GAZETECİLERİN "EN" MERAKI

...

“Dev olmaya az kaldı” haberinde Yusufeli barajının “Türkiye’nin en yüksek, dünyanınsa en yüksek üçüncü barajı olacağı” belirtiliyordu. A. Feridun Gündoğdu, bu haberdeki “en”lere dikkatimi çekti.

Ben de inceledim. “Enerji Atlası” adlı sitede “Dünya’daki en yüksek barajlar listesi” başlığı altında Yusufeli barajı (275 metre) üçüncü değil yedinci sırada gösteriliyordu. Ayrıca halen yapımı süren Tacikistan’daki Rogun barajı (335 metre), İran’daki Bahtiyari barajı (325 metre) ve Çin’deki Shuangjiangkou barajı (312 metre) bittiğinde Yusufeli barajının 10. sıraya gerileyeceği bilgisi veriliyordu.

DHA’dan haberi yazan Muhammet Kaçar’a da sordum. O da “Ben haberde ‘Yusufeli barajı çift eğrilikli barajlar kategorisinde dünya üçüncüsü’ diye yazmıştım” dedi. Fakat bu kategori bilgisi gazetede yoktu. Anlaşılan haber gazeteye konulurken bu kategori silinince yanlış ifade ortaya çıkmış.

Yakın tarihte yaşanan önemli bir “en” vakası da İstanbul havalimanı haberlerindeydi. Hürriyet ve hemen tüm medyadaki haberlerde açıklamalara dayanılarak “İstanbul havalimanının dünyanın en büyüğü olduğu” yazıldı.

Aslında “en büyük” derken neyin ölçü alındığının da belirtilmesi gerekirdi. Yolcu sayısı mı, alan büyüklüğü mü? İkisi farklı çünkü. Doğrulukpayı, “en büyük” iddiasını bu iki açıdan da incelemiş. Özetle şu sonuca varmış:

“Yolcu trafiği açısından dünyanın en yoğun havalimanı yıllık 104 milyon ziyaretçi ile Atlanta havalimanı. Yeni havalimanının yıllık yolcu kapasitesi ilk etapta 80 milyon, zaman içerisinde 150 milyona kadar çıkacak. Tam kapasite işletilebilirse gelecekte “dünyanın en çok yolcu taşıyan havalimanı olacağı” iddiasını doğru kabul edebiliriz. En büyük rakibi ise 2010’da tamamlanmış olan Dubai’deki El Makdum havalimanı. Yıllık yolcu kapasitesinin 160-220 milyon arasında olacağı tahmin ediliyor.

Alan açısından bakarsak, İstanbul havalimanı dünyanın dördüncü en büyük havalimanı olacak. Dünyanın en büyük havalimanı Suudi Arabistan’daki Kral Fahd havalimanı 780 bin hektarlık yüzölçümü ile İstanbul havalimanının on katından daha büyük.”

Görüldüğü gibi, yeni havalimanın “dünyanın en büyüğü olduğu” iddiası doğrulanmıyor. Haberlerde hiç incelemeden, araştırmadan “dünyanın en büyüğü” yerine “dünyanın en büyüklerinden biri” yazılması yeterliydi. Zaten “en büyük” olması ne kazandırır ki? Bir övünme vesilesi olmaktan başka...

Siyasetçiler gibi gazetecilerin de “en” merakı bitmek bilmiyor ve çoğu zaman da yanlışa sürüklüyor.

Açıklamanın açıklaması açıklandı 12 Kasım’da bu köşede, bir gazeteci cinliğini ve yol açtığı sonuçları yazmıştım. TBMM’de bakanlık bütçesi görüşülürken, önce “Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, ‘Adil kullanım kotası 2019'da kaldırılacak’ dedi" diye haber geçilmiş, sonra bu cümle bakana “söyletilmiş”ti.

“Bakan kotanın kaldırılacağını açıkladı” haberi, televizyonlar ve aralarında Hürriyet internetin de bulunduğu internet sitelerinde “Son dakika” diye girmiş olmuş, ertesi gün de birçok gazetede “Bakan açıkladı” başlığıyla yayımlanmıştı. Halbuki “Adil kullanım kotası”nın 2019’da kalkacağını BTK, 30 Aralık 2016’da açıklamıştı. O günlerde bakan olan Ahmet Arslan da kotanın kalkacağını tekrarlamış ve medyada haber olmuştu.

Dolayısıyla bakan Turhan’a atfen verilen yeni haber bayattı. Hem de iki yıllık.Bu bayat haber, 6 Kasım’da Hürriyet’te yayımlanmadı diye sevinmiştim. Yanılmışım. 19 Kasım’da Hürriyet’in birinci sayfasında “İnternette sınıra son”, ekonomi sayfasında “Bakan Turhan, 1 Ocak’tan itibaren internette kota sınırının kalkacağını açıkladı” başlığını taşıyan bir haber yayımlandı.

Bakan Turhan, Anadolu Ajansı’na konuşmuş, yeni uygulamanın ayrıntılarını anlatmış, gazeteye bu başlıkla haber yapılmıştı. Sanki iki yıldır “kota kalkacak” haberleri yayımlanmıyordu!  Onun için de açıklamanın açıklanmasının açıklaması, yeni bir “açıklama” haberi olarak yeniden girmişti gazeteye.

Merak ediyorum, acaba yeni yıla girene kadar daha kaç defa “Bakan, Adil Kullanım kotasının 2019’da kalkacağını açıkladı” haberi yapılacak?

Faruk BİLDİRİCİ / 26 Kasım 2018

Okurdan kısa kısa

     Ecem D.: “..pompalı tüfekle intihar etti” haberinde adı geçen kişinin kızıyım. Babamın intiharının detaylarının sitenizde yer alması, adresimiz ve babamın fotoğrafının izinsiz kullanılması bizi üzdü. Haberi kaldırın lütfen. (15 Kasım)

    Not: Hürriyet, istisnalar dışında intihar haberi yayımlamamaya karar vermişti.  Sadece isimlerin verilmesi değil bu haberin yayımlanması yanlış.

Arzu Uzundurukan: “Trabzonspor’u onlarla vuracak” kadar fütursuz bir başlığı internette nasıl göz ardı ediyorsunuz? Fenerbahçe bir Türk takımı, Trabzonspor da. Bu başlık Trabzonspor camiasına saygısızlık. (20 Kasım)

    Talat Kuru: Altın Kelebek’te ödül kazanan bir oyuncuyla söyleşide sponsor şampuan markasının adı tam on kez geçiyor. Bir de saçını bu şampuanla nasıl yıkadığını anlatıp duruyor. Keşke “Bu bir reklamdır” yazsaydınız. (24 Kasım)

    Avni Aksaycık::“Tehlikeli güzeller” haberinde mantarların fotoğraf tutkunlarının ilgi odağı olduğu ve dağ köylerinde yaşayan ailelerin ekonomisine katkı sağladığı yazılmış. Tehlike bunun neresinde?(14 Kasım)

    Ahmet Koncu: “Polise yakalanınca terliklerini çıkarıp kaçtı” demişsiniz internette. Ama yakalanan kaçamaz kaçtıysa yakalanmamıştır. (20 Kasım)

Bahadır Böğe:Haberlerinize ne zaman baksam, erkekse işadamı olarak adlandırılıyor. Kadın ise işinsanı. Sizce de bir gariplik yok mu?(17 Kasım)

Serdar Bir: İnternette “Trump’ı çok kızdıracak karar” haberinizde mahkemenin ‘CNN muhabiri Jim Acosta’nın basın izninin aktifleştirilmesine karar verdiği” yazıyor. Bu yanlış.  Yasak, Acosta’nın “Beyaz Saraya basın giriş izni”ydi. Mahkeme bu yasağı iptal etti.(16 Kasım)

Haftanın engellenenleri

       Erişim Sağlayıcıları Birliği’nden bu hafta ilettiği Sulh Ceza Hakimlikleri’nin verdiği erişim engelleme kararları şöyle sıralanıyor: ­

   * Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği, 2003 yılında yayımlanan “Öldükten on ay sonra baba oldu” haberine erişimi “güncelliğini yitirdiği ve yayımlanmasında kamu yararı olmadığı” gerekçesiyle engelledi.

   * Emekli olmuş bir hakim hakkında15 yıl önce çıkan “Adalete bak” ve “Vukuatı bölmüş” haberlerine erişim suçlamalarla ilgili beraat kararı verildiği gerekçesiyle Kuşadası Sulh Ceza Hakimliği tarafından yasaklandı.

     * Hürriyet’in yanısıra 44 sitede yayımlanan “Hakimin otomobille çarptığı bisikletteki iki çocuk yaralandı”  haberine erişim Tekirdağ 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından “kazanın başvuranın kusurundan kaynaklanmadığı” ve “Haberler mesleki itibarını sarsıcı nitelikte olduğu” gerekçeleriyle engellendi.

     * Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliği, “Hac hayallerini söndürdü” haberine “kişilik haklarının ihlal edildiği” gerekçesiyle erişim yasağı koydu. 

     * Geçen yıl yayımlanan “Genç türkücünün büyük dramı” başlıklı videoya erişimi Denizli 2.Sulh Ceza Hakimliği “kişilik haklarının ihlal edildiği” gerekçesiyle yasakladı. 

   * İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği,  borsadaki spekülatif hareketlerle ilgili olarak erişimi yasaklanan haberlere bu kez de “13 şirketin hisseleriyle keriz silkeleme yapmışlar” ve “Borsa operasyonunda gözaltı sayısı 60’a çıktı” haberlerini ekledi.

  * Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği, eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan hakkında açılan davalar ve yargılanmasıyla ilgili olarak dokuz yıl önce 22’si Hürriyet’te olmak üzere çeşitli sitelerde yayımlanan 170 habere “kişilik haklarının ihlal edildiği” gerekçesiyle erişim engeli getirdi.

* 8 Kasım’da yayımlanan “Cinsel ilişki vaadiyle tuzak kurdukları çiftçi kalp krizi geçirince” başlıklı habere erişim, yaşamını yitiren çiftçinin yakınlarının başvurusu üzerine Adana 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından yasaklanmıştı. Bu kez de Adana 2. Sulh Ceza Hakimliği aynı konuyla ilgili bir videonun linki ile yerel sayfalarda çıkan iki habere erişim yasağı koydu.