Gizli Kulaklar Ülkesi

...

Türkçe367 s. -- 13.5 x 19.5 cmİstanbul, 1998ISBN: 975-470-646-8367 s.,1. Basımİletişim Yayınevi

Telefon dinleniyor!... Birkaç yıl öncesine kadar, "dünya işleriyle" birazcık ilgili her Türk vatandaşının az biraz taşıdığı bir kuşkuydu bu. Bu kuşkuyu dillendirenlerin abarttığı düşünülür, ama kuşkunun gerçek olma ihtimali de yabana atılmazdı. Tam anlamıyla bir "paranoyak olmaman, takip edilmediğin anlamına gelmez" hikâyesi!... Son yıllarda ayyuka çıkan vakalarla, hele Susurluk sonrasında, telefon dinlemenin sanılandan çok daha büyük boyutlu ve sistematik bir "güvenlik hizmeti" olduğu ortaya çıktı.

Faruk Bildirici’nin incelemesi, telefon dinleme olayının çapının çok çok daha büyük, şimdiye kadar kestirilenden misliyle büyük olduğunu ortaya koyuyor. Bu kitap, resmi gizli kulakların Türkiye’deki örgütsel ve teknik tarihini, devletin güvenlik servisleri arasında bu uğurda verilen mücadeleyi ortaya seriyor; tele-kulağın iç politikada, dış politikada, politikacıların yatak odalarında, iş hayatında, her yerde hazır ve nazır varlığına ışık tutuyor.

Dahası, İpekçi suikastinden, Abdullah Çatlı ve Alaaddin Çakıcı’nın "iş"lerine varıncaya dek, bir dizi dosyayı yeniden açacak bilgileri gündeme getiriyor. Telefonla dinlemenin hukuksal boyutuyla, dünyadaki "gelişmesi" ile, teknolojik perspektifleriyle, bilgisayarların gözetimiyle ilgili anlattıkları da cabası... Evet, telefonlar sahiden dinleniyor! Hem de "çok" dinleniyor, gittikçe de daha çok. Devlet ve güvenlik teşkilatları, dinlemeden yapamaz haldeler. Manzarayı görmek, dehşete kapılmak, üstelik dehşete kapılırken kendini tutamayıp gülmek ve durumumuzu düşünmek için mükemmel bir rehber kitap... (Arka Kapak)