"Altın Kızlar” Avrupa Ritmik Jimnastik Şampiyonu oldu mu?

...

     “Türkiye, Kadın Ritmik Jimnastik’te ilk kez Avrupa şampiyonu” haberleri “Helal olsun size” başlıkları eşliğinde verildi internet medyasında.  28 Kasım’da hemen tüm internet sitelerindeki haberler birbirinin aynıydı; Anadolu Ajansı’nın haberi esas alınmıştı:

    “Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nden (TMOK) yapılan açıklamaya göre, Duygu Doğan, Azra Akıncı, Peri Berker, Nil Karabina, Eda Asar’dan oluşan Ritmik Jimnastik Grup Milli Takımı, Ukrayna’nın başkenti Kiev'de düzenlenen Ritmik Jimnastik Avrupa Şampiyonası’nda ‘3 çember + 2 çift labut’ aletinde şampiyonluğu elde etti.

    Türkiye bu kategoride ilk şampiyonluğa ulaştı. Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen, 'Dünya ve Avrupa, Türk jimnastiğini, Türk jimnastiğinin gelişimini konuşuyor' dedi."

      29 Kasım günü gazetelerde yayımlanan haberler de bir gün öncekilerden farklı değildi; sadece bazılarında kutlama mesajları eklenmişti. Sabah, “Tarihi başarı”, Cumhuriyet, “Ritmik jimnastikte tarihi başarı”, Milliyet, “Harikasınız kızlar”, Sözcü ise “Altın kızlar” başlıklarıyla spor sayfasında küçük görürken, Hürriyet ilk sayfadan duyurmuştu bu gelişmeyi. Hürriyet’in spor bölümündeki geniş haber “Avrupa’nın altın kızları” başlığını taşıyordu.

    Türkiye genel kategoride şampiyon değil beşinci

    Doğrusunu söylemek gerekirse ben de bu haberleri okuyup geçtim, ayrıntısına bakmadım. Twitter’da Mehmet Esen adlı kişinin beni ve Habertürk’ün konuyla ilgili haberini iliştirerek yaptığı paylaşımla dikkatimi çekti:

    “Haberin veriliş yöntemi çok kötü! Sanki milli takım Şampiyona'yı kazanıp, Avrupa Şampiyonu oldu. Doğrusu: Avrupa Ritmik Jimnastik Şampiyonası'nda 3 çember + 2 çift labut kategorisinde birinci oldu. Takım halinde sonuncu oldu.”

     Bu paylaşımda yazılanların doğru olup olmadığını araştırdım. Kiev’de yapılan 36. Avrupa Ritmik Jimnastik Şampiyonası’na pandemi koşulları nedeniyle bu yıl takım kategorisinde sadece altı ülke katılmış. Oysa geçen yıl Bakü’de düzenlenen 35. Avrupa Ritmik Artistik Jimnastik Şampiyonası’na takım kategorisinde katılan ülke sayısı 17. Türkiye takımı geçen yıl gitmemiş. Üstelik de geçen yılın ilk üç sırasını paylaşan Rusya, Belarus ve İtalya bu yılki şampiyonaya takım göndermemiş.

   Türkiye takımı, sadece altı ülke takımının katıldığı kategoride 3 çember + 2 çift labut dalında birinci olmuş; gruplar genel tasnifte alınan puanlar ile iki güne yayılan junior alet elemelerinde ülkeleri adına her alette en iyi iki puanı elde eden sporcuların puanları toplanarak belirlenen takım dalında ise altın madalyayı ev sahibi Ukrayna kazanmış; Türkiye bu dalda altıncı olarak son sırada yer almış. 5 top dalında da Ukrayna birinci olmuş, Türkiye beşinci sırada kalmış.

    Türkiye, takımlar genel klasmanında ise İsrail, Azerbaycan, Ukrayna ve Estonya’nın ardından beşinci olmuş. Takımlar genel klasmanında sonuncu olan ülke de Fransa.

    Kısacası Ukrayna’nın başkenti Kiev’de yapılan yarışmanın takımlar kategorisinde şampiyonu İsrail takımı. Türkiye takımı ise 3 çember + 2 çift labut dalının birincisi, şampiyonu.

    Pandemi nedeniyle favorilerin katılmadığı yazılmamış

   Halbuki medyadaki haberlerde Türkiye, 36. Avrupa Ritmik Jimnastik Şampiyonası’nın şampiyonu gibi sunuluyor. Bir dalda birinci olan Türkiye’nin, takımlar kategorisinde genel klasmanda beşinci olduğu bilgisi haberlerde yer almıyor. Şampiyonada hangi dallarda yarışıldığı ve o dallarda Türkiye’nin ne gibi sonuçlar alındığı da yok.

  Hatta Hürriyet gazetesinde haberin yanında “Ritmik jimnastikte Avrupa şampiyonası sıralaması” başlıklı kutu konulmuştu. Kutudaki sıralamada Türkiye birinci sırada görünüyordu. Yarışmadaki hangi dalla ilgili sonuçları içerdiği belirtilmediği için Türkiye, genel klasmanda “Avrupa şampiyonu” olmuş gibi gösterilmiş oluyordu.

     Daha önemlisi, birçok ülkenin pandemi nedeniyle şampiyonaya katılmadığı, sadece altı ülke takımının geldiği de belirtilmiyordu medyadaki haberlerin büyük bölümünde. Elbette bir dalda altın madalya kazanılması başarı ama haberlerde bu başarının pandemi nedeniyle favori ülkelerin katılmadığı özel koşullarda kazanıldığının da belirtilmesi gerekirdi.

     Oysa haberlerde bırakın bu özel koşulların belirtilmesini “Son yıllarda şaha kalkan Türk jimnastiği bir kez daha uluslararası arenada zirveye çıktı” gibi ifadeler de kullanıldı. Hayli abartılı ifadeler bunlar.

    Uzman muhabirler kalmadı

    36. Avrupa Ritmik Jimnastik Şampiyonası ile ilgili haberlerdeki durum bu. Bir dalda birinci olan Türkiye takımı medyadaki haberlerde 36. Avrupa Ritmik Jimnastik Şampiyonası’ndan şampiyonlukla dönmüş gibi sunuldu.

    Peki nasıl oldu da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na kadar bu ülkedeki herkesin tebrik mesajları yağdırmasına neden olan eksik ve yanlış haberler medyada yayımlandı?

      Bu soruyu şimdilerde İngiltere’de “Ada sahilleri” adlı spor-pordcast’leri üreten spor yazarı Alp Ulagay’a sordum:

      “Spor basınının kuvvetli olduğu 1980’lerde, 1990’larda gazetelerin spor servisleri kalabalıktı. Olimpik sporlarla ilgilenen uzman muhabirler de vardı. Onlar yavaş yavaş emekli oldu, yerlerine de kimse alınmadı. Olimpik spor diyeceğim atletizm, yüzme, jimnastik gibi dallarda haber yapan uzman muhabirler bile kalmadı.

     Artık Anadolu Ajansı bile gitmiyor hiçbir yere. Federasyonların da işine geliyor bu durum. Birinci elden kendileri geçiyorlar haberleri ve istedikleri gibi başarı, madalya, şampiyonluk diye yazıyorlar. Bunu bilen muhabirler de kalmadığı için başarı mı değil mi ölçülemiyor. “

   Ulagay’ın saptaması önemli. Gerçekten spor servisleri futbol, biraz da basketbol servisine döndü. Diğer spor dallarıyla ilgili uzman muhabirler yok, haberlerine de ilgi gösterilmiyor. 

    Ama habercilik refleksleri de yerinde değil. Bir federasyondan bülten geldiğinde kontrol etmek internet sayesinde çok da zor olmasa gerek. Fakat görüldüğü gibi, Avrupa Ritmik Jimnastik Şampiyonası haberlerinde Olimpiyat Komitesi ve Jimnastik Federasyonu’nun açıklamalarıyla yetinilmiş; doğru mu, yanlış ya da eksik var mı diye bakılmadan kopyalanmış.  

   Anlaşılan spor medyası iyiden iyiye çölleşmiş.

    Sözlüklerde jimnastik

    Bir de Türkçe notu ekleyeyim. Gerek federasyonun adında gerekse medyadaki haberlerde hep “cimnastik” yazılıyor. Ben “cimnastik” değil, “jimnastik” olarak yazılıyor sanıyordum. Nitekim Türk Dil Kurumu ve Dil Derneği sözlükleri ile Ali Püsküllüoğlu’nun yazım kılavuzuna baktım. Orada “jimnastik” olarak gösteriliyor.

    Federasyonun adının eskiden “Türkiye Cimnastik Federasyonu” olarak yazılıp yazılmadığına emin olamadım. Ama 1984-2012 yılları arasında federasyonun başkanlığını yürüten Atilla Örsel’in 2017 yılında yaşamını yitirmesiyle ilgili haberlerde bazı gazetelerde “jimnastik”, bazılarında “cimnastik” yazılmış.

    O zamanlar da bu yazım karışıklığı varmış, Şimdilerde medya federasyonun dilini kullanmaya alıştığından olsa gerek her yerde “cimnastik” yazılıyor.

                                                                     Faruk BİLDİRİCİ / 2 Aralık 2020