BULMACA MERAKLILARINA YANITLAR

...

Bilbul bulmaca ekinin titiz takipçilerinden olan Sevgi Özkan, bulmacalardaki sözcük seçimini eleştirdi. “Bazı sözcüklerde anlam kaymaları oluyor” diyerek, bir örnek verdi:

“Basur sözcüğünün karşılığı, bulmacada mayasıl yazıldı. Fakat iki gün sonra mayasıl karşılığı da egzama olarak verilince eski basılı Türkçe sözlüğe baktım. Orada mayasılın karşılığı cilt hastalığı, basurun ise hemeroid de denen kalın bağırsak ucu yarası olarak verildiğini gördüm.

Yine dikkat çekici biçimde bulmacalarda dini içerikli veya eski yaşam kültürümüze ait sözcüklere fazla yer veriliyor. Amaç sözcüklerin unutulmaması da olabilir ama yine de günümüze ait pek çok yaşayan kelime öğrenimi sağlanacakken bu noktaları anlamsız veya işgüzarca oluyor.”

Okurumuzun bu eleştirisini Bilbul editörü B. Uğur Banoğlu’na ilettim. Banoğlu, bulmacaların “manuel” olarak hazırlanmadığını vurguladı ve şu yanıtı verdi:

“Bulmacalar, yazılımını ekibimin yaptığı özel bir program ile hazırlanıyor. Kelimeler sistem tarafından rastgele seçiliyor, bizim bir müdahalemiz olmuyor. Sözcük kaynağımız ise Türk Dil Kurumu. TDK sözlüğünde ‘mayasıl’ın karşılığı olarak egzama ve basur veriliyor. Oradaki bir sözcüğü doğru kabul etmek zorundayım.

‘Dini’ ya da ‘eski’ kelimelere gelince. Her kelime bizim için değerlidir. Biz kelimeleri şu ya da bu diye ayırmıyoruz. Ayrıca elemeye kalksak bulmacada kullanacak sözcüğümüz kalmaz ki, küçük bir bulmaca hazırlamak için bile binlerce sözcüğe ihtiyacımız var. ”

Songül Demirelli adlı okur da , “Lütfen çengel bulmacada kullanılan hazır şablonu bırakın. Yıllardır çözüyorum. Hep aynı sorular. Artık gözüm kapalı ezbere çözüyorum. Lütfen yenilik” eleştirisini yöneltti. Banoğlu, bu eleştiriyi de samimi bir dille yanıtladı:

“Biz şablonları altı ayda bir değiştiriyoruz ve çoğu bulmacamızda üç ayrı şablon kullanıyoruz. Bulmacalara yeni kelimeler eklemeyi ve biraz zorlaştırmayı denemiştim ama çok tepki almıştım. Bu süreçten sonra anladık ki, bizim okurumuz bulmacayı vakit geçirmek, eğlenmek, yapabildiğini kanıtlamak için çözüyor; kolay bulmaca istiyor. Rotadan biraz sapar, alıştığı şablonun dışına çıkarsak hem ilgisini kaybediyor hem de aşırı tepki gösteriyor.

Songül hanım haksız mı? Elbette haklı. Keşke onun gibi okurlarımız için de daha zor bulmacalar yapacak yerimiz olsaydı, on bin kelime yerine yirmi bin kelime kullanabilseydik.”

Sanırım Banoğlu’nun iki okurun eleştirilerine verdiği yanıtlarla diğer bulmaca severlerin meraklarını da bir ölçüde gidermiş, onları ilk ağızdan bilgilendirmiş olduk.