vermek yerine soluğu mahkemede aldılar. Yılmaz’ın yazılarına karşı cevap metni yayınlatma talebiyle yetinmediler, yazıların internet arşivinden de çıkarılmasını istediler mahkemeden.

Sulh Ceza Mahkemesi, bu talebi dosya üzerinden inceleyerek reddetti. Ancak Turkuaz Medya’nın karara itirazını görüşen Asliye Ceza Mahkemesi –basın özgürlüğü adına- ne yazık ki, talebi kabul etti. Hürriyet, mahkeme kararına uyarak Yılmaz’ın iki yazısını internet arşivinden çıkarmak ve bir hafta süreyle cevap metnini aynı linkten yayımlamak zorunda kaldı. Düpedüz mahkeme kararıyla ve de gazetecilerin isteğiyle sansürlenmiş oldu yazılar…

Zaten Turkuvaz Medya’nın talebi kabul edilmeseydi; muhtemelen Başbakan Erdoğan’ın avukatları devreye girecekti. Çünkü Turkuvaz Medya’nın ardından Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın avukatları, Mehmet Yılmaz’ın “Bu davaya sonunda Yüce Divan bakacak” başlıklı yazısının yayından kaldırılması için ihtarname gönderdiler. Gazeteci ve siyasetçinin böylesi işbirliğinin eşine az rastlanır bir durumdur herhalde…

Yılmaz’ın yazılarının kaldırılması, cevap metninin internette yayımlanmış olması bile yetmedi Turkuaz Medya’ya. Son olarak bir de Basın İlan Kurumu’na başvurdular; oradan da yaptırım uygulanmasını istiyorlar.

Bakalım Yılmaz’ın bu yazılarına karşı girişimleri daha hangi noktalara uzanacak?