Ahmet Hakan adil, dengeli ve tarafsız davranmadı

...

Ahmet Hakan’ın CNN Türk’teki programının adı “Tarafsız Bölge”! Peki, İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ’ın, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğu iddiasını dile getirdiği programda “tarafsız” davrandı mı?

Bu sorunun yanıtını bulmak için Ahmet Hakan’ın, CNN Türk’teki programla ilgili olarak bugün Hürriyet’te yazdıklarına bir bakalım:

“Ümit Özdağ, İYİ Parti içinde yaşanan tartışmalara hiç girmemişti bu zamana kadar. Bir sabah beni aradı. Ve şöyle dedi: ‘Ahmet Bey, ben sizin programınızda İYİ Parti’de yaşananlarla ilgili konuşmak istiyorum.’ Hiç düşünmeden cevap verdim: ‘Tabii ki.”

Bir hafta sonrası için sözleştik. Yani Ümit Özdağ, programda yapacağı açıklamalara bir hafta boyunca hazırlanmıştı. Bir çıkış yapmaya karar vermişti, sonuçlarını da göze alarak...

Şaşırtıcı derecede açık ve net konuştu Ümit Özdağ. Resmen ve alenen FETÖ’cü dedi partisinin İstanbul il başkanına... İtiraf edeyim: Ben bu kadarını beklemiyordum.”

Anlaşılan o ki, Ahmet Hakan, “Bu kadarını beklemiyordum” diye yazsa da Ümit Özdağ’ın İYİ Parti’de kongre sonrasında çıkan tartışmalarla ilgili konuşacağını, yönetime ilişkin eleştiriler ve suçlamalarda bulunacağını tahmin ediyor, bekliyordu. O nedenle Ümit Özdağ’ın teklifini “düşünmeden” kabul etmiş.

Özdağ’ın ekrana neden yalnız çıkarıldı?

İşte “tarafsızlık” sorunu burada düğümleniyor. “Tarafsız Bölge” programında siyasetçiler ekrana çıkarılırken belli bir denge gözetiliyor, iktidara yakın isimlerin karşısına -usulen de olsa- muhalif isimler oturtulup görünüm kurtarılmaya çalışılıyor; karşılıklı tartışma ortamı yaratılıyordu.

Ümit Özdağ da bir genel başkan ya da somut bir olayın öznesi değil. Ama buna rağmen tek başına ekrana çıkarılıyor, uzun uzun konuşmasına izin veriliyor. Zira Ümit Özdağ’ın partiye ilişkin eleştiri ve suçlamalarda bulunmasını bekliyor.

Böyle bir durumda adil, dengeli ve tarafsız olan yayıncı Ümit Özdağ’ı ekran yalnız çıkarmaz, karşısına parti yöneticilerini de çıkarır, onların da eleştiri ve suçlamalara karşı savunma yapmalarına olanak tanırdı. Üstelik Ahmet Hakan, program öncesinde Ümit Özdağ’ın “asıl meselesinin” İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu olduğunu, onunla ilgili ağır suçlamalarda bulunacağını da anlamış!

Adil, dengeli ve tarafsız davranmak yerine Ümit Özdağ, İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu hakkında ağır iddialarda bulunmasına olanak tanıdıktan sonra “Buğra Kavuncu’nun cevap hakkı olduğunu, telefonla bağlantı yapabileceğini” söylemek, sonra bağlayıp yanıtlarını almak “tarafsızlığı” kurtarmaya yetmez.

Önce “damgalama” yayını yaptırıp, sonra usulen telefonla bağlayıp birkaç dakika konuşturmak adaletsiz, dengesiz davranışını ortadan kaldırmaz.

Suçlamalar manşette

Ahmet Hakan’ın yönettiği “Tarafsız Bölge”, İYİ Parti’ye ve Genel Başkanı Meral Akşener’e ağır suçlamalar için sonuna kadar açılırken, Hürriyet nasıl yayın yaptı? Ahmet Hakan, Ümit Özdağ’ın iddialarını Genel Yayın Yönetmeni olarak yönettiği Hürriyet’te yayımlarken tarafsız mıydı?

Bu sorunun yanıtını da bugünkü Hürriyet’in manşetten yaptığı yanıta bakarak anlayabiliriz.  “Özdağ bombası nasıl patladı” başlığının altında şöyle bir spot yer alıyor:

CNN Türk’te Tarafsız Bölge’ye çıkan İYİ Parti milletvekili Ümit Özdağ’ın partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’yu FETÖ’cülükle suçlaması siyasete bomba gibi düştü. İYİ Parti karıştı. Her şey Özdağ’ın bir sabah beni aramasıyla başladı.”

Bu spotun altında Ahmet Hakan’ın yazısından alıntılar vardı, onun yanına da bir kutu konulmuştu: “Özdağ’dan 3 şok suçlama”. Birinci suçlama Koray Aydın, ikincisi Buğra Kavuncu, üçüncüsü de seçimlerle ilgili.  Bunların yanında da “Akşener kime sordu” başlığıyla Abdülkadir Selvi’nin yazısının anonsu.

Bir gazetenin adil, dengeli ve tarafsız yayın yapması için önce suçlamaların doğruluğunu araştırması ona göre yayın yapması gerekir. Daha da önemlisi suçlamalar ile suçlayanların lehine olan bilgileri de eşit ölçülerde okuruna duyurması zorunludur. Ama Hürriyet bu olayda Buğra Kavuncu ve Meral Akşener hakkındaki suçlamaları manşete çıkarırken, bu suçlamaların yersizliğini ortaya koyan bilgiyi iç sayfalara gizlemiş!

Selvi, Akşener’i aklamış

Hürriyet manşetten suçlamalar yayımlarken gazetenin yazarı Abdülkadir Selvi de Ümit Özdağ’ın “Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğu, bunu söylediği Meral Akşener’in de uyarısına aldırmadığı” iddiasının peşine düşmüş. Yazısında bulgularını şöyle aktarıyor:

“Ümit Özdağ, FETÖ’cülükle suçladığı Buğra Kavuncu’nun İYİ Parti’ye geliş sürecinde Meral Akşener’i ‘Bu FETÖ’cü’ diye uyardığını anlattı. Bunun üzerine Akşener’in ‘İki devlet görevlisiyle görüştüğünü, devlet görevlilerinin Buğra’yla ilgili kendilerinde bir kayıt olmadığını söylediklerini’ aktardı. Bu görüşme doğru.

Ümit Özdağ, Meral Akşener’e gidip Buğra Kavuncu hakkında, ‘Bu FETÖ’cü. Hem dayısı hem kendisi FETÖ’cü’ diyor. Akşener, ‘Nereden öğrendin FETÖ’cü olduğunu’ diye soruyor. Özdağ, ‘Hem MİT’ten hem Genelkurmay’dan öğrendim” diye yanıt veriyor.

Akşener bunun üzerine partiye kayıtlı sabit telefon hattından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ulaşıyor. Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olduğuna dair bir bilgi olup olmadığını soruyor. Akşener bir ya da en fazla iki gün sonra Ümit Özdağ’ı davet ediyor. ‘İki tarafa da sordum. ‘Hayır. Bizde böyle bir kayıt yok’ dediler’ diyor. Özdağ, canı sıkkın bir şekilde, ‘Ha öyle mi, memnun oldum’ deyip görüşmeden ayrılıyor. Ama belli ki ikna olmamış.”

Abdülkadir Selvi’nin yazısından anlaşılan, Meral Akşener, Ümit Özdağ’ın sözlerini ciddiye alıyor. Buğra Kavuncu’nun FETÖ’cü olup olmadığını Hulusi Akar ve Hakan Fidan’a soruyor, “Hayır” yanıtı alınca da başka bir şey yapmaya gerek duymuyor. Buna rağmen Ümit Özdağ CNN Türk’e çıkıp iddialarını dile getiriyor!

Meral Akşener ve Buğra Kavuncu’yu neredeyse “temize çıkaran” böyle bir yazı ve bilgi varken, bu bilgilerin hadi manşetten geçtim, en azından suçlamaların yanında birinci sayfadan okura duyurulmaması adil, dengeli ve tarafsız yayıncılık olabilir mi?

Maalesef hayır!  Ahmet Hakan, tıpkı CNN Türk’teki programda olduğu gibi Hürriyet’te İYİ Parti’yi zor durumda bırakmayı hedefleyen bir yayıncılık yapmış. Tarafsızlık lafta kalmış…

Faruk BİLDİRİCİ / 21 Ekim 2020