Basın İlan'da yıllık ceza rekoru ve habere rüşvet teklifi!

...

      Resmi ilanların yazılı medyaya akışını düzenleyen Basın İlan Kurumu’nun bir yıl içerisinde hangi gazetelere ceza verdiğini merak ettim. Medya ile ilgili her kurum gibi Basın İlan’ın da şeffaf olmasını bekliyordum ama yanılmışım. İnternet sitesinde gazetelere uygulanan cezalara ilişkin derli toplu bilgi bulamadım.

    Ben de CİMER üzerinden sormaya karar verdim. “Basın İlan Kurumu, 2020 yılı içerisinde hangi medya kuruluşlarına, hangi gerekçelerle ve ne kadar süreli resmi ilan kesme cezaları vermiştir?” diye yazdım ve beklemeye başladım. 20 gün sonra yanıt geldi. Uzun uzun yasa hükümleri aktarılıyor ve “Kurumumuz resmi ilanların, gazetelerde düşünce ve fikir ayrımı gözetilmeksizin yayınlatılmasına aracı olmaktadır” deniliyordu. En sonunda da 2020 yılı içerisinde gazetelere uygulanan cezalarla ilgili şu bilgi veriliyordu:

     “Resmi ilan yayınlama hakkını haiz gazetelerin muhtelif denetleme, tetkik ve kontrolleri sonucu 2020 yılı içerisinde mevzuatla yükletilen şartları ihlal etmeleri nedeniyle 231 günlük, Basın Ahlak Esaslarının ihlal edildiğinin tespitine ilişkin olarak 572 gün olmak üzere toplam 803 günlük resmi ilan ve reklam kesme müeyyidesi kararı alınmıştır.”

    Cezalandırılan gazetelerin isimlerini açıklamak yerine toplam sayıları vererek sorumu geçiştiriyorlardı.

    Oktaş Ekşi’nin sözü için bile 1 günlük ceza verilmişti

    Bir yıl içerisinde 803 günlük ceza verilmesi bir rekor aslında. Basın İlan’ın geçmiş yıllarını biliyorum, yasada resmi ilan kesme cezasının limiti 60 gün olsa da o kadar büyük cezalar verilmezdi. 2000’li yıllarda bir yıl içerisinde verilen cezaların toplamı 100 günü bile geçmezdi. Çünkü gerek teknik eksiklikler gerekse “ahlak esaslarını ihlal” nedeniyle genellikle birer-ikişer günlük cezalar verilirdi. Cezadan çok uyarı olsun istenirdi bu kararlarla.

      Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un şikayeti üzerine Cumhuriyet’e ve Ragıp Zarakolu’nun “Makus kaderden kaçış yok” başlıklı yazısı nedeniyle Evrensel’e 45’er gün resmi ilan kesme cezası verilmesi gibi cezalar görüldük bir uygulama değildi.

     Hatta AKP iktidarı döneminde 2010 yılında Hürriyet gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi’nin hükümete yönelik “Bu zihniyet analarını da satar” cümlesi iktidar çevrelerinin büyük tepkisini çekmiş, Basın İlan Kurumu (BİK) Hürriyet’e sadece bir günlük resmi ilan kesme cezası vermişti.

     Resmi ilan kesme cezaları sonraki yıllarda giderek artsa da 2015 yılında İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı öldüren iki DHKP-C militanı ile birlikte göründüğü “propaganda” fotoğrafını yayımlayan 39 gazeteye bile 1 ile 12 gün arasında değişen ilan kesme cezaları verilmişti.

     25 toplantı açıklamasını taradım

     Günümüzde ise BİK’in 30 günlük, hatta kimi zaman 45 günlük resmi ilan kesme cezaları vermesi sıradan bir uygulama haline geldi. BİK, artık resmi ilanları adil biçimde dağıtan, gazetelerin yasaya aykırı uygulamalarını ve “ahlak esaslarına aykırılığını” denetleyen bir kurum olmaktan çıktı. Resmi ilanları iktidar yanlısı gazetelere akıtmakla kalmıyor, bir yandan da bağımsız ve eleştirel gazetelere ceza yağdırıyor. Tabii cezalar gibi gazetelere verilen resmi ilan bedellerinin toplam sayıları da gizli tutuluyor.

     BİK’in 2020 yılı içerisinde hangi gazeteye ne kadar ceza verdiğini CİMER aracılığıyla sorarken amacım resmi ilan kesme cezalarının hangi gazetelere verildiğini anlamaktı. Sanırım onlar da bunu bildikleri için 2020 yılı içerisinde toplam 803 günlük resmi ilan ve reklam kesme cezası verildiğini açıklamakla yetindiler; cezaların gazetelere dağılımı bilgisini gizli tuttular.

   Ben de bunun üzerine BİK’in internet sayfasında yer alan Yönetim Kurulu toplantılarıyla ilgili açıklamaları taradım. BİK Yönetim Kurulu geçen yıl 25 toplantı yapmış.  Bu toplantılarla ilgili açıklamalarda ceza verilen gazetelerin isimleri belirtilmiyor, sadece yayınlandıkları illere yer veriliyor.

    O nedenle Yönetim Kurulu’nun 25 toplantıya ilişkin açıklamalarındaki cezaları illere göre topladım. Sonuç, tam da tahmin ettiğim gibiydi. “Resmi ilan ve reklamlar ile bunları yayınlayacak süreli yayınlar yönetmeliğinin ihlali” nedeniyle verilen resmi ilan kesme cezalarında İstanbul’da yayımlanan gazeteler, 58 günlük ceza ile başı çekiyordu. Onu 34 gün ile Balıkesir, 28 gün ile Hatay, 14 gün ile Zonguldak izliyordu. “Basın Ahlak Esaslarının ihlali” gerekçesiyle verilen cezalarda da İstanbul, 318 gün ile birinci durumdaydı. İstanbul’un peşinden yine 80 gün ile Balıkesir, 30 gün ile Tekirdağ, 16 gün ile Sakarya, 15 gün ile Gaziantep’teki gazeteler geliyordu.

    Cezaların yüzde 88’i beş gazeteye

    Yönetim Kurulu toplantı açıklamalarına yansımayan cezalar var mı bilemiyorum; ama benim kendi açıklamalarından derlediğim verilere göre, BİK’in bir yıl içerisinde İstanbul’da yayınlanan gazetelere verdiği cezaların toplamı 376 gün.

     Cezalandırılan gazeteler hangileri?  CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in açıkladığı 2020 Basın Özgürlüğü Raporu’na göre, BİK, Cumhuriyet’e 110 gün, Birgün’e 112 gün, Evrensel’e 65 gün, Korkusuz’a 29 gün, Sözcü’ye 17 gün ilan kesme cezası vermiş. İstanbul’da yayımlanan beş gazeteye verilen cezaların toplamı 333 gün yapıyor. Demek ki, BİK’in 2020 yılı içerisinde İstanbul’daki gazetelere verdiği cezaların yüzde 88’i bu beş gazeteye verilmiş! Ceza yağdırılan Yeni Asya'yı da eklersek bu oran çok daha yükselir. 

   2020 yılı içerisinde İstanbul dışındaki illerde yayınlanan gazeteler verilen 427 günlük cezanın hangi gazetelere verildiğiyle ilgili veri yok. Ama bu cezaların da iktidar yanlısı olmayan bağımsız ve eleştirel gazetelere verildiğini tahmin etmek zor olmasa gerek.

     Altun’un yardımcısı Sobacı, Twitter’da ihsası reyde bulunuyor

     Geçmişe oranla önemli başka bir değişiklik de şu; BİK cezalarının hemen tamamını şikayet üzerine verilirdi. Yönetim Kurulu, nadiren “resen” yani kendiliğinden harekete geçerek, gazetelere ceza verirdi. Şimdi ise BİK cezalarının yüzde 33’ü resen verilmiş!

     Yönetim Kurulu’nun bir şikayete gerek görmemesi bir yana BİK yöneticileri, gazetelerde yapılan yayınlar kurumda gündeme gelmeden önce sosyal medyada görüş açıklıyorlar. Açıklamalarıyla bu gazetelere ceza verileceğini önceden ilan ediyorlar; ihsası reyde bulunuyorlar.

    Örneğin BİK Yönetim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Mehmet Zahid Sobacı, 22 Nisan 2020 tarihinde Twitter hesabından şöyle bir paylaşımda bulunmuş:

    “Muhalefet etmenin de bir ahlakı olur. Ancak, bunların toplumsal yaşamın en temel ilkelerinden olan mahremiyete bile saygısı yok. CHP Üsküdar İlçe Başkanının @fahrettinaltun 'un evinin fotoğraflarını çekmesi, Türk siyaset tarihine ‘siyasal röntgencilik’ olarak girecektir.”

   Tabii burada Zahid Sobacı’nın da “çift makamlı” bir bürokrat olduğunu, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un yardımcısı olduğunu hatırlatmakta yarar var. Basın İlan, Altun’a bağlı kuruluşlardan biri ama bağlı olması yeterli görülmemiş.

    Nitekim Zahid Sobacı’nın bu paylaşımından sonra Fahrettin Altun’un evinin bitişiğindeki arsadaki kaçak yapılaşmayla ilgili “Boğaz’da kaçak var” haberi nedeniyle Cumhuriyet’e 35 gün resmi ilan kesme cezası verildi. Aynı haberler nedeniyle daha sonra Birgün ve Evrensel de cezalandırıldı.

     Zahid Sobacı, 1 Ocak’ta da Sözcü gazetesinin “2020’nin torbasından felaket ve gözyaşı çıktı” manşetiyle ilgili olarak Twitter hesabından şunları yazdı:

    “Milletin değerlerini hiçe sayan zihniyetin son 10 günlük performansı: * Türkçe ezan * Başörtülülere yönelik nefret söylemi * Ayasofya'nın ibadete açılmasını felaketler listesine almak Ayasofya bu millet için gözyaşı değil umut ve vefadır. Hiç anlamadınız, anlayamayacaksınız.”

    Genelleme yaparak Sözcü’yü “Millet değerlerini hiçe sayan zihniyet” olarak damgalayan Zahid Sobacı’nın bu açıklamasıyla kalmadı, aynı gün BİK de bir açıklama yaparak Sözcü hakkında “gerekli işlemlerin yapılacağı”nı duyurdu. Nitekim Yönetim Kurulu’nun 5 Ocak’ta yaptığı ilk toplantıda Sözcü’den savunma istenmesine karar verildi.

    Kuşkusuz önümüzdeki günlerde bu haber nedeniyle Sözcü’ye de ceza verileceğini söylemek kehanet olmaz. Ne de olsa Sobacı, Genel Müdür Rıdvan Duran ile uyum içerisinde…

    İnternet sitelerine yasadışı denetim

     1961 yılında çıkarılan 195 sayılı yasaya göre, BİK’in görev alanı gazete ve dergilerle sınırlı. Nitekim BİK’in, CİMER aracılığıyla benim soruma verdiği yanıtta da görev alanının basılı medya kuruluşlarıyla sınırlı olduğu kabul ediliyor:

    “..Kurumumuzun görevi resmi ilan ve reklamların süreli yayınlarda (Gazete ve Dergilerde) yayınlatılmasına aracılık etmektir. Kurumumuz resmi ilanların, gazetelerde düşünce ve fikir ayrımı gözetilmeksizin yayınlatılmasına aracı olmaktadır.”

    Fakat BİK, 2019 yılı ortalarından bu yana yasada olmayan bir yetkiyi kendisinde görerek, gazetelerin internet sitelerini de inceliyor; buralardaki yayınlar nedeniyle de resmi ilan kesme cezaları veriyor.

    Haber yapana rüşvet teklifi

    BİK, gazetelerin internet sitelerini denetlemekle kalmadı, “ilan.gov.tr” adlı bir portal kurarak resmi ilan ve reklamları dijital mecrada da yayınlamaya başladı. Hatta 30 Aralık 2020’de gazetelere bir genelge göndererek, resmi ilan ve reklamların internet sitelerinde yayımlanması halinde bunlar için gazetelere ek ödeme yapılacağını duyurdu. Genelgede, “kişisel veri içermeyen, haber değeri taşıyan ve kamunun genelini ilgilendirenleri gazetecilik mesleğinin genel kuralları çerçevesinde” linkini de vererek yayınlamalarının teşvik edileceği ifade edildi.

     “.. Kurumumuzun ilan portalı ilan.gov.tr dijital pano uygulamasına kendi internet (haber) sitesinin ana sayfasında görünür alanda yer veren ve ilan portalından Kurumumuz Genel Müdürlüğünün belirleyeceği ilanlardan en az üç farklı ilanı kaynak göstererek her gün kendisine ait internet (haber) sitesinde Kurumumuz Genel Müdürlüğünün belirleyeceği şekilde kullanıp ilan portalındaki ilgili ilanın linkini koyan gazetelere 1/6 oranında ek gösterge verilmesine karar verilmiştir.”

     BİK Yönetim Kurulu’nun bu şekilde haber yapılan ilanlar için para ödemesi, gazetecilik ilkelerine aykırı. Gazeteci, parayla haber yapmaz. Eğer resmi ilanların arasında haber değeri taşıyanlar olursa bunlar editöryal tercihle haber yapılabilir.

    Ama BİK’in belirleyeceği ilanlar arasından seçilerek haber yapılması halinde para ödeneceğini yani “rüşvet” verileceğini duyurmak, “Basın Ahlak Esasları”nı denetleyen bir kuruluşun varlık nedeniyle çelişiyor.

    Bunun bir adım ötesi BİK hakkında olumlu haber yapan medya kuruluşlarına da ödeme yapılması olur ki, bu da beklenir! Zira BİK, geçmiş uygulamalardan bağımsız ve tarafsız değil, siyasi bir kurum.

    Yeni yıla girerken logo değişikliği yapmaları yeni kimliğine denk düştü. Malum, BİK’in yıllardır kullandığı logonun zemini bayraktaki gibi kırmızıydı; yenisinin rengi turkuaz... Yeni dönemin rengi…

Faruk BİLDİRİCİ / 7 Şubat 2021