AA'dan IMF raporu çarpıtması

...

   “Vatandaşına en fazla desteği Türkiye verdi” başlıklı haber, Sabah, Yeni Şafak, Akşam ve Türkiye gazetelerinin ilk sayfasındaydı. Aynı gün Milliyet ve Hürriyet’in internet sayfasında da kullanılmıştı.

    Haber müjde havasındaydı. IMF’nin (Uluslararası Para Fonu) Türkiye’nin pandemi döneminde halka verdiği desteği övdüğü belirtiliyordu:

    “IMF Mali İzleme raporuna göre salgın sürecinde G20’nin yükselen ekonomileri arasında GSYH’sine oranla vatandaşına en fazla likidite desteği sağlayan ülke Türkiye oldu.

    IMF raporunda salgın süresince milli gelirin yüzde 9,4'ü oranında likit destek sağladığı belirtilen Türkiye, aynı kategoride değerlendirildiği Çin, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika gibi ülkeleri geride bıraktı. Türkiye'ye en fazla yaklaşabilen ülke yüzde 6,2 ile Brezilya oldu. Rusya ve Çin ise bu alanda yüzde 1,5 ve yüzde 1,3 ile sıralandı.”

    İktidar yanlısı medya kuruluşlarında 2 Mayıs günü yayımlanan bu ortak haberin kaynağı belirtilmemişti. Ama biraz tarayınca buldum, bir gün önce Anadolu Ajansı geçmişti, Berlin mahreçli ve üç imzalı özel bir haberdi. Sabah, Yeni Şafak, Akşam, Türkiye, Hürriyet ve Milliyet de AA’nın haberini alıp aynen kullanmıştı.

    En az destek veren ülke

   Aslında iktidar medyasının büyük ilgi gösterdiği AA’nın haberi gecikmeli bir haberdi. Zira IMF’nin Nisan ayı İzleme Raporu hakkında 27 Nisan’da Cumhuriyet, Birgün, Diken, T24, Gazete Duvar’da haberler yayımlanmıştı. Beş gün önce eleştirel medyada yayımlanan haberler, AA’nın haberinin tam tersi yöndeydi: “IMF Raporu: Türkiye, pandemide halkına en az destek veren ülkeler arasında.” Özetle şu bilgi veriliyordu:

    “IMF raporunda yapılan haritalandırmada, ülkelerin GSYH bütçelerine göre harcama oranları, yüzde 10+, yüzde 7,5-10, yüzde 5-10, yüzde 2,5-5 ve yüzde 2,5 altı olarak sıralandı. Türkiye, en düşük destek veren yüzde 2,5 grubuna giriyor. Burada dahi, yüzde 1,5 orana sahip olarak, destek harcamaları yapan ülkeler arasında en alt sıralarda yer alıyor. Bu oranla Türkiye, girdiği gelişmekte olan ülkeler sıralamasının çok altında, az gelişmiş ekonomiler sıralamasındaki ülkelerle yarışıyor.

     Benzer ekonomik çaptaki ülkelerin aksine, ülke ekonomilerinin, likidite, garanti desteği oranlarında ise Türkiye başı çekiyor. GSYH’nin yüzde 6,4’ü kadar garanti sağlayan Türkiye’de, sağlık sektörüne ayrılan oran yüzde 0,3, yurttaşa sağlanan destek ise yüzde 0,4

    Listede Lüksemburg yüzde 27 ile başı çekerken, onu yüzde 25 ile ABD ve yüzde 19 ile Yeni Zelanda izliyor.”

    Doğruluk Payı: Türkiye en az yardım yapan ülkelerden

    Görüldüğü gibi bütün haberler, IMF’nin Ocak 2020-Mart 2021 dönemini kapsayan Nisan 2021 raporunu aktarıyor ama haberler birbirine taban tabana zıt. İktidar yanlısı medyanın AA’dan alarak yayımladığı haberlere göre IMF raporunda “Türkiye, vatandaşına en fazla yardım yapan ülke” tespiti yapılmış; bağımsız/eleştirel medyaya göre ise IMF raporunda

IMF Raporu: Türkiye, pandemide halkına en az destek veren ülkeler arasında” deniliyor.

    Aslında pandemi dönemindeki desteklerle ilgili IMF raporları daha önce de tartışılmıştı. Bir doğrulama platformu olan Doğruluk Payı bu konudaki iddiaları incelemişti. IMF’nin nisan ayındaki raporunun yayımlanmasının ardından Doğruluk Payı, bu incelemesini güncelledi. “Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 2,5’i ile vatandaşlarına en az yardım yapan ülkeler kategorisinde olduğu iddiası” başlıklı bu incelemede,  “Türkiye hâlâ yüzde 2,5’ten daha düşük seviyedeki kategoride yer alıyor” deniliyor. Türkiye’nin en az yardım yapan ülkelerden biri olduğu iddiasının doğru olduğu sonucuna varılıyor.

    Doç. Dr. Çelik: Nesnel gazetecilik ayaklar altında

    Doç. Dr. Aziz Çelik’in Birgün gazetesinde dün yayımlanan “Türkiye’nin Covid-19 ile imtihanı: Nakit destek yok onun yerine borçlandırma var” başlıklı yazısı bu açıdan oldukça aydınlatıcıydı. Doç. Dr. Çelik, Anadolu Ajansı’nın IMF raporuyla ilgili haberini özetle şöyle değerlendiriyordu:

     “IMF pandemi döneminde mali önlemleri ikiye ayırıyor. Birincisi vatandaşa verilen doğrudan ve karşılıksız nakit destekler. Bu kapsamda nakit karşılıksız destekler yanında, vazgeçilen vergiler ve pandemi sağlık harcamaları da yer alıyor. IMF bunu asıl kriter olarak kullanıyor.

  İkinci mali önlem türü ise likit destek olarak adlandırılıyor. Bunu kısaca borç, kredi ve bankalara mali destek olarak ifade edebiliriz. Anlaşılan AA likit destekleri nakit destek olarak sunmaya kalkmış! 

   Oysa arada dağlar kadar fark var. Vatandaşa verilen nakit destek karşılıksız ve hemen harcanabilir kaynak. Likit destek ise borç erteleme, yeniden faizle borç anlamına geliyor. Bu borçlar silinmiyor, faizler işliyor. Birinci tür destek doğrudan yurttaşa çalışana yönelik, diğeri ise bankacılık sistemine yönelik.

    AA’nın sakladığı gerçek şu: Türkiye yurttaşlarına doğrudan nakit destek açısından G20 ve “yükselen piyasa” ülkeleri içinde Meksika ile birlikte sonuncu sırada. Ama likit destekte (borçlandırma, faizli kredi) ön sıralarda. Halkına doğrudan ve karşılıksız nakit destekte sınıfta kalan Türkiye vatandaşı pandemi döneminde borçlandırmada ilk sıralarda yer alıyor.

   Nesnel gazetecilik ilkelerinin ayaklar altına alındığı bu haber gazetecilik dersi olarak okutulmaya aday sayılır. Çünkü haber IMF raporunda ayrı ayrı yer alan iki temel mali önlem türünden birini dikkate alırken diğerini görmezden geliyor. Haberin bilinçli bir tercihle raporun bir bölümünü perdelediği anlaşılıyor.

   Dezenformasyon operasyonu

   Doç. Dr. Çelik’in yazısı, Anadolu Ajansı’nın haberindeki çarpıtmayı açıkça gözler önüne seriyor. Ben de raporu inceledim. Gerçekten de Anadolu Ajansı, IMF raporundaki vatandaşlara doğrudan yapılan nakit desteklerle ilgili verileri görmezden gelmiş. Türkiye bu açıdan bakıldığında vatandaşına en az destek veren ülkelerden biri.

    Hatta en sondaki Meksika GSYH’sinin 0.7’si oranında, Mısır 1.6 oranında doğrudan ve nakit destek verirken, Türkiye’nin vatandaşına doğrudan ve nakit desteği yüzde 1,9 oranında kalmış. Bu oran gelişmiş ekonomilerde yüzde 16,42 iken, gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 4, düşük gelirli ülkelerde yüzde 1,6. Pakistan’da bu destek yüzde 2, Gürcistan’da 6,1, Rusya’da 4,3.

    Ancak Anadolu Ajansı, sadece rapordaki borç erteleme, kredi ve bankalara nakdi destekten oluşan likit destek verilerini haber yapmış. Hatta bu verileri yazarken de Türkiye’den daha fazla likit yardım yapan ülkelerle ilgili de bilgi vermemiş haberde. Vatandaşa desteği gösteren asıl veride bunlar oysa.

    Türkiye’nin likit destek oranına gelince, o da yüzde 9,4. Doğru, bu oran, S. Arabistan, Rusya, Hindistan, Brezilya gibi ülkelere göre yüksek. Ama bırakın ABD, İngiltere, Fransa gibi gelişmiş ekonomileri, Kore, İspanya gibi ülkelerden daha geride.

     Sonuç olarak, Anadolu Ajansı, IMF raporuyla ilgili olarak Türkiye’de beş gün önce yayımlanan “Türkiye, pandemide halkına en az destek veren ülkeler arasında” haberlerini yok saymış. IMF raporunun vatandaşlara nakit destekle ilgili bölümünü de görmezden gelip sadece likit destek verilerini, onun da bir kısmını haber yapmış.

    Türkiye’nin vatandaşına en az doğrudan ve nakdi destek veren ülkelerden biri olduğu saptaması yapan IMF raporunu, “Vatandaşına en fazla desteği Türkiye verdi” haline getirmiş. Raporu bile isteye çarpıtmış. İktidar medyası da alıp aynen kullanmış.

   Artık bunu etik bir gazetecilik olarak nitelendirmek mümkün değil. Bu somut bir dezenformasyon ve çarpıtma operasyonu. İnsanları kandırma ve iktidarın pandemi dönemindeki icraatlarını başarılı gösterme çabası…

 Faruk BİLDİRİCİ / 4 Mayıs 2021