AA'NIN "SEÇİMLERDE USULSÜZLÜK" HABERİNİN EKSİK VE YANLIŞLARI

...

Anadolu Ajansı’nın “Seçimlerde usulsüzlük soruşturmasında FETÖ izi” başlıklı haberi  dün (5 Mayıs 2019) internet sitelerinde yer aldı ve televizyonlar kullandı; bugün de gazetelerin çoğunda. Hem de ilk sayfada ve bazılarında da manşette.

Tam da Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimleriyle ilgili itirazlar konusunu karara bağlamasından hemen önce böyle bir haberin servise konulması dikkat çekici.

AA’nın bu haberini evrensel gazetecilik ilkeleri açısından değerlendirdiğimde ciddi gazetecilik eksiklik ve yanlışlıklar görüyorum. Haberdeki bu yanlışlık ve eksiklikleri şöyle sıralayabilirim:

• AA’nın haberinde kaynak, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı” olarak veriliyor. Böylesine önemli bir konuda haberin Başsavcılık açıklamasına ya da Başsavcı gibi bir yetkilinin ifadesine dayanması gerekirdi. Başsavcılık açıklamasına dayanmayınca haberin doğruluğu konusunda şüphe oluşuyor. Haberin ve aktarılan bilgilerin sorumluluğu AA’nın üzerinde kalıyor. Bir süre sonra Başsavcılık kaynakları haberi doğrulamazsa AA’nın güvenilirliği bir kez daha zorda kalır.

• Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin “yargı” ile ilgili maddesinde “Hazırlık soruşturması sırasında soruşturmayı zaafa uğratıcı, yönlendirici biçimde haber ve yorumdan kaçınılmalıdır. Yargılama sürecinde de haberler her türlü ön yargıdan uzak ve kesinlikle doğruluğundan emin olunarak sunulmalıdır” denildiğini hatırlatayım.

• Haberde açık kaynak gösterilmemesine rağmen bu haberi aynen alan internet siteleri, televizyonlar ve gazetelerin Başsavcılık kaynaklarına başvurmaması da eksiklik. Bu haberi büyüterek kullanan (ve tabii eleştirel bir dille kullanan Cumhuriyet de dahil olmak üzere) medya kuruluşları öncelikle Başsavcılığa “Bu haber doğru mu?” diye sormalı, haberin diğer eksikliklerini tamamlamalıydı.

• “Belirlendi”, “tespit edildi”, “ilginç bilgilere ulaşıldı”, “ortaya çıktı” gibi kesinleşmiş ifadeler kullanılıyor. Ama unutmamak gerekir, söz konusu olan şikayet üzerine yapılan bir soruşturma. Yani iddialar söz konusu. “Tespit edildi” denilenler de incelenen, henüz üzerinde çalışılan veriler. Haberde kullanılan ifadelerdeki gibi kesinleşmiş bilgiden söz edilemez.

• Başsavcılık bu soruşturmaları iktidar partisinin başvurusu üzerine açmıştı. Haberde bu unsurdan hiç söz edilmiyor. Böylece soruşturma savcılığın kendiliğinden yürüttüğü bir soruşturma gibi sunulmuş oluyor.

• En önemlisi, haberin başlığı “Seçimlerde usulsüzlük soruşturmasında FETÖ izi” ile haberin içeriği arasında uyum yok. Başlık, FETÖ’nün seçimlerde usulsüzlük yaptığına dair izler bulunduğunu söylüyor. Haberde ise sadece “şüphelilerin FETÖ ile irtibatı”na dair verilerden söz ediliyor. İkisi aynı şey değil.  Böyle bir başlık atılıyorsa, “FETÖ ile irtibatlı” denilen sandık kurulu görevlilerinin seçimde nasıl usulsüzlük yaptığına dair nasıl bir veriye ulaşıldığı da yazılmalıydı. Haberde böyle bir gelişmeden söz edilemediğine göre böyle bir başlık atılmamalıydı.

• Kimler suçlanıyor haberde? “Sandık kurulu başkan ve üyeleri hakkında başlatılan soruşturmada FETÖ ile irtibatı belirlenen 43 şüpheli”. Fakat haberde bu kişilerin kimlikleri ile ilgili hiçbir ayırt edici veri yok. İsimlerinin kodlanmasını geçtim, hangi sandık, hangi bölge bile belirtilmiyor. Dolayısıyla seçimlerde İstanbul’da 31 bin 124 sandıkta görev alanların tümü töhmet altında bırakılıyor.

• Dahası bu haberde “43 şüpheli” olarak belirtilen kişiler, “by-lock kullanıcısı”, “Bank Asya’ya para yatıran”, “FETÖ’ye müzahir sendika üyesi”, “FETÖ’ye müzahir bir şirkette kayıtlı” gibi bilgilere ulaşıldığı gerekçesiyle henüz tamamlanmamış bir soruşturma nedeniyle “FETÖCÜ” olarak damgalanıyor. Oysa Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin “yargı” ile ilgili maddesinde “Yargı kararı kesinleşmedikçe, bir sanık suçlu ilan edilmemelidir. Haberlerde ve yorumlarda suçluymuş gibi değerlendirmeler yapılmamalıdır” uyarısında bulunuluyor.

Sıraladığım bu eksikler ve yanlışlar nedeniyle AA’nın bu haberi incelenmeye, araştırılmaya muhtaç. Öncelikle de Başsavcılık kaynaklarından bu haberle ilgili açıklama yapmasını istemek ya da gazetecilerin soruşturarak bu konuda sağlıklı verileri okurlara ulaştırması gerekli.

Faruk BİLDİRİCİ / 6 Mayıs 2019