![]() ![]() ![]() Faruk Bildirici
![]()
KIRLANGIÇ YUVASI / 90 ÖZKÖK: ÜNİFORMANIN ALTINDAKİ KİŞİLİK Üniformalar, giyen insanlara ortak bir kimlik vermekle kalmaz, giyenlerin kişisel özelliklerini ve farklı yanlarını da örter. Bu da doğal bir yanılsamaya yol açar; üniformalıların tamamı, hemen her konuda aynı şekilde düşünen, birbirinin tıpkısı insanlarmış gibi algılanır. Ancak yakından tanıyınca anlarsınız ki, kimi üniformaların altında bambaşka kişilikler, bambaşka renkler hayat sürmektedir. Gerçi yıllarca giyilen üniformanın kimi farklılıkları törpülemesi, benzerlikleri çoğaltması kaçınılmazdır. Orgenerallik rütbesine gelene değin 40 yıldan fazla zaman geçer. Üniforma, giysi olmaktan çıkıp, kişiliğin bir parçası haline gelir. Üniformasız yaşayabilmek, neredeyse turnusol kâğıdıdır. Üniformasızken kendini çıplak ve güçsüz hissetmeyenler, aynı zamanda farklı renklerini korumayı başaranlardır. Hilmi Özkök de böyle bir orgeneral. Sivil giysileriyle de kendini rahat hisseden, üniformasız dolaşmaktan zevk alan bir insan. Onu, hafta sonunda bir süper markette eşiyle birlikte ellerinde poşetlerle yürürken ya da bir sinemanın önünde bilet kuyruğunda görebilirsiniz. Genelkurmay Başkanlığı’nı devralmasına iki hafta kala memleketi Turgutlu’nun caddelerinde tişörtüyle, korumasız, kırmızı halısız yürümesi, Köfteci Halil’e uğraması ve çarşı pazar dolaşması da bu alışkanlığının sonucudur. Kişiliğindeki farklı renkleri, yaşama bakışında, sabır katsayısında ve esprilerinde yakalayabilirsiniz. O her şeyden önce, gülümseyen, kahkahalar atabilen bir askerdir. Fıkra anlatmaktan, fıkra dinlemekten hoşlanır. Geçen yıl, bankacı Bülent Şenver’e anlattığı "Kavanozunuz neyle dolu?" fıkrası, Özkök’ün yaşama bakışı konusunda da ipuçları taşımaktaydı: "Öğretmen, bir kavanozu taş parçalarıyla doldurup öğrencilerine sormuş. ’Kavanoz doldu mu?’ ’Evet doldu’ demiş öğrenciler. Öğretmen gülmüş. Bir torba kum çıkarıp, taşların üzerine dökmüş, kumlar taşların arasındaki boşluklara süzülürken öğretmen yine sormuş. ’Kavanoz tam doldu mu?’ Bu kez ’Hayır’ demiş öğrenciler. ’Aferin’ deyip, bu sefer su dökmeye başlamış. Su taş ve kumun üzerini örtünce ’Kavanoz dolu mu?’ demiş. Öğrenciler hep birlikte ’Evet’ diye bağırmışlar. Öğretmen, taş ve kumu boşaltmış, kavanoza su doldurmuş. ’Şimdi kavanoza bir şey konabilir mi?’ ’Hayır’ demiş öğrenciler. Öğretmen, çıkarılacak dersi özetlemiş: ’Hayatınızda da böyledir. Büyük taş parçalarını kavanozunuza baştan koymazsanız, daha sonra koyamazsınız." Fıkranın da gösterdiği gibi, Özkök’ün önem verdiği konuların başında eğitim gelir. Ufuk çizgisine baktığında eğitimi ve de bilimi, teknolojiyi, bilgisayarları görür. Mesleği askerliktir ama "Ulusları başarıya taşıyacak, tehlikeye yönelik en yüksek getirisi olan eğitimdir" der. Ulusların temel taşının insan olduğunu kabul eden bir kişi olarak, fikir özgürlüğüne inanır. Ama sınırları vardır. Nadire Mater’in yazdığı "Mehmedin kitabı" hakkında suç duyurusunda bulunup dava açtırması da bu sınırın kanıtıdır. Bir yandan da insanların birbirlerinin fikirlerine tahammül göstermesi gerektiğine inanır. 1.Ordu Komutanı iken, yazar Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürülmesinin ardından Cumhuriyet gazetesini ziyaretinde söylemişti: "Fikirlere tahammülsüzlüğün bu boyutlara gelmesinden büyük elem duydum." O gün Genelkurmay, ayaktaydı. Komutanlar, Ankara’daki cenaze töreninde bulunarak tepki göstermişlerdi cinayete. Özkök de İstanbul’dan katılmıştı bu ortak tepkiye. Silahlı Kuvvetler’in her mensubunun "ortak duyarlılık" konusudur irtica. Özkök de bu duyarlılıklar noktalarında şahindir! Konu, laiklik, irtica, Kıbrıs, bölücülük, terör ve de Atatürk olunca asla taviz vermez. Hem sıkı müzakerecidir, hem de hoş sohbettir. Geçen yıl, 30 Ağustos resepsiyonunda habercilerin sorularını tek tek yanıtlamıştı. Sohbet o kadar uzun sürmüştü ki, Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman, yardıma gelmişti: - Komutanım bir operasyon yaparak sizi kurtarmaya geldim! Gazeteciler, "Beyaz Jandarma Operasyonu mu?" diye takılırken, Yalman, koluna girip uzaklaştırmıştı Özkök’ü. Bu yılki 30 Ağustos’ta da Özkök, -Kıvrıkoğlu ile anlaşarak- bir operasyon yaptı; Yalman’ı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na kaydırdı. Teamül dışı bu ’operasyon’ da Özkök’ün farklı üslubunun göstergesiydi. Faruk Bildirici / Tempo / 22-28 Ağustos 2002
FRENLERİMİZİ BOŞALTIP DÜŞLERİMİZİ ORTALIĞA SALSAK
GONCASI RAFYALI GÜLLER BÜTÜN HÜCRELERİNDE YAŞIYORDU ACIYI HERKESİN NOSTALJİSİ KENDİNE GÜZEL ÇIPLAK BEDENLERİ ŞİİRLE SARMAK ORADA BİR PARK VARDI BAK HELE NELER GELDİ ZELİŞ'İN BAŞINA DOĞURGANLIĞA MI TAPALIM, AFRODİT'E Mİ? ALÇAKÇA İŞLENMEYEN CİNAYET VAR MIDIR HAYATTA? EŞİMİ ÖPERİM ÖPMEM SANA NE BE KADIN! GÜVENLİ LİMANLARA SIĞINMAYI YEĞLEYENLER SIRADAN ÖYKÜLER DE AĞLATIR BIRAK YANINDAKİ ADAM LAF ETSİN BAKKAL DEFTERLERİ NE GÜZELDİ TEK DOLARLIK KALPAZAN OPERASYONU SORGU LABORATUARINDAKİ DANSÖZ NE VOLKANLAR TAŞIRIM İÇİMDE BİLİR MİSİN? ÇOK ŞÜKÜR BENİM OĞLUM KATİL DEĞİL DERİNDİ BALIKÇININ GÖZLERİ ŞAİRİN KOKU ALAMADIĞI VAZİYETTEYİZ YAHU BİR GÜZEL ÜTÜLÜYOR Kİ DONLARIMI SORMA KADERİMİN PATRONU, RUHUMUN KAPTANIYIM TENCERE ELİNDE KELEPÇELEDİLER GENÇ KIZI DAHA NE KÖTÜLÜKLER GÖRECEK SABRİYE NİNE? İLKELER NAZİKTİR HER DAİM SULANMAK İSTER AH O KOCA MEMELİ KADIN! DNA TESTİ YAPIN HÂKİM BEY! İKİ DUDAK ARASINA SIKIŞMIŞ KİMLİKLER ÇIĞLIK ÇIĞLIĞAYDI KUŞLAR SANA KİRPİKLERİMİ BİRİKTİRDİM ALIR MISIN? CUMHURBAŞKANLIĞI FORSUNDA 16 YILDIZIN İŞİ NE? AMAN POPOSUNU PARMAKLAMAYIN! AL YÜZÜĞÜM SENDE KALSIN UÇAN LİDERLER KAÇAN KONGRELER YES DE EMİNE HANIM MÜDÜR BEYE NEDEN GÜNAYDIN DEMEDİN? AŞKIN BİTTİĞİ YERDE BAŞLADI HASTALIK AYI KONSERVE YERSE DÖNECEKSEN DÖN ARTIK VE GÖR OLACAKLARI SEVİŞMEK ERKEĞE ÖDÜLSE KADINA CEZA MI? EN BÜYÜK BAYRAM BİZİM BAYRAM MEĞER SİLAHLAR NE KADAR GEREKSİZ ZERZEVATMIŞ MEDET EY TSE, GETİR ŞU İŞE BİR STANDART SAFLARI SIKLAŞTIRALIM YENİ KAHRAMANLAR GELİYOR ESKİ YOLDAN ÇARŞAFA BÜRÜNMÜŞ PARİSLİ KADININ KIVRAK YÜRÜYÜŞÜ GÜNEŞİN ÜZERİNDE OYNAŞMADIĞI BİNADA OTURAN SİYASETÇİ TÜRK ASKERİNİN KORE YOLCULUĞUNUN ÖYKÜSÜ KÖKLERİNİ BU TOPRAKLARA SALANLAR DA KAÇIYORSA YİNE KANI KANLA YIKAMASANIZ ECEVİT, CALLAGHAN'IN 27 YIL ÖNCEKİ SÖZLERİNİ DE HATIRLASA ASKERLER SORGULANAMAZ DARBECİLER ASLA DOKUNULAMAYAN KAPILARA SIKIŞMIŞ İNSANLIKLAR CAMDAN ÖRÜLMÜŞ SINIRLAR KAFAYI VURUNCA ANLAŞILIR ANCAK DİLERİM AİLE ALBÜMÜM SAHAFLARA DÜŞMEZ OLAĞANLAŞAN OLAĞANÜSTÜLÜKLERE KARŞI AĞLAMA SEANSLARI BİR ERKEĞİN HEDİYELERLE EVRİMİ İSLAMİYETİN CAMİLERE ÇEKİLME VAKTİ GELDİ ÇATTI NE AŞKLAR BİLİRİM GÖRKEMLİ İTİRAFLARA KURBAN GİTMİŞ SANTİMETREKARECİ MEMDUH'UN UYANIK İŞLERİ ÇIPLAKLIK SEVENLER GERÇEKLERİ DE GİYDİRMESELER YA HİSSEDİLEN SICAKLIK VARSA HİSSEDİLEN ENFLASYON NİYE OLMASIN? HANİ ALEVİLER LAİKLİKTEN YANAYDI? BİR KURU GÜL KALMIŞTI ELİNDE ŞİVE DİYENLER YARGILANSIN ESSAH MI YANİ? HERKES ŞEHİT HERKES KAHRAMAN ÇETECİLER BAYRAĞI AŞAĞILADILAR FOTOĞRAF TERÖRDEN GÜÇLÜ OLMASA... ÖNGÖRÜLERİN BEREKETLİ TARLASI KURUDU PKK İLE SAVAŞ KAZANILDI MI Kİ? BAHAR YAĞMURLARINDA YIKANMADAN... CEP TELEFONU HIRSIZI ÇOCUKLAR KOĞUŞUNDA TANRI AŞKINA! BU SİZİN DE ÜLKENİZ! ERDOĞAN'A ÇOK KONUŞMA CEZASI VERİLMELİ KANADALILAŞAN TÜRKÜN VİCDAN AZABINA ÖVGÜ KENDİNİ ÇOĞALTARAK YAŞAMAK YA DA CENAZELER OSMANLI SEVDASINDA DANSÖZÜN YERİ EKRANDA SEVİŞEN TÜRK KIZINI TÜRKLER DESTEKLERSE! KÖTÜLÜKLERİ GÖRMEZDEN GELEREK YOK ETME TANRI BU ÜLKEYİ TESADÜFLERDEN KORUMASIN KENDİ KENTİNDE KAYBOLMAK SANIRSINIZ TARİH BİR OYUNCAK İNSANA YATIRIM YAPMANIN ALBENİSİ ÇINARLAR AYAKTA ÖLÜR GAZETELER DE DERE YATAĞINA EV YAPARSANIZ YIKILIR HEYECAN DA RUTİNLEŞİR SEN HASTALIKLI KORUK GİBİSİN DENİZDEKİ HAYALİ KIRMIZI ÇİZGİ KAVUN KARPUZ MİSALİ SİYASET ÖZKÖK: ÜNİFORMANIN ALTINDAKİ KİŞİLİK NECDET TEKİN: PIRASA PROFESÖRÜ OLUR MU? HÜSAMETTİN ÖZKAN: İKİLİ TEMASLAR UZMANI AHMET VEFİK ALP: UÇUK PROJELER BAŞDANIŞMANI DIŞ GÖREVDEN DÖNEN VEKİL KOYUNLAR OTORİTEYE ÇAKTIRMADAN KARŞI ÇIKAR TAHTERAVALLİDEN İNMENİN ZAMANI GELDİ NABZA GÖRE ŞARKILAR AKIP GİTMEKTEDİR SESSİZ HAYATLAR GURKALAR EMRİNİZDE SAM AMCA TARİHTEN İBRET ALMASI GEREKENLER
|
|
|||||||||||||
© Tüm Hakları Saklıdır. 2018 | fbildirici@hurriyet.com.tr
|