140 BİN TÜPGAZ MI?

...

Benzer nedenlerle son dönemde sıklaşan “kaynağı gizli” haberler de okurlarda kuşku yaratıyor. “İstihbarat birimleri”, “güvenlik kaynakları” gibi bilgilendirmeler de okurun habere yeter

nce güven duymasını sağlayamıyor. Okurlardan gelen tepkilerden edindiğim izlenim bu.

Aslında gazetecilikte bu tarz “kaynağı gizli” haberler yazılır. Bu doğal. Elbette iyi araştırmak ve doğrulamış olmak kaydıyla. Ancak gazeteci, kaynağı açıklanmayan, sadece adres göstermekle yetinilen haberleri yazarken “Kaynağın yanlış yönlendirme, olayı olduğundan önemli göstermek ya da etkisini değiştirebilecek gerçekleri saklamak için nedenleri var mı?”(*) sorusuna da yanıt aramak zorunda.

Çünkü Türkiye’de yıllardır, sayısız olumsuz örnek gördük, görüyoruz. “İstihbarat birimleri”, “güvenlik kaynakları”, “askeri yetkililer” olarak tanımlanan “kaynaklar” tarafından gazetecilerin ve dolayısıyla okurun yanıltılması olağan vakalardan artık. Üstelik bu yanıltıcı bilgilerin nereden geldiği de az çok biliniyor.

Böyle bir ülkede okurun “istihbarat birimleri” ya da “askeri yetkililer” olarak tanımlanan gizli kaynaklara dayalı haberlerden kuşku duymaları da son derece doğal. Bir gazeteci olarak ben de kaynağı gizlenen haberleri okurken doğruluğu konusunda şüphe duyuyorum.

Hatta bu tür haberleri okurken bazen “olamaz” demekten kendimi alamıyorum. Hürriyet’te 22 Mart’ta yayınlanan “Binaları yıkmak için binlerce tüp” başlıklı haberi okurken de aynı tepkiyi gösterdim. “Yüksekova’da yapılan aramalarda teröristlerin, güvenlik güçlerinin geçişini engellemek için binaları yıkmak amacıyla kullanacakları binlerce tüpün ele geçirildiği” yazıyordu. Binaları bu yöntemle yıkmayı planlamış olabilirler ama binlerce tüp denilmesi abartılı geldi bana. Binlerce tüp? Yüzlerce değil, binlerce tüp!

DHA mahreçli bu haberin orijinalini aradım. İlginçtir, aynı haberi Anadolu Ajansı ve İHA da geçmişti. Hürriyet’teki haberde “binlerce” olduğu belirtilen aramalarda bulunan tüp sayısı, ajansların geçtiği orijinal haberde “140 bin”di.

Üç ajansın haberi de “askeri kaynaklar”a dayandırılıyordu. “Askeri kaynaklar” bu kadar yaygın bir bilgilendirme yapıyorsa neden resmi bir açıklama yoluna gitmez? Manipülasyon kaygısı yoksa ve doğru bilgiler aktarılıyorsa gizlenmeye ihtiyaç duymamalı o kaynaklar.

Nitekim DHA, İHA ve AA’nın geçtiği bu haberde doğruluğu şüpheli bilgiler vardı. Her nasılsa haberin Hürriyet internetin de kullandığı bölümünde PKK’lılar aralarındaki telsiz konuşmasını İstanbul Türkçesiyle yapmışlardı! “140 bin tüp” de büyük bir sayı. Bir tüpgaz bayiine sordum, büyücek bir odaya 300-400 tüp sığdırılabileceğini söyledi. Ben de hesapladım. Bir odaya 500 tüp sığdığını varsaysak, 140 bin tüpgazı saklamak için 280 oda bulunması gerek!

Gazetecilik sorgulama ve şüphe mesleği. Resmi açıklamaları geçtim; medya, kaynağı gizli haberleri bile yeterince sorgulamadan yayınlıyorsa gazetecilik açığı büyük demektir.

(* Gazeteciliğin esasları/ Bill Kovach & Tom Rosenstiel.)